| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 12 .03.2015 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hakikaten neresini düzelteceğimizi bilemiyoruz Sayın Bakanım, sıkıntı burada, onun için siz gelmeden önce Sayın Yılmaz buradaydı, ona söyledim ama, Adalet Bakanlığında Kanunlar Genel Müdürlüğü diye bir yer var değil mi? Var. Başbakanlıkta Kanunlar Kararlar diye bir yer var, Mecliste de Kanunlar Kararlar Başkanlığı var. Ne iş yapar bunlar? Yani kusura bakmayın ama, cümlenin başı, sonu... Nereden geldiği belli olmayan birisi, getirip "Benim şöyle bir derdim var.", "Hemen çözeriz abi; yazalım bir tane şey, torbaya atalım." Yani şimdi burada neresini düzelteceğimizi biz şaşırıyoruz gerçekten Sayın Başkan.
Ben hakikaten merak ediyorum, az önce kısaca sordum ama arkadaşlar anlamadılar herhâlde, tekrar açalım, teklif sahibi arkadaşlar da bakabilir.
Tekrar söylüyorum, ben otuz altı aylık bir sözleşme yaptım. Ben tüketiciyim. Bütün hesabımı kitabımı ona göre yaptım. Sen, hangi hakla benim evimi altı ay sonra almam için kanun çıkarıyorsun kardeşim? Sana ne? Ben bir sözleşme yapmışım, adam da bana taahhütte bulunmuş, "Şu zamana kadar yaparım." demiş. Kırk iki ayda da teslim etmezse bir kanun daha mı çıkaracağız? Ne yapacağız? Yapamadı, ne olacak? Ben sürünecek miyim kardeşim? Ben o zaman kanuni yola başvuracağım, sözleşmem neyi gerektiriyorsa, o müteahhitten paramı alacağım. Ya ben para yatırdım.
Bakın, söylediklerinize dikkatle bakmıyorsunuz arkadaşlar, maddenin arkasından geleni lütfen okuyun, yani gelen maddenin devamındakini bir okuyun, ne söylediğimi daha iyi anlarsınız. Sonrasında resmen elinden buradaki şeyi alıyorsun, "Tüketicinin elde ettiği edinimler, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç altı ay içinde." diye değiştirmişsiniz. Önce kaçmış? Doksan gün içinde. Başka? On gün içinde bana paramı verecek. Sen ne yapıyorsun? Adama altı ay süre... Benim paramı niye kullandırıyorsun kardeşim? Kime sordun yani? Böyle bir şey olur mu ya? Bunu masum bir şekilde yazıyorsunuz.
Bakın, söylüyorum, "doksan gün" diye yazan şeyi altı aya çıkarıyorsun. Vermeyecek bana. Karşılıklı edinim demek... Sayın Bakan burada, hukuk tabiriyle anlatır mısınız edinimin ne olduğunu, bir arkadaşlar duysun. Edinimlerin karşılıklı belge geldiği zaman... Belge ne demek? Adam "yapamıyorum" diyorsa, benim yaptığım sözleşmeyi bana verecek, paramı da iade edecek, al gülüm, ver gülüm, ben de "Tamam o zaman." diyeceğim, faiziyle... Burada yazıyor, sözleşmede hepsi yazıyor, kanunda da yazıyor. O paramı bana verecek, ben de gidip o zaman başka bir yerden ev bakacağım, üstünü tamamlayacağım. Sen diyorsun ki: "Bu adamın teslimatına altı ay müsaade et, altı ay sonra da yapamazsa, bir altı ay sonra da parayı alma." Ben bir sene niye sürüneyim Sayın Bakanım? Böyle kanun mu olur? Ne bu? Bunun acelesi ne? Kime kıyak geçiyorsunuz? Bunlara cevap vermek zorundasınız, böyle olmaz.
Onun için, dedik ki: "Bakın, burada acil olanları getirin, çıkaralım." Biz bunları soracağız, biz bunları tartışacağız, böyle torba olmaz.
Başka çok somut 2-3 tane söyleyeceğim, yani çok var da.
Şimdi, madde 18. Yarın bu kanunu böyle çıkararak kimleri koruduğunuzu... Ben soru sormayayım, ben söyleyeyim, öyle değilse, siz "Öyle değil." deyin, teklif sahibi de, ilgili bürokratlar da cevap verebilir. Kimi koruyorsunuz? "Bu banka batık." diyen Recep Tayyip Erdoğan'ı koruyorsunuz, "Bu banka batık." diye yazan gazeteleri koruyorsunuz.
Tamam, ben söylüyorum, kibar söylemiyorum, başka bir şey varsa anlatın bana. Tamamıyla "Bu banka batık." demek -BDDK'dan arkadaşlarımız var, SPK'dan var- Adalet Bakanlığı da bilir, ceza kanunlarını bilirler; suçtur, o suçları kaldırıyorsunuz. Başka bir şey varsa, o zaman, gelin, bize anlatın.
Arkasından 19'a geldik, sabitleme yapıyor. Sermaye Piyasasından arkadaşlar, 2014'teki gelirimle 2015'teki gelirim aynı mı olacak? Yani daha önce, herkes her seneki gelirine göre para versin, 2014'teki geliri sabitleyelim, bundan sonra yeniden değerleme, değer artış fonuna göre, örnek söylüyorum... Birisi geçen sene az kazandıysa, gösterdiyse, bu sene çok kazanacaksa, geçen seneki geliri üzerinden niye alıyorsunuz? Soruyorum, bunun mantığı nedir, bana birisi anlatsın.
İki, 2015'ten sonra... Bir de şöyle yazmışlar, "kanun tekniği" diye ondan diyorum Sayın Bakanım, yani siz de okuduğunuz zaman güleceksiniz, doğal olarak okumadan gelmişsinizdir tamamını, normaldir, 18'inci maddeden sonra 19'da okuyorum.
Bakın, şimdi beraber okuyalım, cümle bitiyor: "...Kurul bütçesine Kurul tarafından gelir olarak kaydedilir." Devam ediyor, "Bu fıkrada sayılan kurumlardan birinin..."
Ya, bu kadar da aleni yapmayın! Ya ikisiyse. 2015'te bir tane kurulacağını nereden biliyorsunuz? Tamam, burada "Bir tane sigorta şeyi kurulur, piyasa yapabilir." demişsiniz, arkada var da, yani "birinin" diye böyle kanun maddesi olur mu Sayın Bakan?
BAŞKAN - "Herhangi birinin" ifadesi...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır, yani öyle denmez, "2015 yılı ve sonrasında kurulanlardan şu alınır." denir. Yani bu kadar da aleni tarif olur mu? Olmaz, böyle saçma sapan şey olmaz. Yukarıda zaten kanun konulurken bunu tartışmışız, herkes gelirlerini beyan eder, o gelirler üzerinden kurul kimden ne alacağına karar verir, yüzdesi bellidir, önümüzdeki yıl yeniden belirler. Geçen sene zarar etti adam, ne alacaksın? Söyle bana kim var? Geçen sene zarar etti bir tanesi, bu sene ondan para almayacak mısın MKK'ya katkıda bulunmayacak mı? Böyle kanun tarifi olur mu, böyle aleni olarak özel düzenleme yapılmaz. Örnek söylüyorum, varsa bilen onu da söylesin.
Anadolu Ajansını söylemiş 9'uncu maddede, ya bu Anadolu Ajansındaki hikâyelerle ilgili Sayın Bülent Arınç hakkında gensoruda aşağıda tartıştık. Bu kadar yolsuzluk tartışılırken doğrudan onlara ihale vermek ne demek? Yani ajans yapacaksa yapar, ihalenizi açarsınız. Şunu da anlamıyorum, Maliyecilere de soruyorum, her seferinde aynı şeyi söylüyorlar: TRT ve Anadolu Ajansı kamu kurumu niteliğinde mi, onu yazıyorlar gerekçede. Ya bir cebinden al, öbürüne ver, vergiyi teşvik et, millet vergi yatırsın, her seferinde niye istisnaya "evet" diyorsunuz arkadaşlar? Sizden geçmiyor mu bunlar? Geçmiyor çünkü kanun teklifi. Olur mu şimdi bu iş yani burada bir şey yok. Ya efendim, muhasebe... Yap muhasebe kaydını, vergiyi özendir, devlet versin ki vergisini kendi yaptığı işlemden sen de ver. Bir de Anadolu Ajansı, başka ajans var, rekabete niye açmıyoruz? O yapımı Anadolu Ajansının daha iyi yapacağını nereden biliyoruz da, doğrudan ondan alıp da ondan sonra yapıyoruz? Bunlar doğru düzenlemeler değil, hele hele seçim arifesinde burada Plan ve Bütçe Komisyonunu ve Genel Kurulu oyalayacak madde hiç değil.
Bakın, şimdi "Siz hukukçusunuz." dedim. Sizi en çok ilgilendiren maddelerden birisi. 25'inci maddeye baktınız mı Sayın Bakan, idari yargılama usulüyle ilgili? Şimdi, neyi unuttunuz kardeşim de şimdi buraya koyuyorsunuz? Kiminkini unuttunuz önce onu bir söyleyin bakalım? Kimin davasına, idari mahkemesine itiraz etmeyi unuttunuz da... Ya, böyle bir şey buraya konulur mu? Ayıbınızı bari kapatın ya, ayıbınızı kapatın bari ya. Açıkça yazmışsınız ya. Ben anlamıyorum yani. Adamın hakkında başvurmadık... Ee, sonradan bir rapor geldi, o arkadaşın paralel olduğunu öğrendik biz onu da yiyeceğiz, mesela. Böyle bir şey olur mu ya? Bitmiş, tükenmiş.
ALİ BOĞA (Muğla) - Yanlış.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Oku, oku Ali Ağabey, oku, sen memuriyetten geldin, aynen öyle diyor, oku; bak, beraber okuyalım, söyleyeyim neresi olduğunu o zaman arkadaşlara. Hani ilave bent, geçici madde 8, başına "İdari yargılama usulü hariç olmak üzere" demişiz yani idari yargılama da yapabiliriz. Aşağıda eklediğimiz ne diyor?
"İvedi yargılama usulüne ilişkin olmak üzere, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce on beş günlük temyiz kanun yoluna süresinde başvurulmadığı için..." Bismillah... "...temyiz başvurusu reddedilen kararlara karşı..." Yani şunu diyor: İdare birinin davasına başvuruda temyizde bulunmamış, adamın da davası kabul edilmiş. Şimdi diyor ki: "Bana bir yetki ver, ben bunu halledeyim" "...bu kararların tebliğ tarihinden itibaren on beş gün, bu süre geçmiş olan kararlara karşı ise bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren..." Yani, yeniden bana temyiz hakkı ver diyor, uyumuşun ya da düşünmemişin. Benim adamım demişsin, sonra paralel çıkmış. Ya kanuna böyle açıkça yazılır mı Sayın Başkanım, böyle bir şey olabilir mi ya?
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - O paralel demedi.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani örnek söylüyorum, hani başka türlü bir anlam veremiyorum buna da onun için ağabey. Yani birisini unutmuşsunuz, unuttuysanız adam da berat etmiş ya da neyse, çıkan karar kesinleşmiş. Ya, beni burada niye alet ediyorsunuz buna kardeşim? Kendi beceriksizliğinize bizi niye alet ediyorsunuz? Başka bir izahı varsa söyleyin ben özür dileyim yani söylediğim kelimelerden dolayı. Ben başka bir şey göremiyorum okuyunca.
Çok fazla uzatmayayım, sonra söylerim, bu dört beş tane somut şey, bizim size söylediğimiz budur Sayın Başkan. Gereksiz yere Komisyonu ve Genel Kurulu oyalamayın.
Değerli bürokratlar, değerli milletvekili arkadaşlarım, bir teklif gelince bunların içinden ayıklamayı bilelim yani eğer çıkaracaksak, acil olanları istiyorsanız, söyledik, içinde birkaç tane zaruri olan da gene... Biz normalde öğretmenlerinkini hemen çıkaralım, yetişsin diye bakıyoruz ama bu böyle olmaz yani bu şekliyle olursa bunların hepsini sorup, anlamak, öğrenmek zorundayız, size yapacağımız suçlamalara da siz katlanmak zorundasınız. "Suçlama" diyorum çünkü cevap vermezseniz söylediklerimiz geçerli hâle gelecek, o zaman art niyet değil, doğrudan bunun kasıtlı olduğunu düşüneceğiz. Eğer sorulara cevap hakikaten varsa da, ben anlamadıysam dinledikten sonra özür dileyeceğim yoksa maddelerde tek tek sormaya devam edeceğim.
Teşekkür ederim.