| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 13 .03.2015 |
ATİLLA KART (Konya) - Şimdi, Başkanım, önemli bir konuyu görüşüyoruz. Bakın, yaptığımız konuşmaların, harcadığımız emeğin, mesainin bir değeri olsun, bir karşılığı olsun en başta kendimize olan saygı adına. Ne dedik? Eleştirileriniz nedir, önerileriniz nedir, bunları bir konuşalım, bir müzakere edelim. Hadi Genel Kurulu geçtik, komisyon zeminleri nedir? Müzakere zeminleridir, diyalog zeminleridir, doğruyu bulma zeminleridir, birbirimizi anlama zeminleridir. Allah aşkına, Sevgili Başkanım, on üçüncü yılın içinde biraz birbirimizi anlamaya çalışalım ya, gözünüzü seveyim. Bakın, üslubumu biliyorsunuz, bu tabirleri kullanmam ama gözünüzü seveyim, biraz o kalıpların dışına çıkalım.
BAŞKAN - Atilla Beyciğim, şimdi mesele...
ATİLLA KART (Konya) - Biraz ön yargıların dışına çıkalım, biraz talimatların dışına çıkalım.
BAŞKAN - Ya, şimdi, talimat filan...
ATİLLA KART (Konya) - Biraz konjonktürün dışına çıkalım.
BAŞKAN - Atilla Beyciğim, tabii bu...
ATİLLA KART (Konya) - Özgür irademizle bir şeyler üretelim Sevgili Başkanım.
BAŞKAN - İşte, bakın, müsaade buyurun, şimdi güzel şeyler söyledin de biz beş altı saatte bir şeyler tartıştık, herkes bir şeyler söyledi. Komisyonun tabii bir çalışma düzeni var, bir çalışma usulü var. Başkan olarak biz bir sıraya göre söz veriyoruz ve genel tartışmaların sonunda da ya bu önergeyi biri "Çektim." der, böyle bir ortam yok veya maddeye devam ederiz ama bu arada önergeler verilir, bunları görüşürüz, başka da benim seçeneğim yok ki. Yani, benim burada "Tamam, ben gidiyorum, hadi bana eyvallah, bunu kapattım." böyle bir şeyim olamaz. Dolayısıyla, yani beni anlayın.
ATİLLA KART (Konya) - Sevgili Başkanım, önergeyi, teklifi çekmekten söz etmiyorum, makulü, onu aramaktan söz ediyorum.
BAŞKAN - İşte, makulü ararken ben de diyorum ki: Makul önerge verirsek o şekilde makul de bulunur.
ATİLLA KART (Konya) - Yani, onu olgunlaştırmak istiyorum, söz gelişi.
BAŞKAN - Tabii, yani, elinizde varsa önerge olarak onu burada konuşuruz, başka ne yapabilirim ben yani.
ATİLLA KART (Konya) - Tabii, bunu önergeye dönüştürmeden evvel öncelikle bir gerekçesini anlatmak istiyorum. Nedir o? Burada bir kere, hakikaten, hukuk adına, demokrasi adına samimiysek, tutarlıysak ne yapalım? Bir kere "idarenin eylem ve işlemleri" kavramını ortadan kaldıralım, konuşalım bunu, hukukçu olarak konuşalım, anayasal olarak konuşalım.
BAŞKAN - Hayır, konuşalım, zaten onu diyorum. Sen bir önerge verirsin, gerekçeni de sunarsın, arkadaşlar dinler, biz de arkadaşlara durumu anlatırız, ikna olursa o olur, başka türlü yani benim yapacak bir şeyim yok.
ATİLLA KART (Konya) - Şöyle: Tabii, bunun usuli sürecini ayrıca değerlendirelim ama bakın, beş saattir, üç saattir, dört saattir konuşuyoruz, belli bir olgunlaştırma aşamasına geliyoruz, burada yangından mal kaçırmıyoruz.
BAŞKAN - Ya, elbette tabii bir şey kaçırmıyoruz.
ATİLLA KART (Konya) - Yangından mal kaçırmıyoruz. Bakın, Türkiye'nin anayasal düzenini, toplumsal barışını etkileyecek bir sürecin içindeyiz, bunun vebalini, bunun sorumluluğunu hatırlatmama gerek yok. Bu noktada bir genel çerçeve çizip ona göre yeniden istişare edelim diyoruz.
BAŞKAN - İşte, ben de diyorum ki Atilla Beyciğim: Bunun yolu, maddeye geçtikten sonra önergeler verilir bu dediğiniz çerçevede, bu da konuşulur, Sayın Bakanımız da orada, söz alan arkadaşlar bir noktaya gelir yani benim.... Çünkü, bu manada ve bunu çıkaran...
ATİLLA KART (Konya) - Şöyle efendim, tabii...
BAŞKAN - Yani, beni de biraz şey yapın.
ATİLLA KART (Konya) - Tabii, sizin ne yapacağınızı, ne yapabileceğinizi az çok tahmin ediyorum ama biz düşüncelerimizi gene bir bütünlük içinde ifade edelim.
Bir: Gerçekten, burada, parti kapatma rejimine hukuk rejimi içinde, demokrasi anlayışı içinde bir çözüm getirmek istiyorsak, bu konuda samimiysek, bu konuda tutarlıysak, bu konuda dürüst isek, siyasi anlamda söylüyorum, ne yapmamız gerekir? Bir: "İdarenin eylem ve işlemleri" kavramını bir kere bu taslağın dışına çıkarmamız gerekir, bizim öncelikle bakış açımız bu. Bunun devamında, evet, parti kapatmalarını bir bürokratın, bir yargı adamının münferit iradesine bırakmayalım, doğru söylüyorsunuz, bu önemli bir konu. Burada hakikaten çoğulcu bir yapıyı oluşturalım, o çoğulcu yapı Meclisin iradesi mi olur, yoksa Sayın İyimaya'nın daha evvel muhtelif zeminlerde ifade ettiği, söz gelişi ceza dairelerinden oluşacak bir irade mi olur, bunları konuşalım, aşama aşama konuşalım. Ne yapalım bütün bunların devamında? Parlamentodaki grupların Parlamento dışında kalan, toplumun diğer kesimlerini temsil eden gruplara yönelik olarak bir baskı unsuru yaratmamaları için bu paketin içinde yüzde 10 barajını konuşalım.
BAŞKAN - Ya, bu, Anayasa konusu değil ki ama?
ATİLLA KART (Konya) - Doğrudan ilgisi var.
BAŞKAN - İlgisi var ama bu şey...
ATİLLA KART (Konya) - Doğrudan ilgili efendim.
BAŞKAN - Hayır, hayır, ilgili de Anayasa konusu değil, o bir başka kanun konusu.
ATİLLA KART (Konya) - Tamam, doğru söylüyorsunuz ama en azından ne yapalım? Bakın, tamam, çok güzel söylediniz. Aynı yaklaşımı, bakın, Anayasa Uzlaşma Komisyonunda yaşadık. Birinci gün dedik ki: Anayasa çalışmalarının gerçekten verimli olmasını istiyorsak buyurun gelin, şu darbe hukukunu bir konuşalım. Sayın İyimaya, Sayın Mehmet Ali Şahin, Sayın Şentop: "Efendim, bize bu konuda yetki verilmedi." Tamam, bize yetki verilmedi, güzel ama biz bu noktada hakikaten ortaya bir şeyler çıkarmak amacındaysak bu irademizi ortaya koyalım. Bu irademizi ortaya koymaktan niye bu kadar korkuyoruz? Biz bu irademizi ortaya koymayacaksak Anayasa yapmak gibi son derece önemli bir konuda niye ortaya çıkıyoruz? Çıkalım diyelim ki: Anayasa çalışmasının verimli olması için, inandırıcı olması için şu darbe hukukuna da el atmamız gerekiyor. Anayasa değişikliğine gerek olmadan yapılması gereken hususlar var ama bu konuda irade beyan etmekten çekiniyoruz. Bunu en azından irade olarak ortaya koyalım. İşte, tam da gene onun bir başka tezahürünü görüyoruz.
BAŞKAN - Yani, darbeciler de gene Anayasa değişikliğiyle yargılandı bildiğim kadarıyla, hep beraber yaptık, gerçi siz karşı çıktınız o zaman ama. 2010'da öyle olmadı mı?
ATİLLA KART (Konya) - Öyle olmadı. O 15'inci maddeyi herhâlde sizden daha çok biz olgunlaştırdık.
BAŞKAN - Hayır ama siz karşı çıktınız benim bildiğim kadarıyla? Bilmiyorum yani...
ATİLLA KART (Konya) - Şimdi, Sayın Başkanım, böyle ucuz polemiklere gerek yok. Allah aşkına yani orada kimin ne yapmak istediğini, onu dışarıda anlatırsınız da burada, bu zeminde anlatmaya çalıştığınız zaman inandırıcı olamazsınız.