| Komisyon Adı | : | (10 / 96, 234, 409, 501, 698, 1743, 1747, 1912, 2187, 2203, 2303, 2353, 2389, 2477, 2673, 2675, 2697, 2830, 2976, 2979, 3019, 3109, 3206, 3430, 3476, 3479, 3482, 3484, 3485, 3493, 3504, 3505, 3508, 3510, 3685, 3723, 3918, 3919, 3920, 3921, 3922, 3923, 3924) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın, kadına yönelik şiddetin nedenleri, etkileri, veriler, kadına yönelik şiddetle mücadelede Bakanlığın yaptığı çalışmalar ve yasal uygulamalar hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 20 .05.2021 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Bakan, Sayın Başkan, değerli üyeler; hoş geldiniz. Sunumunuz için teşekkür ederim.
Şimdi, bu Komisyona dair aslında söyleyecek çok şey var. Sayın Bakan gittikten sonra en azından biz bu işleyiş usulüne ilişkin bir konuşabilir miyiz? Çünkü ben bu Komisyonun bir üyesi olarak bu ihtiyacı ciddi olarak hissediyorum.
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Hayhay, tabii ki.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Yani bunu kimsenin arkasından yapmak değil, yüzüne karşı söylemek istiyorum. Çünkü siz kendinize göre bir işleyiş yapıyorsunuz. Hani burada sayacağım ciddi örnekler var yani şu toplantıya gelene kadar en az 3 kez iptal, değişiklik, iptal, değişiklik yaşadık ve aynı zamanda gelecek olan insanlar ve sunumlarıyla ilgili de hiç öneri almıyorsunuz. Yani bugün mesela benim Polatlı'da olmam gerekiyordu kadın işçilerle ama siz mesela genel olarak bir sormuyorsunuz önceden planlama, önerileriniz nedir diye. Bunları konuşmak için...
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sayın Kerestecioğlu, Komisyonumuzdaki uygulama ve işlemlerle ilgili zamanı iyi kullanmak adına Sayın Bakanımızı uğurladıktan sonra memnuniyetle yapalım. Ama şunun altını çizmek gerekir ki bireysel olarak hepimizin aynı güne, aynı saate uyum sağlaması zor.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Yo, öyle bir şey değil zaten ama 4 kere iptal edilip değişmez yani, ben hepsini not aldım. Neyse onlar önemli değil. Yani en azından başka üyelerin de bu Komisyonda önemli işleri olabileceğini ve önceden bunu değerlendirebileceğimizi...
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sayın Kerestecioğlu, lütfen buyurun konuşun.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Siz hepsine cevap vermek zorunda değilsiniz Sayın Başkan.
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Buyurun lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Ben de bir Komisyon üyesi olarak konuşma hakkına sahibim.
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Buyurun.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Hem de bu şekilde yapılan toplantıların da verimli olmadığını düşünüyorum yani bunu Sayın Bakan buradayken de özellikle söylemek istiyorum çünkü bir buçuk saat sunum, ondan sonrasında da üç dakika, beş dakika soru gibi bir şey olamaz. Biz hepimiz bu Komisyonda, hemen hemen, şiddet nereden kaynaklanıyor, ne oluyor, bunları yıllardır bilen, çalışan insanlarız. Yani yanlış anlamayın, "Niye yaptınız?" demek için söylemiyorum ama müzakereye dayalı bir şey daha iyi olacaktır.
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI DERYA YANIK - Hayır, hayır, estağfurullah. Çok özür dileyerek bir küçücük parantez: Kesinlikle haklısınız. Ben de onu çok arzu ediyordum açıkçası çünkü ilk kez toplantıya katılıyoruz ve Komisyon da yeni. Bundan sonraki çalışmalarla alakalı da... Fakat bugünkü İnsan Hakları Eylem Planı'yla ilgili toplantı dün belli oldu ve saati dün belli oldu. O yüzden erkene almayı yani "Birde başlayacak toplantıyı on ikiye çekelim ki Komisyona birazcık daha zaman kalsın." diye konuştuk.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - O bugünün.
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI DERYA YANIK - Evet, bugüne özgü. Ama şunu açık yüreklilikle söylemek isterim eğer kabul ederseniz: Geldi ve gitmiyor gibi olmasın ama Sayın Başkanım, eğer mümkün olursa bir başka oturumda biz gelir değerli Komisyon üyeleriyle ayrıca, eksik kalan kısmını, müzakere ve tartışma kısmını yaparız. Bugüne özgü bir mazeret ve bunun için de gerçekten çok üzgünüm yani bizim dışımızda gelişen bir şey.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Yani benim kastettiğim zaten bu. Şimdi, bir buçuk saat sunum yaptığınız zaman, siz bunu bize önceden gönderebilirsiniz, biz bunu okur geliriz ve burada müzakere ederiz yani söylediğim şey bu. Şimdi, siz "Bu Komisyon yeni." diyorsunuz. Ben çok komisyon eskittim şiddet konusunda ve hakikaten çok çalışmamız oldu bu anlamda. Bu yöntem çok iyi bir yöntem değil. O yüzden sorularım çok, söyleyeceklerim çok, nereye hangisini koyacağımı bilemiyorum ama size öncelikle şunu sormak isterim: Şiddetin faili kim? Ben bu sunumda tam olarak bunu anlamadım. Şiddetin faili kim? Neden 2014'ten beri şiddet araştırması yok. Siz Bakan olarak yeni olabilirsiniz, hoş geldiniz ama sizden önce Bakanlığa geldi, gitti; bu iktidar da on dokuz yıldır iktidarda. Yani sonuçta biz muhalefet olarak bunları sormak durumundayız, burada geleni hoş ağırlamak tabii ki nezakettendir ama onun dışında yapılmayanların hesabını sormak da bize düşmektedir, bunu yapmak zorundayız.
Bunun dışında mesela 6284 sayılı Kanun'un uygulanmasına yönelik etki analizi... Bunu nasıl yaptınız? Bir araştırma mı yaptınız? Araştırma yaptıysanız bunun sonuçlarını bizimle paylaşır mısınız? Mesela burada neden kanunu başarısız bulan kadınların oranı yüzde 27? Neredeyse erkeklerle aynı, yüzde 22. Kanun yetersiz olduğu için mi, uygulama etkin olmadığı ve yetersiz olduğu için mi? Yani bu etki analizleri yapıldı mı? 3'üncü ulusal eylem planıyla ilgili, bunun etki analizini yaptınız mı? Pandemiydi, OHAL koşullarıydı, 3'üncü Ulusal Eylem Planı uygulandı mı, bunun sonuçları nedir? Bunları öğrenmek isteriz. SHM'lerde, sosyal hizmet merkezi müdürlüklerinde irtibat noktaları açıyoruz.
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI DERYA YANIK - Şiddet dediniz.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Şiddet, irtibat.
Bu olması gereken bir şeydir eskiden de sosyal hizmetler müdürlükleri hatta yasal okuryazarlık projesinin yazarlarından biriyim ben, kadının insan haklarıyla birlikte şiddetin önlenmesi için sosyal hizmetlerde eğitim programı uygulanırdı, çok da güzel bir programdı. Mesela bunlar devam ediyor mu bilmiyorum ama burada irtibat noktaları açmak iyidir ama ŞÖNİM'ler neden açılmıyor, neden daha fazla yaygınlaştırılmıyor? Şimdi, mesela 2023 hedeflerinizde ŞÖNİM'lerin sayısı 2023'e kadar artırılmayacak. Şu anda nüfusu 20 milyon olan İstanbul'da yalnızca 1 ŞÖNİM var; Yeşilköy'de o da, Kartal'da yaşayan bir kadın ŞÖNİM'den yüz yüze uzman kişilerden hizmet almak için kalkıp Yeşilköy'e gitmek zorunda.
Yine, 48 milyon kadının yaşadığı bir ülkede şu anda 145 olan sığınak sayısı 2023'e kadar en fazla -o da olabilirse- 165'e çıkacak. Bununla beraber sığınaklarda yaşanan çok ciddi sorunlar var. Aslında vakit olsa bunları konuşmak isteriz, mesela Bakanlığın niye belediyelerin sığınak açması konusunda herhangi bir teşviki ve çalışması yok? Bunu size sormuyorum Sayın Bakan, ben bunu yıllardır var olan bu sirkülasyona soruyorum, yani bu iktidara soruyorum, on dokuz yıllık iktidara soruyorum ve bunu sormanın en temel hakkım olduğunu düşünüyorum. Kadınlar adına soruyorum bunu "kadınlarımız" adına da değil, kadınlar adına, ben de onlardan birisi olarak, iyilik eki kullanmadan. Mesela sığınaklarda kadınlara hak odaklı, nitelikli sosyal hizmet anlayışıyla hizmet verilmediği şikâyetlerini alıyoruz. Ben Mor Çatının da kurucularından birisiyim, oraya kötü uygulamalar nedeniyle Mor Çatıya gittiklerini söylüyor kadınlar. Çünkü diyorlar ki "Burası bir güvenlik ve hapishane modeli gibi uygulanıyor." Yani kadının güçlendirilmesi için değil, başka türlü bir çalışma var ve bu çalışma oldukça kadınlar güçlenip özgürleşemezler bu mekânlarda, bunu söylemek isterim.
Sığınaklarda ihtisaslaşmadan kastettiğiniz nedir? Örneğin, sadece engelli olan ya da sadece göçmen olan kadınlara yönelik mi bir sığınak kastınız var? Eğer böyleyse bütün sığınakların engelli kadınlar için erişilebilir olması gerekirken bu, yanlış bir tercih değil midir, daha fazla izole olmaları engelli kadınların ya da göçmen kadınların, hadi göçmen kadınlar daha özel olabilir belki yaklaşımları ama bu anlama gelmez mi?
Evet, yani arkadaşlarımdan özür dilerim ama sonuçta bu toplantı düzenini ben kurmadım o yüzden de Bakanla her zaman karşı karşıya kalmıyoruz.
YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) - Biz de sormak istiyoruz.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sorarsınız, siz de aynı şekilde şikâyetinizi iletin, mesela deyin ki "Bu toplantı böyle olmaz, başka türlü olmalı." Ben konuştuğum için değil ama.
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sayın Kerestecioğlu, lütfen buyurun.
Toplantı usul ve esaslarını sonrasında konuşalım.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Bana demesin yani "Biz de sormak istiyoruz." diye.
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Buyurun lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Son olarak şunu söyleyeyim; kadın sığınakları ve danışma, dayanışma merkezleri kurultayı bileşenleri "sığınak istiyoruz" kampanyası başlattılar, talepleri çok net: Bakanlık ve belediyeler sığınak ve danışma merkezleri açmalı, sığınaklarda ve danışma merkezlerinde feminist yöntemler uygulanmalı, bu, bizim tercihimiz tabii.
FATMA AKSAL (Edirne) - Ne yöntemleri?
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - İstanbul Sözleşmesi'nin getirdiği feminist yöntemler.
İstanbul Sözleşmesi'nin getirdiği yaklaşım ve yükümlülükler temel alınmalı; dayanışma, danışma merkezleri ve sığınaklar kadınların özgür ve bağımsız hayatlar kurması için gerekli sosyal çalışmayı sağlamalı. Sizin Bakanlığınızın sadece kadın cinayeti davalarına zaman zaman müdahil olmaları yetmiyor; pratikte bürokratik bir işleyiş var, bununla ilgili ciddi sorunlarla karşılaşıyoruz. Son bir somut örnek söylemek istiyorum; 3 çocuğun anne baba tarafından istismarı; biz arandık ve danışmanlarımla birlikte çok uğraştık. Bakanlıktan bize önce dediler ki "Velayet davası olduğu için biz bu davayı katılamayız." Hâlbuki böyle değildi, eğer hızlı bir çalışma yürütülseydi, ÇİM tarafından rapor hazırlandığı, süregiden bir soruşturma olduğu mesela velayet davasına bakan mahkemeye hızla iletilseydi çocukların istismarı daha önce önlenirdi ama Bakanlıkta gerçekten ciddi ilgilenenler oldu. Neyse ki çocukların ve velayeti ana-babaya verildikten sonra müdahale edildi ve onlardan alındı. Dolayısıyla üç çocuğun istismarını hep birlikte engellemiş olduk. Bu bürokrasiyi de kaldırmamız gerekiyor eğer gerçekten her türlü istismarı önlemek istiyorsak.
Teşekkür ederim.