AYŞE SİBEL ERSOY (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Bakanım.

Öncelikle sunumunuz için ben de çok teşekkür ediyorum. Aynı zamanda heyecanınız için de, çok güzel sunumdu gerçekten. Biz, tabii, şu anda iklim değişikliğinden bahsediyoruz. Buna bağlı kuraklık, gıda savaşları, ürün deseni planımızda şu anda. Eğer bizim planlı, stratejik ve hedefsel bir üretim yapmamız gerekiyorsa bunun kayıtlı bir üretim olması gerekiyor. Burada da en başta tarlanın gerçek sahibi olan çiftçilerle buluşması gerekiyor. O yüzden de tapunun çiftçilere verilmesiyle ilgili planların bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor çünkü biz kayıtlı üretim yapmak istiyoruz, çünkü ürün deseni oluşturmak istiyoruz. Belki ileride öyle bir hâle gelecek ki Tarım Bakanlığı her bölgedeki ürünü kendi belirleyecek ve çiftçilere "Bu ürünü ekeceksiniz." diye yol gösterici olacak. İleriki dönemde iklim değişikliğine bağlı gıda savaşlarında da bunun çok çok önemli olduğunu düşünüyorum yani bunu, bir an önce halledilmesi gereken bir ülke sorunu olarak düşünüyorum. Bizim kayıtlı üretimle de ihtiyaca göre üretimin üretim planlarını ancak böyle yapabileceğimizi vurgulamak istiyorum.

Bir de ben Adana Milletvekiliyim, daha çok Adana'yla ilgili söylemek istediklerim var. Ülkemizin tarımsal üretiminde önemli bir yere sahip ve dünyada benzeri az olan Çukurova'nın merkezinde bulunan Adana'nın potansiyelini geliştirmenin, bence ilerideki kayıtlı tarım üretimi yapılmasında öneme sahip olduğunu düşünüyorum, çok büyük öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Bizim yöremizde hâlâ vahşi sulama söz konusu. Bu damlama sistemiyle sulama yapılmasının planlarını ne zaman yapacağız? Onu sormak istiyorum.

Adana ili, 1950 yılından itibaren tarımsal sanayinin gelişmesinde ilklerden biri olmasına rağmen IPARD desteği kapsamında değil. Adana'nın IPARD kapsamına alınması ve polikültür tarımının yapıldığı ovamızda yetişen birçok ürünün üçlenmesi için sanayi yatırımlarının artması çok önemli. O yüzden, bu desteğin sağlanmasıyla ilgili bilgi almak istiyorum.

Ayrıca, yine Adana'da, 2011 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla arsa tahsisi yapılmış olan arboretum Akdeniz Bölgesi canlı ağaç müzesinin planlandığı bir arboretum planlanmıştı ancak bu, 2011 yılından beri faaliyete geçirilmediği gibi şu anda da gündemde değil. Ben birkaç kere de gündeme getirdiğim hâlde bununla ilgili ciddi bir gelişme olmadı. Ben bu canlı ağaç müzesini de çok önemsiyorum çünkü iklim değişikliğine bağlı olarak sahip olduğumuz bitki çeşidi ve ağaç çeşidinin de değişeceği yolunda bir adım atmamız gerekiyor. O yüzden, hem tohumların korunması hem de gelecek nesillere bunların aktarılması anlamında, bilimsel bakış açısıyla bunu da hayata geçirmek gerektiğine dikkatinizi çekmek istiyorum.

Sunumda "Büyük ovalar koruma altına alınıyor." diye söylendi. Çukurova'yla ilgili bir çalışma var mı? Bir de üretim yapılan yerde ürünlerin işlenmesi ve katma değerli hâle getirilmesiyle alakalı bir çalışma var mı? Bu hem maliyeti azaltıyor hem de çiftçinin ürünlerinin katma değerli hâle gelmesi onların kazançlarını da katlayacağı için o bakış açısıyla bir planlama yapıyor musunuz?

Yine, bu, işte, yaşadığımız patates ve soğan olayında görüldüğü gibi belki depolama sistemine de bir ağırlık vermemiz gerekiyor. Aldığımız ürünleri depolayarak ihtiyaç fazlasını bir sonraki seneye ya da daha ileriki günlere yaymak anlamında ve bu anlamda da yine, işte, kayıtlı üretimin daha stratejik bir şekilde belirlenmesi ve planlanması açısından da bu depolama sisteminin önemli olduğunu düşünüyorum. Bununla ilgili de belki çalışma yapılabilir.

Ayrıca, gübrelerin... İşte, çiftçilerimiz kimyasal gübre kullanıyor ve de ne yazık ki gereğinden de fazla gübreleme yapılıyor. Bunu şimdi daha çok doğal gübrelerle, bakteri içeren gübreler yapıyorlar. Bununla ilgili de ayrıca bir çalışmanız var mı, bunları sormak istiyorum.

Teşekkür ederim.