ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sayın Başkan, açıkçası, bu, üçüncü şahıs tarafından verilen rehinin paraya çevrilmesiyle ilgili olan kısımda bizim bakış açımız biraz daha farklı. Şimdi, burada satışa karar verilmesi hâlinde üçüncü şahsın zararı olabileceği gibi, aynı zamanda lehine rehin verilen kişinin de zararına olabilecek bir şey. Tamam, doğrudur, belki alacaklının alacağı ödenecek, belki borçlu kişi, konkordatoya giden şirket veya mevcut olan müessese buradan da borcun bir kısmını ödemiş olacak ama bu satış işlemi de İcra ve İflas Yasası'na göre yüzde 50 gibi bir indirimle başlayacak, bu anlamda da bir zarar söz konusu olacak. Bir bu çok önemli.

Diğer bir husus: İşçi alacağıyla ilgili olan kısımda işçi alacağının bu konuda tartışma konusu hâline getirilmesi durumunda İcra ve İflas Yasası 140'ıncı madde, 206'ncı maddedeki mevcut olan sıra cetvelindeki mantığa da aykırı olacak. Dolayısıyla, biraz önce söylenen düşünceye ben de katılıyorum ki bunun net bir şekilde belirtilmesi lazım. Yani eğer işçi alacağı, gerçek anlamda o da bu şekilde imtiyazlı hâle gelecekse bu İcra ve İflas Yasası 140'ıncı ve 206'ncı maddedeki mevcut silsileyi de es geçmemek gerekiyor ve bunun çok açık ve net bir şekilde buraya dercedilmesi lazım. Aksi takdirde uygulamada, gerçek anlamda işçinin ciddi bir şekilde, emekçinin zararına olabilecek bir uygulama olacak. Bu nedenle de bunun bu şekilde değerlendirmesinin yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum.