KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Ben de bu kanun maddesiyle getirilmesi düşünülen yenilikle ilgili yapılan konuşmaların üzerine birkaç ekleme yapmak istiyorum.

Şimdi, yapılan bilimsel araştırmalara göre Türkiye'de bir işçi çalışma yaşamı boyunca en az 6 farklı işte çalışıyormuş, belirli bir süre işsiz kalma durumu olabiliyor ve her seferinde düşük ücretle çalışmak zorunda bırakılıyor. Tabii, bunun üzerine Türkiye ekonomisindeki istikrarsızlıklar, yüksek enflasyon ve TL'nin sürekli değer kaybetmesi dikkate alındığında yüzde 25 devlet katkısına rağmen zorunlu BES'ten işçi ve emekçinin kazançlı çıkmasını bir kenara bırakalım, çalışırken yapılan yüzde 3'lük prim kesintilerinin tam olarak geri alınmasının da mümkün olmadığı görülüyor. Tıpkı Sayın Girgin Vekilimizin bahsettiği gibi, geçmişte uygulanan Zorunlu Tasarruf Fonu uygulamasında olduğu gibi geçmişte olumsuz örnekler var; şimdi zorunlu BES konusunda benzer sonuçların çıkması mümkün.

Şimdi, gelelim şu andaki fonda bu zorunlu girişlerle ilgili çıkışlardan da bir iki rakamdan bahsetmek istiyorum ben, durumu daha iyi anlamak için. Şimdi, güvensizlik nedeniyle, zorunlu BES'in başlamasından bu yana... Üç buçuk yıl oldu zorunlu BES başlayalı ve çalışanlar kademeli olarak, tabii zorunlu olarak, dâhil edildi. Buna rağmen, BES sistemine dâhil edilen 17,7 milyon çalışanın 12 milyonu -yani üçte 2'si- sistemden ayrılmış görünüyor, yanlışsa düzeltin lütfen. Sistemden çıkanların da çok büyük kısmının cayma hakkını kullananlar olduğu görülüyor yani bu işte bir terslik var.

Şimdi, 18 yaş altı Bireysel Emeklilik Sistemi getirildiği takdirde, yine ben, benden önceki konuşmacıların da söylediği şeye katılıyorum... Şu andaki ekonomik tablo içerisinde "2,4 milyon kişinin on yılda katılması düşünülüyor." demişsiniz, doğru mu rakam? Doğru aldım herhâlde. Bu ekonomik ortamda hakikaten siz, çalışan kesimler kendileri bile bu kadar yüksek oranda sistemden ayrılırken, kaç kişinin primlerini ödeyip de çocuklarını bu sisteme dâhil edeceğini düşünüyorsunuz? Yani getirilen uygulama şu anda bana çok uygulanabilir görünmüyor, açıkladığınız rakamların da neye göre hesaplandığını öğrenmeyi isteriz.

Bu anlamda zorunlu BES sisteminin aslında yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor çünkü toplanan miktara baktığımızda da ciddi oranda bir para var yönetilmesi gereken burada, bu bana başka bir şeyi de hatırlatıyor tabii. Şimdi, son durum BES'te biriken toplam fon miktarı 172 milyar 23 milyon lira, katılımcıların ödediği 139 milyar 316 milyon, buna devlet katkısı 20 milyar 80 milyon, otomatik katılımla da 12 milyar 627 milyon lira toplanmış sistemde. Bu 172 milyar yüksek bir para. Nasıl İşsizlik Sigortası Fonu'nda biriken paralar bugün kullanılıyorsa yarın öbür gün bu fonda biriken paralar da acaba -İşsizlik Fonu'ndaki azalmaya atıfta bulunmuştum daha önceki geneli üzerine yaptığım konuşmada- sanki ona destek olacak, destek olarak yaratılmış, daha doğrusu destek olarak düşünülmüş bir fon gibi bir görüntü veriyor, bunu da kayıtlara geçmesi açısından belirtmek istedim. Zaten diğer maddede de bununla ilgili daha detaylı konuşuruz.

Teşekkür ederim.