TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Arkadaşlar, siz özel özel ayrıcalıklı bir grup yaratıyorsunuz, kanunun sistematiğinin ötesinde. Kanunda alacaklar sayılırken kamu alacakları, rehinli alacaklar, efendime söyleyeyim, o bu falan sıralama sayılmış 140'ıncı maddede. Ama tekrar tekrar kayıtlara geçsin diye söylüyorum, siz mühlet süresi içerisinde oluşturulmuş kredibiliteden kaynaklı ultra ayrıcalıklı bir alacak grubu oluşturuyorsunuz. Niye bunu görmezden gelip de "Hiçbir şey yapmıyoruz, hiçbir şey yapmıyoruz." deyip deyip tekrarlıyorsunuz? O ultra alacaklı olan grup da kendisinin parayı vermeden önce o işletmenin değeri olan şeylerin üzerine rehin koyuyor yani işçinin de alacağını alabileceği mal ve işletmeye dâhil olan şeyler üzerine rehin koyuyor. Öyle mi? İşçi alacaklarından sonra gelmiş, mühlet içerisinde para veriyor, düştünüz denize yılana sarıldınız, para ver diyorsunuz ama "Hiç kimsenin çıkarlarına dokunmuyoruz." ifadeniz doğru değildir, altını çizerek anlatalım. O işletmenin değerlerini kredibiliteyi sağlayan kişi rehin altına alıyor ve daha sonra öncelikli öncelikli, herkesten öncelikli paraya çevirerek parasını alıyor ise burada ultra ayrıcalıklı bir grup yaratıyorsunuz ve bu sistematiği bozuyorsunuz. Bu sistematiğin içerisinde de işçi de mağdur ediliyor bu hâliyle beraber. Niye bize bunu böyle süsleyip püsleyip hiçbir şey yapmıyoruz, aslında sıralama bozulmuyor falan filan diyorsunuz? Herkesten önce bir aslan paylı adam çıkıyor ortaya "Ben para verdim, karşılığını kapitülasyon alır gibi alacağım." diyor bu kanun maddesiyle beraber. Bunları kayıtlara geçsin diye söylüyorum, bilmediğinizi zannetmiyorum.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Evet, kayıtlara geçti.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Ama buradaki herkesin de sizin kadar bildiğini kabul edin lütfen ya! Böyle ifadelerle beraber dolanmayın bu işe. İşin gerçeği şudur: Kapitülasyon alacağı gibi bir alacaklı grup yaratıyorsunuz. Biz de size diyoruz ki herkesi mağdur ediyorsunuz ama bari işçiyi, emekçiyi mağdur etmeyin. Siz ısrarla diyorsunuz ki: "Hayır, biz dokunmadık bu sistematiğe." Dokundunuz kardeşim, bir başka grup yarattınız, en öne geçirdiniz ve ona paraya çevirme hakkını verdiniz mühlet devam ederken, satma, paraya çevirme ve alacağını alma hakkını verdiniz. E, bırakın işçi de alsın onunla beraber.

Teşekkür ediyorum.