KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, "yasama kalitesi" dedik. Alpay Bey sağ olsun, uzmanlığı sonuç olarak, bize bu yasama kalitesinin ne şekilde olması gerektiğini gösterdi. Yani bu şekilde de değerli arkadaşlar, Sayın Başkan; bu maddenin kesinlikle Adalet Komisyonunda görüşülmesi gerektiğini bir kez daha size hatırlatıyorum ve bu konuda bu maddenin geri çekilmesini tekrar talep ediyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlarımız katılmıyorlar bu görüşe.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Peki, olabilir ama ben sonuçta Alpay Bey'in de uzmanlığını bu konuda gördükten sonra bu konunun bir kez daha -eğer ki Anayasa Mahkemesinin bozacak ve altı ay sonra, bir sene sonra karşımıza getireceğini- ilgili komisyonda, ihtisas komisyonunda görüşülüp sonuç olarak Anayasa Mahkemesinin kararına da uygun bir şekilde düzenlemesinin daha doğru olacağını düşünüyorum ama bu konuda devam edelim diyorsanız ben de görüşlerimi söyleyeyim Sayın Başkan

Şimdi, sonuç olarak bu işin bir yanında uzmanı, siz de sonuç olarak hekimsiniz, o konuda uzmansınız yani her işin bir uzmanı var. O anlamda, onu, bu meseleyi de işin uzmanlarına bırakmanın daha doğru olacağını düşünüyorum İsmail Bey. Umarım siz de katılıyorsunuzdur.

Şimdi, değerli arkadaşlar, böyle bir düzenlemeyi biz bir iki yıl önce gine yaptık, Anayasa Mahkemesinden döndü. Şimdi, niye yaptık o düzenlemeyi? İlgili kurum o zaman daha kurulmamıştı sanıyorum, düzenleme kurumu. O yasa, ondan sonra kuruldunuz sanıyorum siz. Şimdi geldiğinizde de gördüm ki...Yani burada sonuç olarak 24 milyon araç sahibi var ve yalnızca 24 milyon araç sahibini değil -bu araçlar bir vatandaşımıza da çarpabilir, başka bir insanın da hayatını karartabilir- 84 milyonu ilgilendiren düzenlemeyle karşı karşıyayız ve yani sürekli ülkemizde kazalar söz konusu oluyor, mağduriyetler söz konusu oluyor.

Çok önemli düzenleme yapıyoruz arkadaşlar. Yani bir insanın hayatını karartabilecek ve o hayatını kararttığımız insanı tazmin edecek bir düzenlemeyle karşı karşıyayız ve bununla ilgili bir sınırlama yapıyoruz. "Ya, şirketler zor durumda, primler düşük, primleri artırmayalım, hasarlarda yüksek, bununla ilgili kısalım." diyoruz ama neyi kıstığımızı ben tam anlamadım. Yani ne siz ne kurum temsilcisi orada genelgeçer açıklamalar yapılıyor, oysa Alpay Bey bir örnek verdi, keşke örneklerle açıklasaydınız. Şimdi, düşünün ki bir araba bir vatandaşımıza çarptı ve sürekli sakatlık hâline getirdi vatandaşımızı. Bununla ilgili biz ne kadar kısıyoruz? Yani onun gelirinin ne kadarını karşılayacak, ne olacak, neyi kısıyoruz, şirketlere ne avantajı sağlıyoruz? Bunu bilmek istiyorum, bir.

İkincisi, şirketler niye zor durumda? Yani siz primler konusunda bir baskı... Yani anlıyorum ki artmaması için mücadele veriyorsunuz ama şirketler muhtemel olayları tazmin edemeyecek durumdalarsa bununla ilgili de genel bir reforma ihtiyaç vardır. Tabii ki Adalet Komisyonunun meselesi ama bir yandan da olayın mağduru olan vatandaşlarımızın mağduriyetlerini gideremeyecek durumda olmaması gerekiyor bu yapılanmanın yani bir insanın hayatını karartıyorsanız, onu sürekli sakat hâline getiriyorsanız o insanın mutlaka tazminatını sağlayacaksınız veya aracıyla ilgili de gerekli hasarların karşılanmasını sağlamamız gerekiyor. Neyi sıktığınızı lütfen bana izah edin, ben anlamadım bu izahatınızdan. Örnekler üzerinden izah edin yani bir iki kaza oldu, üçüncü şahıslar zarar gördü, ne kadar kısıyoruz; ne kadarlık bir zararını karşılıyorduk, şimdi neyi kısıyoruz ki daha az zarar karşılayacaksınız?

Sektördeki durumu da anlamadım. Yani şimdi, şirketler bu zorunlu trafik sigortasından ne kadarlık prim elde ediyorlar Sayın Başkan ve İsmail Bey, ne kadarlık hasar ödüyorlar? Yani şirketler zarar mı ediyorlar şu anda? Ne kadar zarar ediyorlar? Niye zarar ediyorlar? Bununla ilgili bir etki analizine ihtiyacımız var yani niye zarar ediyorlar? Siz bunları kıstığınızda ne kadarlık bir zararı karşılayacaksınız ve kısmak doğru mu acaba arkadaşlar yani insanların hayatlarını karartmak pahasına? Sonuç olarak biz yurttaşlardan yanayız, vatandaşlarımızdan yanayız. Tabii ki sektör de batmasın, hani sektörü de batırmayacak ama yurttaşlarımızın da mağduriyetine yol açmayacak bir yol bulmamız gerekiyor Sayın Başkan burada. Bu konuda daha önemli, ciddi bir izahata ihtiyaç vardır diye düşünüyorum.

Sonra, primlerin yükselmemesini hepimiz istiyoruz ama Sayın Başkan, sağlık sektöründe primler 2 kat, 3 kat arttı. Yani sağlık primlerini takip ediyor musunuz? Özellikle özel sağlıkta korkunç rakamlar var. Yani insanlar on yıldır sağlık sigortası almış, bir anda bakıyor, 5 bin lira öderken 10 bin lira, 10 bin lira öderken 20 bin lira primlerle karşı karşıya kalıyor. Yani ne yapıyorsunuz, nasıl düzenliyorsunuz? Bir tek trafik sigortasıyla uğraşıyorsunuz, tamam, düşük kalsın diye; onun da düşük kalması ne pahasına olacak? Vatandaşlarımızın tazminatlarının eksik giderilmesi pahasına olacak ama öbür konularda sigorta sektörü korkunç artışlar yapıyor. Diğer sigortalarda, sağlık sigortalarında, özel sağlık sigortalarında korkunç artışlar yapıyor ama bununla ilgili hiçbir şey yapmıyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Garo Bey, sağ olun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sürem bitti mi?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, bitti süreniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Son cümlelerimi edebilir miyim?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tabii.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - O açıdan, Sayın Başkan, o zaman şöyle bitireyim: Ben daha etkin bir izahat rica ediyorum, olayı anlayabileceğimiz, neyi kıstıklarını, sektörün durumunu...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Daha detaylı bir izahat istiyorsunuz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani böyle izahat olmaz. Sektörün durumunu, ne kadar prim topluyor, zarar ediyor, niye zarar ediyor burada... Diğer kalemler de biliyorsunuz sübvanse ediyor. Yani trafik sigortası hiçbir zaman kâr etmeyen bir şeydir zaten yani bununla müşteri toplar sigortacılar -biliriz yani bunu- trafik sigortasını yapar, öbür taraftan hayat sigortası satar, ondan kâr eder; bu iş böyledir. Yani market ekmek satar, ondan kâr etmez ama deterjandan kâr eder; böyledir bu iş. Yani bunu bu kadar kısarsanız da doğru mu yani buradaki primleri düşük tutmaya çalışırken vatandaşın tazminatını gidermemeniz? Bu soruların cevabını merak ediyorum.