KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Evet, ben de bütün katılımcıları saygıyla selamlıyorum.

Komisyon açılışında usul tartışmalarında Sayın Başkan "Meclisin teknik kapasitesi ortak sorumluluğumuz ve siz sorumluluğunuzu yapıyor musunuz?" diye bir soru sordu. Bu konuya girmeyecektim ama Başkan böyle bir cevap verince yani Komisyonu ben takip ediyorum dikkatlice ve özellikle de 2018 Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle beraber gerçekten klasik, rutin alışkanlıklar oluştu Komisyonda. İşte etki analizleri, yol, yöntem, usul tartışmaları birinci önceliği oluyor Komisyonun. İşte geçen hafta kısaca örnek verecek olursam Komisyona bir torba kanun geldi, işte 9 farklı kanun, birçok farklı ihtisas komisyonunu ilgilendiriyor. Trafik sigortası vardı, bu Komisyonda en çok konuşma o 2 maddeyle ilgili oldu. Hazırlıksız getirilen... Burada çok tartışıldı, sonra Genel Kurula indirildi. Genel Kurulda da birçok tartışma, arkada, önde işte tartışmalar ve çekildi ve maddeler hızlıca geçirildi, kanun yapıldı. Bu nitelikli bir kanun mu oldu? Burada tek sorumlusu muhalefet mi? Kanunu kim getirdi? Bu kadar hazırlıksız, niteliksiz bir hazırlık aşamasından sonra buraya kanun geldi. Şimdi, zaten gelen kanunlara baktığınız zaman bu iktidarın ekonomi yönetimi ortaya çıkıyor, tutarsızlığı, çelişkisi.

İşte işsizlik 10 milyonu aştı, tek büyüme rakamlarına bakmamak gerekiyor, işte bizi karşılaştırdı Sayın Kalaycı birçok ülkeyle. İşsizlik rakamları yüksek, faiz oranı, döviz kurundaki TL'nin değer kaybı, döviz kurunun hızla artışı, istikrarsızlıklar sürerken biz ne getirdik geçen hafta? Bireysel emeklilikte, işte tasarruf sisteminde artırıp ekonomiye kaynak aktarmak. Ya zaten vatandaş icralar, iflaslar, işte yapılandırmaya gidiyorsunuz burada, sektörler kapanıyor ama bunun karşısında vatandaş borçlu, bireysel borçları muazzam artarken şimdi yapılandırma yani bu zaten ortaya koyuyor.

Gerekçede ilk cümle "Covid-19 salgınının ülke ekonomisine etkilerini azaltmak, istihdamı ve üretimi korumak, vatandaşı salgından en az şekilde..." Bakın, burada zaten vatandaş borç batağında, ödeyememiş, devletin bir vergi dairesi müdürü ve benim de hocam olan çok değerli takip ettiğim vergi müdürümüz bakın diyor ki: "Devletin 30/4/2021'de tahsil edemediği bütçe gelir 623 milyar, bunun tahsil edilemeyen vergi geliri 282 milyar." Yani bu rakamlar her şeyi zaten ortaya koyuyor. Burada ısrarla "istihdamı, üretimi korumak..." Allah aşkına nasıl istihdamı artırmayı düşünüyorsunuz? Bu genç işsizlik sorununu nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz bu yasalarla beraber, nasıl istihdam artacak?

Sicil, bakın vatandaşın bireysel borçlarına baktığımız zaman bankalara olan borcu 2002'de 6,3 milyarken Mart 2021 tarihinde bankalara olan borcu 899 milyar vatandaşın, ayrıca borçlu sayısı 34 milyon 500 bin, kredi kartı borçlu sayısı 28 milyon, ödenmeyen kredi kartı borcu 154 milyar 400 milyon. Şimdi nasıl sicilini silecek o vatandaş, ben merak ediyorum, bu gerçekten temel bir sorun. 2016'daki kanundaki yapılandırmada 43 milyar lira geri dönüşüm sağlanmış, burada nasıl bu tablo böyleyken ve pandemi gibi ağır koşullar, yönetilemeyen bir süreç varken bir buçuk yıl geçti, sektörlere destek yeni oldu, hâlâ yönetilemeyen bir süreç ve tek bel bağladığınız sektör turizm sektörü. Sanayimiz ne durumda? Biz hızlı bir sanayisizleşme sürecine gidiyoruz. Almanya örneği verildi, AB örneği verildi, Amerika örneği verildi. Ne yaptı o ülkeler? O ülkelerin gayrisafi milli yapıları nasıl, sektörel dağılımları nasıl ve kendilerini... Şu an bütün dünyada tartışma, Covid sonraki sürece ekonomileri hazırlamak. Dünyadaki ekonomi tartışmalarını takip ediyor musunuz, ülkemiz için neler öngörülüyor, bu nasıl çözülecek? Ki bir de şöyle bir sorunumuz var, bakın yazmışsınız gerekçede: Vergilemede öngörülebilirliğin artması." Bir defa bizim ülkemizin ekonomik anlamda öngörülebilirliğini sağlamamız lazım ne ulusal ne uluslararası ne de bireysel anlamda ülke ve bir istikrar ortamı yok yani ekonomik anlamında, yatırım ortamı anlamında bir iyileşme yok ve öngörülemiyor. Özellikle de bu hükûmet sistemiyle beraber kurumsal yapıların bağımsızlığı, işte alınan gece yarısı kararları, birçok alanda hızlı bir şekilde ki tartışılan bu Türkiye ekonomisiyle ilgili. Bunlarla ilgili her şey ortadayken, finansal kırılganlıklar, yapısal sorunlar varken yapılandırmadan nasıl bir geri dönüş olacak, ben merak ediyorum açıkçası. Ve şunu da söylemek istiyorum. Sürem bitti galiba, kapandı mı mikrofonum?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Henüz kapanmadı.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Ya Komisyon dışından olduğum için şey yapmak da istemiyorum.

Ya, burada temel tartışmamız gereken gerçekten Meclisin özellikle bu sistemle beraber en çok ileri sürülen milletvekillerinin yasa yapma izni ama gerçeklikle bunun böyle bir sonucu yok.

Yasaların gelmiş olduğu süreci görüyoruz, gerçekten özellikle de Plan ve Bütçe Komisyonunda bu sürece daha hassasiyetle yaklaşılmasını, özellikle her muhalefet partilerinin de bu sürece ekonomik anlamda özellikle de ülkenin bu kadar zor dönemden geçtiği dönemde kanun tekliflerinin, önerilerinin dikkatle gündeme getirilmesi ve komisyon sürecinde bu sorunların çözüp... Çünkü Genel Kurul süreci ve hızlı kanun, böyle bir alışkanlık oldu, kanunu hızlı geçirmek. Yani bu kanunda zaten bir muhalefet yok ama bu kanun sorunlu ve bu ülkenin ciddi işsizlik ve ileriye dönük ekonomik sorunlarını çözme noktasında yetersiz ve bunun ısrarla işte sanki ülkenin ekonomik durumunun iyi bir ortamda olduğu, böyle bir iddiaya gerek yok zaten sayılar, veriler ve ileriye dönük varsayımlar da ortada.

Çok teşekkür ediyorum.