KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle dinlediğim kadarıyla hem Kıymetli Hocamıza hem de katkı sunan değerli vekil arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum.

Tabii ki doğamızı, toprağımızı, suyumuzu, çevremizi, ormanımızı korumakla ilgili hepimiz birey olarak da, toplum olarak da, kurumlar da sorumlu ve bu en öncelikli konulardan bir tanesi, buna hiç şüphe yok. Ama aynı çerçevede vazgeçemediğimiz bir başka şey de enerji. Yani hepimizin elinde telefon var, bu telefonla biz enerji tüketiyoruz aslında. Hocamız konuşmasının başında bahsetti, bu toplantı tamamıyla enerji sayesinde gerçekleşebiliyor.

Üretim, ekonomi için enerji vazgeçilmez bir şey ve ülkemiz de yenilenebilir enerji bakımından 2019, 2020, yeni projeksiyonlara göre bu yıl, gelecek yıl ve bundan sonraki yıllarda neredeyse yüzde 90'ların üstü, yüzde 100'lere yakın bir şekilde Türkiye'nin enerji sistemini yenilenebilir enerji kaynaklarıyla güçlendirme, takviye mümkün olacak. Bu tabii ki çok olumlu bir gelişme, bu konuda emeği geçen tüm aktörleri, özel sektörüyle, Enerji Bakanlığıyla, EPDK'siyle hepsini tebrik etmek lazım. Bu konunun da öneminin aslında az çok Türkiye için yerli enerji kaynakları bakımından anlaşıldığını gösteriyor.

Tabii, bu arada, fosil yakıtlardan, fosil kaynaklardan bir anda vazgeçmek mümkün olamıyor. Niye? Çünkü, sahada bir elektrik kesintisi olduğu zaman bizim telefonlarımız susmak bilmiyor. Yani artık insanların on dakikalık bir enerji kesintisine bile tahammülleri kalmamış durumda.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Elektrik olmadığı için değil yani üretim ve dağıtıma yatırım yapılmadığı için.

MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Gaziantep) - Yok, şimdi, şöyle...

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Bakın, özelleştirildi, şu anda inanılmaz sıkıntılar var.

MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Gaziantep) - Tabii ki ondan kaynaklı sıkıntılar da var ama sadece öyle değil.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Elektrik olmadığından değil.

MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Gaziantep) - Ondan kaynaklı sıkıntılar da muhakkak ama sadece ondan değil, ondan kaynaklı sıkıntılar da söz konusu, mümkündür, onlara da gerekli müdahaleler yapılmaya çalışıyor ama çeşitli doğa olayları veya anlık kazalar sonucu bazı elektrik kesintileri yaşanabiliyor ve çok büyük tepki alıyoruz.

Bunu şunun için söylüyorum: Bir şeyleri anlatabilmek için. Bu enerji, elektrik insanların hayatında artık vazgeçilmez bir yere sahip ve Türkiye'nin kendi kaynaklarıyla bunu karşılayabilmesi de bugüne kadar yenilenebilirdeki tüm bu artışlara rağmen mümkün olmadı, yine mümkün olmayacak. Yani endüstri devriminden beri biz biliyoruz ki işte Almanyası, Fransası, İngilteresi, Amerikası kömür kaynaklarını sonuna kadar kullandı, dünyadaki çevresel etkisinin ne olduğunu bu yüz-yüz elli yılda ben bilemiyorum ama bugün bizlere "Kömürü kullanmayalım." deniliyor ama şimdi bunun bir ekonomisi var. Kullanmayalım, eyvallah ama bunu eğer, en doğru şekilde yapabileceksek, yerine en doğru kaynakları koyarak yapabileceksek ve bunun maliyetini gerek ülke ekonomisine gerek bireyler üzerine en doğru şekilde, en uygun şekilde yansıtabileceksek hemen bugün yapalım ama şimdi burada bir kısır döngünün...

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Sayın Vekilim, termik santraller ithal kömürle çalıştırılıyor. Kömür ekonomik değil.

MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Gaziantep) - Kabul ediyorum, biliyorum. Yani tamamı değil, yarı yarıya hemen hemen.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Siz öyle diyorsunuz de kendi kömürümüzü... E, yani yetmiyor güçlerimiz.

MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Gaziantep) - Yani böyle bir kısır döngünün içindeyiz, bunun da hepimiz farkındayız; yoksa hepimiz aslında aynı yere doğru bakıyoruz ve sadece... Mesela, Kanal İstanbul'la ilgili bazı bilim adamlarının açıklamalarını söylüyorsunuz, saygı duyuyorum ama tam tersini söyleyen bilim adamları da var.

Şimdi, İstanbul Havalimanı yapıldığı zaman "Burası şöyle oldu, böyle oldu, batıyor, su basıyor, bilmem ne oluyor falan filan." denildi. Geçtiğimiz ay açıklanan rakamlarla dünyada en çok uçuşun yapıldığı havaalanlarından biri oldu.

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Atatürk Havalimanı da öyleydi.

MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Gaziantep) - Yok, öyleydi de yani...

Şimdi, şunu söylemek lazım: Sadece ve sadece karşı çıkmakla bir yere varılmıyor ama bunu en doğru metodolojiyle, en doğru yolu bulup hem ülkenin enerji ihtiyacını hem bireylerin talebini hem çevrenin geleceğini burada İklim Değişikliği Komisyonu olarak bunun olası etkilerini minimize etmenin yollarını bulmamız gerekiyor. Bu anlamda da hepimizin ortak bir bakış açısı olduğuna inanıyorum ben.

Kıymetli Hocama da çok teşekkür ediyorum enerji sektörüyle ilgili katkıları için, hakikaten değerli önerilerde de bulundu.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.