BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet, çok teşekkür ederiz.

Gerçekten çok faydalı bilgiler sundunuz. Özellikle burada, müsaade ederseniz, ben, Komisyon üyelerimizin de bilmesi açısından bir hatıramı zikretmek istiyorum: Efendim, Kyoto'ya taraf değildik -Ben o zaman Çevre ve Orman Bakanıydım- ancak, bizi Amerika'yla aynı kefeye koyuyorlardı "Türkiye de Kyoto'ya taraf değil." diye, hâlbuki herhangi bir mesuliyetimiz yok. Bakanlar Kurulunda, -o zaman Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan- tabii, diğer Bakanlarımız "Kyoto'ya taraf olursak bize çok büyük bir yük yükler." diye 600 milyon dolardan bahsediyorlardı; dolayısıyla "Kyoto'ya taraf olmayalım." dediler ama ben kendilerine dedim ki Kyoto'ya taraf olmazsak bizi Amerika'yla birlikte... Bütün toplantılarda Amerika ve Türkiye'den bahsediyorlar; bizim cürmümüz yok ki yani az önce ifade edildiği gibi tarihî mesuliyetimiz çok cüzi. Dolayısıyla "Kyoto'ya taraf olmamız hiçbir mesuliyet getirmez." diye kabul ettirdik, Bakanlar Kurulundan geçti ve 26 Ağustos 2009 tarihinde de yüce Meclis, Kyoto Protokolü'ne resmen taraf oldu ve hakikaten biz bütün müzakerelerde -bazı toplantılarına ben Başkanlık yaptım- çok rahatladık. Burada da, tabii ki, Paris Anlaşması'yla ilgili durumu biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızı, Mehmet Emin Bey'i tekrar davet edeceğiz, Enerji Bakanlığımız tekrar davet edeceğiz. Bunu müzakere edelim. Nedir? Hangi şartlarla kabul edeceğiz? Yalnız, ben, Değerli Hocam, Ümit Bey; Acaba 2050 yılında sıfır emisyon için Çin gibi 2060'ı mı dikkate alsak? Sadece bunu sormak istiyorum. Bir de, bir tek, özellikle Sayın İzmir Milletvekilimizin bir sorusu var.