KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Başkan, burada şöyle bir şey var, arkadaşlar cevap verecek ama, şimdi, ben konuşmaya başlamadan önce, evet , burada, örnek veriyorum -28 ile 29'u sadece söyleyeyim- Sayın Koca diyor ki: "YSK ve RTÜK arasında anlaşmazlık oluyor, tartışmalar yaşanıyor, bunu çözeceğiz." Ne tartışması var? Belli kanallara verilen ceza var. Şimdi, RTÜK'ün yetkisi ayrı, Seçimin yetkisi ayrı. Bir de enteresan bulduğum, 6112 sayılı 45, "Siyasi partiler ve demokratik gruplar ile..." Demokratik grup ne demek ya? Nereden yazıyorsunuz, bunu kim size verdi? Demokratik grup diye bir şey mi var? Yani, demokratik grup parti faaliyeti mi yapacak, demokratik grup seçim faaliyeti mi yapacak da yani nasıl bir şeydir, demokratik grup ne demek, böyle bir hukuki tabir var mı? Ben, mesela, şimdi, bunları bilmeden buna yorum yapamam ki.

BAŞKAN - Ben de mevcut kanunda olduğunu zannediyorum.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Zannetme, hayır, bakacaksın.

BAŞKAN - Öyle biliyorum, baktım yani onun için.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Peki, neymiş, sen söyle o zaman, hadi sen söyle?

BAŞKAN - Kanunda geçiyor.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ya, kanunda geçmeye ekleme yapıyor oraya.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Başkan, nedir, biliyorsanız siz de söyleyin ya.

BAŞKAN - "Siyasi partiler ve demokratik gruplar" ifadesi...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Demokratik grup ne demek, bir söyleyin bakalım?

BAŞKAN - Sayın Günal...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Dinliyorum Sayın Başkanım, buyurun.

BAŞKAN - 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin (k) fıkrası, orada var zaten.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - (k) fıkrası değil bu, (1)'inci fıkra. Maviyle yazdığınız işlenmiş metinde bakıyorum, burada yok öyle bir şey.

BAŞKAN - (1)'inci fıkranın (k) bendi.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Radyo ve Televizyon Kurumu yayınları...

BAŞKAN - (1)'inci fıkranın (k) bendinde ifade şöyle: "Siyasi partiler ve demokratik gruplar ile ilgili tek yönlü veya taraf tutar nitelikte olamaz." ifadesi.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bir daha söyler misin?

MÜSLİM SARI (İstanbul) - Tamam, ne işte bunlar? Öğrenmek istiyoruz.

BAŞKAN - 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddenin (1)'inci fıkrasının (k) bendi.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - (1)'inci fıkrasında yok, ekleme yapıyorsunuz şu anda.

BAŞKAN - (k) bendinde, hayır, oradan alıyoruz. Bu ifade orada mevcut.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ne diyor peki, gerekçesinde ne varmış?

BAŞKAN - Ben gerekçesini demiyorum, şu andaki, oradaki kanun metnini aynen okudum.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Demokratik gruplarla ilgili ne diyor?

BAŞKAN - "Siyasi partiler ve demokratik gruplar ile ilgili tek yönlü veya taraf tutar nitelikte olamaz." Yayınların ilkelerini belirtirken "Yayın hizmetleri ilkeleri" diye 8'inci madde var ya. Yayın hizmetleri ilkeleri.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ya, güzel söylüyorsan da, bir dakika, şimdi...

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Mesela, bağımsız milletvekili adayları.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bir dakika arkadaşlar.

Ya, iyi güzel de 45'in 1'ine, 1'inci maddeye niye alıyorsun? Orada var da yani burada...

BAŞKAN - Şöyle: Bu ifade var zaten, "Yayın hizmeti ilkeleri" ifadesi oradan alınıp buraya konmuş anladığım kadarıyla, dercedilmiş.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Anladığınız kadarıyla...

BAŞKAN - Hayır, ben öyle anlıyorum, ben hazırlamadım ki arkadaş yani!

MÜSLİM SARI (İstanbul) - Ya, tamam, hazırlayana soruyoruz.

BAŞKAN - Lütfen yani.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Problem orada zaten anladığınız kadarıyla...

BAŞKAN - Siz neyle konuşuyorsunuz, siz anlamadığınız kadarıyla mı? Siz de anladığınız kadarıyla konuşuyorsunuz.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Peki, (k) bendinin tamamına bir bakalım. Burada bent yok zaten de "1, 2" diye gidiyor.

BAŞKAN - (k) fıkrası.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani, oradan kaldırmak ne sağlıyor? Şimdi, ben de bir şey anlatıyorum, burada bir gerekçe yok. Oradan kaldırıp buraya koymasan ne olacak, onu anlamaya çalışıyorum. Burada bir ceza uygulaması var, onunla ilgili maddeye de burada atıf yapıyorsunuz, onun için soruyorum. Demokratik grup ayrı, bir de bununla ilgili yukarıda, YSK'dan RTÜK'e vereceğiniz maddenin içine koyuyorsunuz yani onu söylemeye çalışıyorum. (k) bendinde dursun ne var, ne olur yani (k)'da durduğu zaman? Çünkü, burada başka şey var.

BAŞKAN - Yani, 45'inci maddeye konulan o ifade, şu anda bu teklifle konan ifade, demin dediğim 6112'nin 8'inci maddesinin (1)'inci fıkrasının (k) bendiyle aynı ifade yani. Ben bunu açıklamak için söyledim sadece.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bu 45'inci maddenin bir printi getirir misiniz çocuklar, tam printini bir getirin, ben size şimdi anlatacağım ne dediğini yani oraya niye konduğunu anlatacağım.

Şimdi, Sayın Başkanım, şunun için söylüyorum: Şimdi, bunlar ortada muğlak bir şey. Ben konuşmaya başlamadan önce... "45'in (k) bendi" diyor Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hayır, ben 8'inci maddenin diyorum, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - "Yayın hizmeti ilkeleri"nden neden çıkıyor da oraya gidiyor? Onu soruyorum. Şimdi, yukarıda zaten genel bir madde var. Neden? Çünkü, "Yayın hizmet ilkeleri"yle ilgili ceza kısmı RTÜK'e vereceğiniz yetki onunla bağlantılı da ondan oraya koyuyorsunuz. Yani, peki, diğer maddeleri, (k)'ya kadar olan maddeleri niye çıkarmıyorsun? Onun da hepsini oraya koysak olmaz mı? Bakın, şimdi, 8'inci maddede bir sürü şey var: "Genel sağlığa, çevrenin ve hayvanların korunmasına zarar verecek davranışları teşvik edemez." Bu çünkü seçimle ilgili de ondan koyuyorsunuz oradan oraya. Yani, yukarıda tarafsızlıkla ilgili kısım, cezanın yenileceği kısım 45'inci madde. Buradan çıkarıp oraya koyup, YSK'dan alıp RTÜK'e verdiğiniz zaman TRT'yi de seçim cezalarından kurtarmış olacaksınız, özeti budur. Ama, bunu, şimdi, biz bilmeden "Demokratik gruplar" çok güzel yazılmış, valla, helal olsun yani "tarafsızlık", çok güzel madde. Yani, TRT bunlara uysun diyor. Peki, neden yapıyorsun? Şimdi, ben bunu bilmeden genelini nasıl konuşacağım? Soruyorum, şimdi, otuz altı aydan kırk ikiye çıkmış, neye göre hesapladın diyeceğim?

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Sayın Günal, konuşuyorsunuz, ne güzel.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır, sorulara vermesi gereken cevapları istiyoruz.

Biz gerekçeyi okuduk Sayın Bilgiç. Sayın Koca hatta özetledi, tamamını söylemedi, gerekçede daha ayrıntılı bilgi olan maddeler de var.

Ama, şimdi, ben bunu bilmeden, otuzdan otuz altıya çıktı, otuz altıdan kırk ikiye çıktı. Diyor ki: "İki tarafa baktık." "Ben evimi kiraladım, adama da söz verdim boşaltacağım, otuz altı aya göre hesap yaptım, paramı ödedim veya sattım evimi, şu tarihte boşaltacağım." dedim, adam da ona göre hesap yaptı, otuz altı ay geldi, sen diyorsun ki: "Ben kanunla uzattım, sen alamazsın." E, bu boyutunu niye düşünmüyorsun? Yani, ben ona göre...

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Altı ay kiraya verdin.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Kardeşim, kirası ayrı, sattım, adama boşaltacağım diye taahhüt ettim, o da gitti, kendisi kiradan kendi evine geçecek. Sen benim yaptığım sözleşmenin şartlarını niye bozuyorsun? Ben yaparken otuz altı aya göre sözleşme yaptım. Ben borçlar hukukunu Reisoğlu'ndan aldım Sayın Bakanım.

E, şimdi, sözleşmenin geçerliliğini sen değiştirirsen, 2 kişi arasında yapılan sözleşmeye devlet müdahale ederse olur mu? Güvenlik yok, bir şey yok.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - "Bundan sonraki sözleşmelerde..." diyor.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Olur mu, iyi oku bakalım, herhâlde hiç bakmıyorsunuz, arkasından gelen maddeleri oku.

Başkanım, şunu için söylüyorum: Şimdi, biz bunların teknik gerekçesini bilmeden, arkadaşlar bize bunu söylemeden bizim bunu eleştirmemiz o şekliyle doğru olmaz ki.