KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle, Sayın Hazine ve Maliye Bakan Yardımcımıza şu anlamda, kayıtlara geçsin diye söylüyorum: Yani "41 milyar lira harcadım bütçeden." dediniz sanıyorum.

HAZİNE VE MALİYE BAKAN YARDIMCISI ŞAKİR ERCAN GÜL - 48.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "48" dediniz ve sonra da şöyle açıkladınız: "Tıbbi malzemeler aldık." Ya, biz şunu soruyoruz: Doğrudan vatandaşın cebine giren, doğrudan vatandaşın cebine giren kaç para harcadınız?

HAZİNE VE MALİYE BAKAN YARDIMCISI ŞAKİR ERCAN GÜL - Onlar vatandaşın cebine giren paralar değil mi?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, yapmayın ya, böyle şey... "Doğrudan vatandaşın cebine giren" ne demek?

HAZİNE VE MALİYE BAKAN YARDIMCISI ŞAKİR ERCAN GÜL - "48 milyar lira bu iş için harcadık." dedim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani tıbbı malzeme almışsınız...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, sorusunu sorsun Garo Bey, size geldiğinde cevap verirsiniz, böyle karşılıklı konuşmayalım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Doğrudan gelir desteği" diyorum "doğrudan gelir desteği" diyorum Sayın Bakan Yardımcım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu maddeyle de ilgili değil tabii ama sordunuz, sıra geldiğinde cevap versin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Her neyse yani sonuçta kayıtlara geçsin.

ERHAN USTA (Samsun) - Ama soru net yani soruya cevap versin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Doğrudan gelir desteği olarak bizim bildiğimiz 8 milyar TL kasanızdan para çıktı, vatandaşın cebine giren para olarak bu söylendi.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Uluslararası tanımı varsa o tanıma göre bir cevap verin lütfen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani on beş ayda 8 milyar lira bütçeden para harcanmış. Dünyanın en düşük rakamı, OECD ülkeleri içinde en düşük rakam ve vatandaş başına vursanız 100 lira yapmıyor bakın, güne vursanız gerçekten 1 lira yapmıyor vatandaşımıza verilen destek. Ya, bu anlamda aç açıkta bıraktınız.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Garo Bey, maddeyle ilgili konuşabilirsek çok sevinirim, sorunuzu sordunuz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, ben kayda geçsin diye söyledim.

Şimdi, maddeyle ilgili şunu söyleyeceğim: Değerli arkadaşlar, bakın bizim kamusal bir emeklilik sistemimiz vardı ve bütün yurttaşlarımız buna güvenirdi. Yani emekli olan bir kişi, aç açıkta kalmayacağını düşünürdü ve buna güvendiği için de çocuklarını sigortalı yapmaya çalışırdı -sigortalı olsun çocuklarım, emekli olsun- şimdi hem emeklilik Kafdağı'nın ardına gitti -yani 65 yaşa kadar çıkmış bir emeklilik düzeni var yeni gençlerimiz için, düşünün ki şu anda 18 yaşında işe başlayan bir genç 65 yaşında emekli olacak çünkü şu durumda, Kafdağı'nın ardında bir emeklilik hedefi var- hem de emekli olduğu durumda ciddi bir emekli maaşı alamayacağını düşünüyor çünkü babasının hâlini görüyor; 1.500 lira, 1.800 lira emekli maaşı alıyor babası, geçinemiyor, aç açıkta. Şimdi, siz ona başka bir kapı gösteriyorsunuz. Ya, kamusal emeklilik sistemi... Kamu olarak şunu gösteriyoruz, diyoruz ki: "Biz, size yeterli emekli maaşı veremeyeceğiz ey gençler -hatta- yeni çocuklar." Şimdi, çocukları da katıyorsunuz bırakın gençleri. Ne yapalım? Sana bireysel emeklilik sistemi satalım, orada baban bir yandan, anan, baban senin için prim ödesin.

Değerli arkadaşlar, şu günkü ekonomik şartlarda kim pirim ödeyebilecek?

SALİH CORA (Trabzon) - Tasarruf amaçlı.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Türkiye'nin varlıklı küçük bir azınlığı bu primi ödeyebilir onu söyleyeyim, varlıklı küçük bir azınlığı bunu yapabilecek.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ya, Allah'ını severseniz... Net söylersek: Ne kefille ne varlıkla sistem çalışıyor, bunu söyledik.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, müsaade edin.

Varlıklı küçük bir azınlık bir tek çocuklarını bireysel emeklilik sistemine sokabilir bugünkü şartlarda.

Peki, kamu ne yapacak bu konuda size söyleyeyim: Kamu da zengin ailelerin çocuklarına bin lira yatırılırsa 250 lira onun hesabına para yatıracak. Şimdi, sosyal devlet anlayışına bu uyuyor mu arkadaşlar? Yani biz zenginden alıp yoksula vermemiz gerekirken, yoksulun vergileriyle oluşmuş kamusal kaynakları zengin ailelerin çocuklarının bireysel emeklilik sisteminin finansmanı için kullanacağız. Ya, böyle bir şey olabilir mi? Yine vicdana davet ediyorum sizleri değerli arkadaşlar.

Çalışma Bakan Yardımcımız galiba ayrıldı. Yapılması gerekeni söylüyorum: Kamusal emeklilik sistemini, yani sosyal güvenlik mekanizmasını güçlendirmektir arkadaşlar. Biz sosyal güvenlik mekanizmasını yani kamusal sosyal güvenlik mekanizmasını -ki pek çok ülke bireysel emeklilik sistemini terk etmişken yurttaşları için şimdi tekrar kamusal emeklilik sistemini ihya etmeye çalışıyor- kamusal emeklilik sistemindeki gücü arttırmamız gerekiyor, kamu tasarrufunu burada güçlendirmemiz gerekiyor ama biz ne yapıyoruz? SGK'nin açıklarını her gün büyütüyoruz, SGK'nin gelecekte emekli maaşlarını ödeyemeyeceği duygusunu yaratıyoruz ve yurttaşlarımızı bireysel emeklilik sistemine yönlendiriyoruz. Bu tercih doğru değil arkadaşlar, bu tercih doğru değil. Bu açıdan bu düzenlemeye sonuna kadar karşıyız değerli arkadaşlar. Yani zengin ailelerin çocuklarının bireysel emeklilik sistemine gitmesini, yoksul ailelerinin çocuklarının vergileriyle finanse etmek bir sosyal devlet anlayışına asla ve asla uymaz.