KOMİSYON KONUŞMASI

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Şimdi, yasa teklifinin 10'uncu maddeden sonra 18'inci maddenin ek İSKİ Kuruluş Kanunu'na kadar olan bölümünde aslında Adalet Komisyonunu ilgilendiren herhangi bir metni yok. Şimdi, benim merak ettiğim nokta bu, burada Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu alt komisyon olarak gözüküyor ama biz, çok kısa bir süre önce LİHKAP Yasası'nı görüştük, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüştük ve kabul ettik. Yani harita mühendisliğinin çalışma ilkelerini ve lisanslı harita bürolarını ilgilendiren bir yasa teklifini görüştük, kabul ettik. Şimdi, burada tapu işlemleri, cins tashihi, tapu kadastro işlemleri, adrese dayalı bina işlemleriyle ilgili yapılan çalışmaların neden aynı yasa teklifinin içinde getirilerek ilgili komisyonda görüşülmediğini gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum. Yani birbiriyle bu kadar yakın, ilintili olan dosyaları niçin biz aynı yasa teklifi içinde görüşemiyoruz?

Şimdi, Değerli Başkanım, sayın milletvekilleri; burada, aralık ayında Türkiye Büyük Millet Meclisinde kurulan ve yaklaşık dört ay çalışan, herhâlde 80'den fazla da toplantı gerçekleştiren Deprem Komisyonunun da üyesiyim ben. Deprem Komisyonunda biz adrese dayalı, mekânsal adres kayıt sisteminden bu binaların kat mülkiyet yasası, 634 sayılı Kanun, 3194 sayılı İmar Kanunu, bütün bunlarla ilgili altyapılar, kanalizasyonlar, şebekeler, bunlarla ilgili yapılacak olan işlemlerle ilgili onlarca, yüzlerce akademisyeni dinledik, onlarca sunum izledik. Bütün bunun sonucunda da temel bir yasanın gelip Türkiye'nin deprem riski altındaki alanların dönüştürülmesi, afete tabi olan yapılardan bir an önce kurtulabilmesi ve bizim bu riski hem ekonomik hem insan kaybı açısından minimum seviyede atlatabilmemiz açısından ciddi bir çalışma yapıldı. İlgili Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü de burada bize onlarca sunum yaptı, bütün toplantılara katıldı, şimdi buraya yeni bir ilave teklifle geliyor. Bunu olumlu buluyorum ama niçin temel bir yasa olarak gelmediğini de anlamakta zorluk çekiyorum.

Şimdi, bakın, yasanın içinde uygulamadan kaynaklanan bazı problemleri giderme anlayışı var. Nedir o? Bir tapu devri işlemi yapılacaksa ilgili belediye tarafından, emlak müdürlüğü ya da emlak şefliği tarafından o emlakin vergi borcunun bulunmadığına dair bir belge düzenlenmesiyle bu tapuda alım satım işlemleri yapılıyordu, bunun yasal bir işlem karşılığı yoktu; bu, yasaya aykırıydı, Avrupa Birliği sözleşmesi gereği de bunun düzeltilmesiyle ilgili müzekkereler vardı, şimdi burada bu yasa metnine giriyor.

Şimdi, ben şunu sormak istiyorum, teklif sahibine soruyorum: 1 Ocak tarihinde tatil. 2 Ocak tarihinde bir gayrimenkulün alım satımı için tapu dairesine gidildiğinde bu arazi üzerinde bir önceki yıla ait olan herhangi bir emlak vergi borcu yok ise, bu satış 2 Ocakta gerçekleştiğinde mayıs ve kasım aylarında da emlak vergileri ödenecek ise, oluşmuş olan da bir borç yok ise, Emlak Vergisi Yasası'na göre de satış yapılan yıla ilişkin borçlar satıcının üzerinde ise, bu kişi de bir yabancıysa ya da sattıktan sonra üzerinde herhangi bir geliri olmayan bir kişiyse bu verginin tahsilatını ilgili belediye nasıl gerçekleştirecektir? Şimdi, önceden bunu cebren yapıyordu "Bu yıl oluşmuş olan bütün tahakkukları ödemezsen, yapılandırılmış olan borçların tamamını da ödemezsen ben sana bu belgeyi vermem." diyerek kendisini garantiye alıyordu. Şimdi, bu metnin içinde bunu görmüyoruz. Bundan kaynaklanarak belediyelerimizin ciddi biçimiyle bir risk altında olacağını söylemek istiyorum.

Yine, burada su ve kanalizasyon idareleri ve İSKİ, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresiyle ilgili işlemi kolaylaştırmak adı altında bir düzenleme getiriyorsunuz.

Şimdi, şunu sormak istiyorum: Ruhsatını almış olan bir binanın İSKİ tarafından onaylanmış olan projesine göre harçlarını ve iskân işleminde bu belge bedellerini belediye alacaksa biz, o zaman yağmur suyu kanal borularını yani binanın ya da arsanın yağmur suyunu kanalizasyon şebekesine bağlamış olan bir gayrimenkulün usule uygun yapılmamış işlemleriyle ilgili bu denetlemeyi nasıl yapacağız? Şimdi, final aşamasına geldiğinde bir gayrimenkul yani iskân aşamasına geldiğinde su ve kanalizasyon idaresi o binanın yağmur suyu, zemin suları ve kanalizasyonunun tümünün projesine uygun olarak ihataya bağlandığını ya da şebekeye bağlandığını veya foseptik olarak yapıldığını denetledikten sonra harç alıp izin veriyordu. Şimdi, bu kaldırılıyor. Bundan kaynaklanacak bazı sıkıntılar yaşanabileceğini öngörüyorum. Özellikle büyükşehirlerde sıralı parsellerde değerli arkadaşlar, sıralı parsellerin iç bahçeye bakan bölgelerindeki oluşmuş olan yağmur sularının tamamı ve beşik çatılarda çatının arka bahçeye akan yüzeyindeki suların tamamı yağmur suyu kanallarına değil doğrudan doğruya foseptikler üzerinden ya da rögarlar üzerinden kanalizasyonlara bağlanmasından dolayı yoğun bir yağış meydana geldiğinde biz kanalizasyon bacalarının patladığını ve asfaltların aşağıdan yukarıya doğru patladığını görüyoruz. Bu konuyla ilgili düzenlemede bir denetim eksikliği olduğunu belirtmek istiyorum.

Yine, şimdi, biz LİHKAB yasasıyla birlikte harita kadastro mühendisi olan 20 bin harita kadastro mühendisinin mesleki yeterlilikleri uygun olanlarının her türlü kadastral işlemi yapmalarıyla ilgili bazı düzenlemeler getirdik, dedik ki: On yıl deneyimi olan, on yıl fiilen çalışmış olan harita kadastro mühendisleri LİHKAB'ların yapmış olduğu her türlü işlemleri yapsın. Bu, Meclisten de oy birliğiyle geçti.

Şimdi şunu sormak istiyorum değerli arkadaşlar: Bu teklifin içinde var, "Yapıların cins değişikliğinde tapu ve kadastro idaresinin sorumluluğu, yapının belgelere uygun tesciliyle sınırlıdır." şeklinde değiştirilmesini öneriyorsunuz. Öngörülen bu değişikliğin son cümlesiyle kadastro müdürlükleri tarafından zeminde herhangi bir kontrol ölçüsü yapılmadan, yapının direkt yapı aplikasyon projesindeki değerlere göre cins değişikliğine esas tescil bildirimi düzenlenerek kat mülkiyetine geçirilmesi planlanmaktadır. Şimdi, tahmin ediyorum Mekânsal Planlama Müdürlüğü burada, Nüfus Müdürlüğü de burada olabilir. Yani bir bina aplikasyon projesine göre ruhsatlandırılmış, uygulamada koordinatlarına uygun olarak inşa edilmemiş ise bu bina kadastro müdürlüğü tarafından da yerinde tescil edilmeyecekse yapılan yanlışlık hep karşımıza sorun olarak çıkacaktır. Yolda işgal, komşu parsele taciz, tecavüz, kamu parseline, okul alanına, yeşil alanlara herhangi bir tecavüz meydana geldiğinde bu nasıl tespit edilecektir? Bu muallaktadır.

Yine, mülkiyeti

Anayasa teminatı altında olduğu, sadece mülkiyetin kadastral sınırlarının kontrol edilerek güvence altına alınmasının yeterli olmadığı imar parseline dönüşen taşınmazlarda imar mevzuatı uyarınca inşa edilen yapıların her bağımsız bölümünün ortak alanlarının Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği kapsamında ölçülüp tescilini yapan idarece kontrol edildikten sonra hakların korunması ve devamının sağlanması gerekmektedir.

Kaldı ki 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 15'inci, 16'ncı ve 18'inci maddelerine göre yapılan imar planı uygulamaları, kamulaştırma planları, orman haritaları, maden haritaları ve benzeri tescile konu harita ve planlarıyla ilgili idarenin kontrolüne ve onayını müteakip kadastro müdürlüklerine gönderilmekte, kadastro müdürlüğünün kontrolü ve onayından sonra tescil işlemleri için tapu müdürlüklerine gönderilmektedir. Kat mülkiyetine geçiş işlemi de tescile tabi bir işlem olup bu işlemin de bugüne kadar olduğu gibi yukarıda belirtilen kontrol aşamasından geçmesi gerekmektedir. Değerli arkadaşlar, burada bir, işlemleri hızlandırma, süratlendirme, bürokrasiyi azaltma adına bir adım atılıyor ama göreceksiniz, bu atılan adım yüzünden mahkemeler üzerine binecek olan yük miktarında ciddi artışlar meydana gelecektir.

Kanun teklifinin 11'inci maddesinde yer alan "Yapılan cins değişikliğinde tapu ve kadastro idaresinin sorumluluğu, yapının belgelere uygun tescili ile sınırlıdır." cümlesi Türk Medeni Kanunu'nun 7'nci maddesindeki "Resmî sicil ve senetler, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı, kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça, herhangi bir şekle bağlı değildir." hükmüne, 719'uncu maddesindeki "Taşınmazın sınırları, tapu plânları ve arz üzerindeki sınır işaretleriyle belirlenir. Tapu plânları ile arz üzerindeki işaretler birbirini tutmazsa, asıl olan plândaki sınırdır." hükmüne ve 103'üncü maddesindeki "Bir taşınmazın kütüğe kaydı ve belirlenmesinde resmî bir ölçüme dayanan plân esas alınır." hükmüne aykırıdır. Bakın, burada çok ciddi teknik bir hata yapılıyor. Burada "İmar planıyla uygulamanın sonucunda oluşacak olan aykırılıklar konusunda resmî ölçüme dayanan plan esas alınır." hükmüne aykırı işlem yapılıyor. Bu nedenle Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 10'uncu maddesinin altıncı fıkrasında yapılmak istenen değişikliğin son cümlesinin, "Yapılan cins değişikliğinde tapu ve kadastro idaresinin sorumluluğu yapının belgelere uygun tescili ile sınırlıdır." cümlesinin kesinlikle madde metninden çıkarılması gerekir.

Son olarak da şunu söyleyeyim: Sayın Mahmut Tanal önemli bir konuya değindi. "Eğer bir gayrimenkul üzerinde kamunun alacağı, belediyenin vergi alacağı ya da İSKİ'nin atık su ya da proje ruhsat bağlantısından kaynaklanan alacakları yüklü miktarda ise bu konuyla ilgili denetimden sorumlu kişinin yani bu işlemi yapan kişi üzerine rücu edilir." demek burada kamunun önümüzdeki süreçte çok ciddi biçimiyle gelir kaybına uğrayacağını ve bu alanda yapılmış olan suistimallerin de gene yargının üzerinde bir yük oluşturacağını çok açık biçimiyle belirtmek istiyorum. Şu ana kadar ki, bugüne kadar ki sistemde bir belgenin onaylanması için önce o işlemin usulüne uygun olarak yapıldığının teknik birimler tarafından denetlenmesi sonra ona ilişkin harç, ücret ya da bütün bedellerinin tahsilinin yapılmış olması, buna ilişkin ilgili parsel ya da ruhsat ya da projenin borç bilgisinin bulunmaması gerekli bilgiler tamamlandıktan sonra imza işlemini tamamlanıyordu. Bu konuyla ilgili işlemleri hızlandırmaya "evet" ama kamunun özellikle de yerel yönetimlerin gelirleri üzerinde oluşacak olan risklerin önümüzdeki süreçte başımızı çok ağrıtacağını belirtiyorum.

Teşekkür ediyorum.