CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Genel Müdürümüze teşekkür ediyorum. Gerçekten bugün hem DSİ hem de Su Yönetimi Genel Müdürü çok güzel sunumlar yaptılar. Bakanımın dediği gibi, ben de o yıllarda Bakanlıkta çalışıyordum, hakikaten Su Yönetimi Genel Müdürlüğünü kurmamızın faydalarını gördük. Gerçekten, on yıllık süre içerisinde çok ciddi çalışmalar yapıldığını da görüyoruz.

Tabii, Değerli Genel Müdürüm, burada daha çok taşkından ve kuraklıktan bahsettik. Özellikle, taşkında işte karların erime süresinin azalmasından bahsettik. Dolayısıyla, bir kere bu küresel ısınmayla beraber nehirlerde de bir kirlilik yükünün artacağı tahmin ediliyor. Özellikle, geçen ODTÜ'den zannediyorum, bir hocamız burada güzel bir sunum yaptılar, Amerika'da böyle modellemeyle değil de fiilî olarak yıllara sâri bir şekilde bir nehir üzerinde çalışma yapmışlar, yıllar itibarıyla ölçmüşler ve her geçen yıl nehirdeki kirliliğin biraz daha fazla arttığını tespit etmişler. Bunun da sebebi, ani, mevzi ve yerel yağışların, bir de şiddetli yağışların yağmasıyla birlikte tabii, ciddi bir şekilde bir erozyona maruz kalıyor ve bundan dolayı da nehirlerle bir kirlilikle ilgili bir tespiti vardı hocamızın. Şu anda ismini hatırlayamadım ama bence o çalışmayı bir alsanız iyi olur çünkü henüz daha Amerikan'dan başka bir ülkede bu çalışma yapılmamış.

Tabii, biz burada "Suyumuz azalacak." diyoruz.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Aslında, biz Komisyon raporlarını gönderdik, siz de okudunuz herhâlde, Kaya Bey de okumuş, ona bir bakarsanız...

CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - Bilmiyorum, Ebru Hoca mıydı, bir hocamız bunu burada anlattı ve benim çok hoşuma gitti.

Tabii, diğer taraftan, mesela, suyumuz mademki azalıyor demek ki daha kıymetli hâle geliyor. Su ihtiyacımız artacak ama bu nehirlerdeki kirlilikle alakalı ben sunumda çok fazla bir şey göremedim Değerli Genel Müdürüm, zaten milletvekili arkadaşlarımızın da ben vermiş olduğu önergeleri gördüm, birçok milletvekilimiz özellikle bu su kirliliğiyle alakalı önergeler vermişlerdi. Şimdi, neden kaynaklanıyor, işte sanayiden mi, erozyondan mı? Mesela, özellikle bu zirai ilaçlamadan kaynaklanan kirlilik çok önemli, bunlarla ilgili bir çalışma yapıldı mı? Bu çalışmalar yapıldıktan sonra "Yani, böyle biz tavsiye ettik, ilgili yere bildirdik."le bu işler olmaz, emredici bir hükmün olması lazım diye düşünüyorum. Yani bu tedbirlerin alınması lazım. Gerekirse, dediğim gibi cezai müeyyideye kadar bu işin gitmesi lazım.

Şimdi, geçenlerde, Şırnak Milletvekilimiz -şu anda burada yok- burada yanımıza bir şişeyle siyah bir su getirdi. Orada bir kömür ocağı varmış, efendime söyleyeyim yeterince suda işte, efendim, askıda katı madde çökeltme yapmamış. Dolayısıyla, dereye veya çaya o su siyah bir şekilde akıyor. Ya, mesela, bunun tedbirinin nasıl alınması gerekiyor? Bunlara da bakmamız lazım. Özellikle su kaynakları azalıyor, yani mevcut suyu derelerin doğuşundan itibaren, o nehre kadar olan yolculukta bu kirlilikten nasıl arındırmamız gerekecek buna bir bakmamız lazım.

Bir de benim dikkatimi çekti. İşte, taşkın kanunu ve su kanunu. Hepsi tek bir kanunda olmuyor mu? Hem taşkın kanunu hem su kanunu yani 2 ayrı kanun...

TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRÜ BİLAL DİKMEN - Ayrı ayrı olması daha uygulanabilir Sayın Vekilim. Çünkü sorumlu kurullarda farklı olacak.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Size söz vermedim.

TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRÜ BİLAL DİKMEN - Özür diliyorum.

CİHAN PEKTAŞ (Gümüşhane) - Teşekkür ederim Sayın Bakanım. Benim sorum bu kadardı.