KOMİSYON KONUŞMASI

FATMA KURTULAN (Mersin) - Sayın Başkan...

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Kandil'in raporu!

FATMA KURTULAN (Mersin) - Böyle gitmez bu Komisyon. Böyle hemen "Kandil raporu" demek...

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Ben demedim onu. Bir saniye...

FATMA KURTULAN (Mersin) - Ama uyarı yapmanız lazım Sayın Başkan.

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Ben dedim.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Ben uyardım.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Tarafsızlık meselesi dediğimiz buradadır.

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Tamam, buradan beni uyar Başkan, kabul ettim.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Hayır böyle "Kabul ettim." olmaz Oya Hanım.

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Ne diyecektim?

FATMA KURTULAN (Mersin) - Söyleyin istediğinizi, söyleyin, sonra deyin ki "Tamam..."

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Vallahi istediğinizi yazın, Türkiye'yi paçavraya çevirin.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Ama böyle olmaz ki!

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Siz ne biçim ülke vatandaşısınız? Ondan sonra ben de burada susacağım.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Nasıl bir ülke vatandaşı olduğumu Oya Eronat sorgulayamaz.

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Böyle nazik nazik kelimelerle bu iş olmuyor.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Oya Hanım...

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Ben içimden geldiği gibi konuşuyorum.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Silahı çek, kafamıza vur Oya Hanım. Korumaların da var, korumaların da var, çek silahı, vur kafamıza. İyilikle söz olmuyorsa...

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Fatma Hanım...

FATMA KURTULAN (Mersin) - Sözle olmuyorsa bunun karşılığı nedir?

OYA ERONAT (Diyarbakır) - O sizin işiniz, o sizin işiniz, adam öldürmek sizin işiniz!

RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - Sizin işiniz o!

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Fatma Hanım, devam edin lütfen. Karşılıklı konuşmayın.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Hayır Başkanım, böyle olmaz, böyle çalışamayız. "Sözle, iyilikle olmuyor." demek, bunun karşılığı ne demektir? "Şiddetle ben bunu sana anlatacağım." demektir, böyle bir şey kabul edilir mi? Tarafsızlığınızı korumanız lazım.

RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - İthamınız çok yanlış.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Orada laf yetiştirmek... Ya ne demek bir rapor... Muhalefet şerhi yazmış, bunu kabul etseniz de etmeseniz de bir parti... Böyle bir usul yoktur.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Düşüncemizi ifade ettik Fatma Hanım.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Tamam, size bir şey demiyorum, ben de tekrar söz aldım. Ama orada tekrar dâhil olması ve sizin sessiz kalmanız... Ben eleştiriyorum Başkanım, bunu kabul etmiyorum.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Tamam.

Buyurun lütfen.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Sürekli böyle olmaz yani.

Sayın Başkan, ben şunu söyleyeyim: Dediklerinize karşı, burada bir tarihsel bir arka plana gidersek biz işin içinden çıkamayız.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Bir nefret yok, bir kınama yok sivillerin ölümüne ilişkin.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Sivillerin ölümünü kınıyoruz.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Ya, buraya yazsanıza bunu, niye yazmıyorsunuz?

FATMA KURTULAN (Mersin) - Bunu her zaman söylüyoruz Başkan.

Şimdi, şunu demek doğru değil: "Sizin her zaman Türkiye Cumhuriyeti devletiyle bir sorununuz var." deyip hemen işe böyle başlamak, söze böyle başlamak problemli bir yaklaşım Sayın Başkanım. Yani Libya... Evet, biz reddettik, sonuçta ne oldu hâlimiz? Dış politikayı yürütemiyorsunuz, oraya mı girelim? Yürütemiyorsunuz, götüremiyorsunuz, ülke bataklığa dönmüş, her yerde şamar yiyor Türkiye, bunu mu şimdi tartışalım burada? Gerekli midir burada bunu tartışmak? Siz bunları söylerseniz, sürekli Türkiye karşıtı bir parti, bir halk olarak bizi gösterirseniz biz de başka şeyler söyleriz yani. Ermeni meselesi vardır, yüzleşilmesi gereken bir problem olarak söylüyoruz. Kimisi "katliam" der, kimisi "soykırım." der, kimisi "trajedi" der. Her neyse adı, bir Ermeni meselesini her 23 Nisan'da başka ülkeler bizim önümüze getirip burada "Bir çağrı yapıp apar topar bildiri vereceğimize biz oturalım, kendi içimizde bunu tartışalım." demiş HDP her zaman. Bunun arka planlarına gidersek bir sürü mesele var. Hiç buna gerek yok Sayın Başkan. HDP burada sivillerin ölümünü de yapılan bütün bu katliamları da reddettiğini söylemiştir. Orada yapılan bir tarafsız... Mesela, HDP şunu da eleştirmiştir: Yani biz bunu yazmadık. 300 asker götürüldü yani paralı asker Suriye'den götürüldü Azerbaycan'a. Bu, kamuoyuna yansıdı.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Doğru değil, yalan!

FATMA KURTULAN (Mersin) - Hayır, Başkan...

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Yalan!

FATMA KURTULAN (Mersin) - Yani bırakın...

RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - Her basına yansıyan doğru mudur?

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Sizin gazeteleriniz yazıyor, Evrensel...

FATMA KURTULAN (Mersin) - Başkanım, siz misiniz muhatap, 2 sayın arkadaş mı?

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Oya Hanım, lütfen ya.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Yani bu arkadaşların görevi bu mu gerçekten? Oya Eronat her seferinde bunu mu yapacak? Bu bir tarz hâline gelmiş, bu böyle kabul edilir mi Başkanım?

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Tarz değildir, gerçekleri söylüyorum.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Oya Hanım, ama lütfen, rica ediyorum.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Sözünü al, o zaman söyle Oya Hanım ya.

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Söylerim.

FATMA KURTULAN (Mersin) - E, tamam söyle, hep böyle yap ama.

AHMET SALİH DAL (Kilis) - Küfür etmeyelim, müzakere edelim.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Buyurun Fatma Hanım.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Gerçekten, bir de gülüyorsunuz, şu hâlinize, gerçekten arkadaşlar... Tamam da arkadaşınıza söyleyin, ben bir şey mi yapıyorum? Ben konuşunca 2'si oradan...

PAKİZE MUTLU AYDEMİR (Balıkesir) - Niye Oya Hanım'la sürekli muhatap oluyorsunuz?

FATMA KURTULAN (Mersin) - Siz eksiktiniz, 3 kadın, sırayla...

Ama orada bunu engelliyor, ben size cevabını verdim Sayın Başkan. Muhalefet şerhimiz ortadadır. Şunu doğru görmüyoruz: "Gülüstan Hanım bunu yazmamıştır." Her zaman yapılan bir yöntem. Sayın Başkan, lütfen siz bunu yapmayın, bu önemli bir Komisyondur. Çok işler yapılacağına ben inanıyorum, kimi alt komisyon başkanlarının da çabasını yakinen görüyorum, hakikaten bunu takdir de ediyorum. Sizin çabalarınızı görüyoruz, bir diyaloğumuz da var, derdimizi birbirimize izah edebiliyoruz, konuşulabilen bir şahsiyet olarak görüyorum. Lütfen, komisyonlarımız daha adaletli, herkesin fikrini söylediği bir ortama evrilsin diye rica ediyorum. Gülüstan Hanım'ın çıkardığı raporlar, onun fikri doğrultusunda hazırlanmış. Eğer, şayet, teknik uzmanlar "Gülüstan Hanım'ın imzası gerekiyor." deselerdi onun imzası olacaktı ama "Komisyonda olduğunuz için sizin imzanız gerekiyor." dediler, rapor benim imzama dönüştü.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Şimdi, Fatma Hanım, benim "Gülüstan Hanım'dan çıkmamış." dememin nedeni, yaşanmışlıkları, orada görülenleri tamamen yok sayan bir anlayış var burada, onu söylemeye çalışıyorum.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Hayır, tarafsız bir şey yazıldığına dair şeyler de var Başkan, öyle değil.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Ya, mezarlık bombalanmış. Biz gitmişiz onların...

FATMA KURTULAN (Mersin) - Ya, o kadar ayrıntıya girmedik biz yani genel olarak yapılan hep... Yani çok boğmak istemedik.