| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 12 .03.2015 |
VAHAP SEÇER (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, ben usul tartışmasında bulunmadım çalışmaların başladığı saatlerde. Sanıyorum torba yasaya ilişkin eleştiriler de yapılmıştır.
Sayın Bakan, siz o saatlerde burada mıydınız bilemiyorum da ben daha sonra katılmak durumunda kaldım.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Buradaydım.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Artık buna torba tasarı diyemiyoruz, Hükûmet tasarısı olmaktan çıktı. Geçtiğimiz eylül ayında Sayın Hükûmet Sözcüsü Arınç'ın buna yönelik açıklamaları vardı, torba düzenlemeleri eleştiren açıklamaları. Cemil Çiçek de bu yönde, yine o tarihlerde, diyor ki: "Biz yasama faaliyetlerindeki kanun çıkarma işini verimli yapamadık." Bu bir ikrar yani bir öz eleştiri.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Biz de eleştiriyoruz.
VAHAP SEÇER (Mersin) - "O yüzden de garip bir yola saparak torba yasa gibi bir uygulamayı gündeme getirdik." Doğru, son derece doğru ama bu eleştirilere konu yasa yapma tekniğinden de geri adım atma olmadı Sayın Bakan.
Bir ilginç tarafı da mutlaka mostralık bazı maddeler konuyor buna yani bunu da lütfen kabul edelim. Yani, diyelim ki 50 madde geliyor çok farklı konularda. Örneğin, siz hukukçusunuz, ivedi yargılama usulü kanunda bir değişiklik var; ben hukukçu falan değilim yani burada bunu benim yorumlamam, anlamam, katkı sunmam mümkün değil, mümkün değil, ahkam keserim; bilmediğim bir konuda ne fikir vereceğim size? Yine, bir seçim öncesi, baktım neler var. Gerçekten olması gereken düzenlemeler var, hatta seçime yönelik maddeler diye nitelendirdiğim ama olması gereken düzenlemeler de var. Az önce arkadaşlarımın da gündeme getirdiği, doğum yardımı, çeyiz yardımı vesaire.
Şimdi, burada mostralık maddelerin başında Millî Eğitim Bakanlığına açtığımız kadro geliyor, kadro ihdası, 47 bin kadro. Güzel ama yetersiz. Bunun 35 bini öğretmen unvanlı kadrolarda ve bu yılın sonuna kadar kullanılacak. Yani, bizim yeni yılda merkezî bütçe kanununda ihdas ettiğimiz kadroların dışında, bu atamalar 31/12/2015 tarihine kadar yapılacak. Biz tabii ki bunun daha yüksek rakamlarda olmasını arzu ederiz. Türkiye'nin şu anda 300 binden fazla atama bekleyen öğretmeni var ama Millî Eğitim Bakanlığının verdiği rakamlara göre de zaten 120 bin öğretmen açığı var ve 80 bin öğretmen de ücretli öğretmen. Tabii ki, bizim talebimiz 120 bin açığı kapatacak bir kadro ihdası yönünde ama, 80 bin ücretli öğretmen var, kadro ihdasını hiç olmazsa tamamını kapsayabilecek bir rakama ulaştırabilirsek çok daha doğru bir yaklaşım olur.
Bunun dışında, madde 9... TRT'nin her türlü program, haber, yapım ve yayınlarla ilgili olarak Anadolu Ajansı Türk Anonim Şirketi'nden yapacağı mal ve hizmet alımları Kamu İhale Kanunu kapsamı dışında olacak. Bunun da gerekçesini, açıkçası, anlamış değilim.
Yine, madde 14'te finansman imkânlarını geliştirmek ve kredi sisteminin etkin işlemesine katkı sağlamak amacıyla firmalara kredi garantisi veren kredi garanti kurumlarına 2 milyar liraya kadar nakit kaynak aktarmasının önünü açan bir düzenleme var. Daha önceki uygulamaya baktım, bu miktar 1 milyar lira civarında; yüzde 100 bir artış oluyor. Arkadaşlarımız bu rakamları tespit ederken hangi değerlendirmeler sonucu bunu yaptı, bunu da öğrenmek isterim sizden.
Madde 18'de... Az önce Sermaye Piyasası Kanunu'nun, fiyatları etkilemek amacıyla yalan, yanıltıcı bilgi vermekle ilgili maddesine yapılan bir ibare ilavesiyle ilgili değerlendirmeler yapmıştım. Zaman kaybı olmasın diye onu geçiyorum.
Evet, bu doğum yardımıyla ilgili...
Şimdi, burada, Sayın Bakan, iktidarınızın murat ettiği nedir? Bir kere, bu, seçime yönelik bir düzenleme, bunu kabul edelim.
MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Söz verdik, söz verdiğimizi yapıyoruz.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Seçim öncesi, belki siyasi, mantıklı bir hamle de sayılabilir, bunu biz de olsak biz de yapabiliriz. Ancak, şimdi, temelde Türkiye nüfusu genç bir nüfus, Avrupa Birliğine üye ülkelerle mukayese ettiğimiz zaman. Tam olarak 30'u bulamadık sanıyorum, 29 civarında bir yaş ortalamamız var. Güzel, yani, dinamik bir nüfus ekonomik kalkınma anlamında da... Belki ekonomist arkadaşlarımız da değerlendirmeler yaparken dinamik nüfusun, genç nüfusun ekonomik kalkınmaya pozitif yönde katkı sunacağı savını her zaman dile getiriyorlar ancak, şimdi, bizim, tabii ki, Türkiye'nin kendi ekonomik şartları var Sayın Bakan. Türkiye'de işsizlik oranlarına bakıyorum -son rakamları aldım- tabii, dikkatimi çeken daha çok genç işsizlik oranı, yani, yüzde 20'lere yakın. 15-24 yaş grubu işsizlik oranı 2014 rakamları 17,918. 2014 yılı sonu itibarıyla 5 milyon 949 bin üniversite mezunu iş gücüne sahibiz ve bunun yüzde 12,9'una isabet eden 769 bin üniversite mezunu gencimiz işsiz. Bunlar önemli rakamlar.
Kişi başına düşen gelir konusunda da polemiğe girmek istemiyorum. 10 bin dolar, 11 bin dolar, 9 bin dolar... Nereden, hangi yöntemle, metodolojiyle hesaplamanıza bağlı. Ama şu bir gerçek: Türkiye genç bir nüfus, Türkiye genç işsizler ordusuyla bu sorunu çözmeyle mücadele eden bir toplum veya bir ülke.
Şimdi, böyle bir uygulamayı, yani çocuk yapmayı teşvik edecek uygulamayı hangi mülahazalarla yapıyorsunuz? Türkiye'nin demografisine, sosyolojisine, yaşam biçimine, doğu-batı, kuzey-güney, kültürel yapısına baktığım zaman zaten eğitimli ailelerde çocuk yapma meselesi... Siz 300 değil 600, 600 değil 1.200 de verseniz bunu sağlama şansına sahip değilsiniz.
Diğer taraftan da hiç yardım yapmasanız dahi... Bu bir anlayış meselesi, Allah verdi, Allah da rızkını verir, o anlayışı biliyoruz. Dolayısıyla, bu yardımı -tabii ki, sosyal yardım, buna karşı çıkmam mantıklı bir yaklaşım değil ama- bu değerlendirmelerle ya da bu isim altında, bu gerekçelerle yapmanızı doğru bulmuyorum. Yoksul ailelere yardım yapalım, engelli bireye sahip ailelere yardım yapalım, yoksul ailelerin çocuklarının eğitimine katkı yapalım ama, Allah aşkına, "Çocuk yapın; size ilk çocukta şu kadar, ikinci çocukta bu kadar." diye bir anlayışla yardım yapmanızı anlamıyorum. Bu paraları da -yani, boşa giden paralar demeyelim ama- amaca ulaşan, amacın hasıl olmasına yardımcı olan yardımlar olarak değerlendirmiyorum ve bu düzenlemeyi de uygun bulmadığımı ifade ediyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Seçer.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Devam ediyorum Sayın Başkanım, daha yeni başladım.
BAŞKAN - Pardon, pardon Sayın Seçer, bitirdiniz zannettim.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Şimdi, burada, bu düzenlemede "Annenin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmadığı durumda babaya ödeme yapılacak." diye bir ibare var, bunu açmanızı istiyorum.
Şimdi, burada temel anlayış: İşin sıkıntısını çeken, yükünü taşıyan anne, yani, bunun tabiiyetine göre, Türk olup olmamasına bağlı olarak bunu nasıl değerlendirirsiniz, nasıl bir anlayış bu, yani, bunu niye böyle yaparsınız? Yani, bu doğan, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olacak olan sabinin, bebeğin annesinin tabiiyeti, Türk olmadığı için nasıl siz bunu babaya verirsiniz? Bunu hangi düşüncelerle, hangi anlayışla yapıyorsunuz?
Çeyiz yardımı konusu ve konut yardımı konusu tamamen tasarruf artırıcı yöntemlerden bir tanesi diye değerlendiriyorum. Birçok yöntem vardır. Türkiye toplumunun -tabii ki, ekonomik tespitler, hesaplamalar da bunu gösteriyor ki- tasarrufa ihtiyacı olan bir yapısı var.
Buradan, tabii ki, bir taşla birkaç kuş vurmaya çalışıyorsunuz. Anlaşılır bulabiliyorum ama bunlar da -az önce de söylediğim gibi- seçimlere dönük bazı düzenlemeler. Bu maddeler görüşülürken teknik anlamda, yine, bazı tartışmalar yapmamız gerekeceğini burada görüyorum . İşte, yapılan yardımların... Az önce Sayın Zozani de söyledi, 5 bin TL, azami mi, asgari mi, o ibare değişebilir, bence de yanlış bir değerlendirme diye düşünüyorum.
Madde 25'te, yine, ivedi yargılama usulüne ilişkin bir düzenleme var. Bu, buranın konusu değil, ısrarla söylüyorum, bu tip şeyleri buraya getirmek bizi yormaktan başka bir şey değil.
Madde 28 kalktı, bizim itiraz ettiğimiz bir konuydu.
Evet, şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.
Teşekkür ediyorum.