| Komisyon Adı | : | (10 / 96, 234, 409, 501, 698, 1743, 1747, 1912, 2187, 2203, 2303, 2353, 2389, 2477, 2673, 2675, 2697, 2830, 2976, 2979, 3019, 3109, 3206, 3430, 3476, 3479, 3482, 3484, 3485, 3493, 3504, 3505, 3508, 3510, 3685, 3723, 3918, 3919, 3920, 3921, 3922, 3923, 3924) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın, Komisyonun 20/5/2021 tarihli 3'üncü Toplantısında yaptığı sunum çerçevesinde milletvekillerinin sorduğu sorulara cevapları |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 26 .05.2021 |
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Sözünüzü bölmek istemedim de cevap vermek açısından.
Sayın Başkanım, siz de araya giriyorsunuz, uzatmayacağım; tutanaklara geçsin. Cumhurbaşkanı, bir yürütme organıdır, yürütmenin başıdır; tek taraflı bir irade beyanıyla insan haklarına dayalı, temel hak ve özgürlükler alanıyla ilgili herhangi bir uluslararası anlaşmayı onaylayamaz da geri çekilme kararı da veremez ama Sayın Cumhurbaşkanı bazı milletlerarası anlaşmaları onaylama yetkisine, feshetme yetkisine sahiptir, bu yetkisi de, Anayasa madde 90'ın üçüncü fıkrasıyla sınırlıdır; bu da der ki: "Ekonomik, ticari, teknik ya da idari anlaşmaları onaylar ve feshedebilir." O yüzden İstanbul Sözleşmesi, insan haklarına dayalı bir uluslararası sözleşme olduğu için Sayın Cumhurbaşkanı Meclis iradesini gasbetmiştir, Türkiye Büyük Millet Meclisinden oy birliğiyle çıkmış bir uluslararası sözleşmeyi tek başına, hiçbir kadına danışmadan, tartışmadan Sayın Bakanın söylediği "müzakereci tavrı" takınmadan feshetme kararı aldığını ifade etmiştir. Bu karar doğru değildir. Hukuki açıdan biz bu kararı tanımıyoruz, tanımamaya da devam edeceğiz; bunu söylemek istedim.
Sizden ricam -"Toplumsal cinsiyet eşitliği" kavramını ve- İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye'nin geri çekilme talebinin doğru olmadığını lütfen Bakanlığınız süresince lütfen çekinmeyin, bunu söyleyin; Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere AKP milletvekillerini, Bakanları ikna edin. Biz size destek vereceğiz, biz sizi destekleyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilme kararını tasvip etmediğinizi lütfen korkmadan söyleyin ve bu Komisyonun sonundan da bu geri çekilme kararından vazgeçtiğimize ilişkin bir rapor çıksın ki buradaki varlığımız bir işe yarasın.
Sizden istirhamım budur.
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI DERYA YANIK - Sayın Başkan, buna cevap vermem lazım gitmeden önce; tartışmayı çok sürdürme arzusunda değildim aslında.
BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Buyurun Bakanım.
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI DERYA YANIK - Birkaç şey söylemek isterim: Bir, sözleşmeden çekilmeyle alakalı -siz de aslında ifade ettiniz- 9 No'lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 3'üncü maddesi. Nitekim, bu Kararname Meclisten geçtikten sonra Anayasa Mahkemesinde iptal davası açılmamasını Cumhuriyet Halk Partili...
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Ben Anayasadan bahsediyorum, kararname değil, Anayasa...
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI DERYA YANIK - Hayır, hayır.
Tamam, iptal davası açılmamasını çok ciddi eleştiren hukukçular da vardı. Dolayısıyla, işin hukuki tarafını, gerçekten hani bu Komisyonun ve bizim burada varlık sebebimizi aşan bir tarafı olduğu için çok sürdürmek niyetinde değildim ama hukuken pekâlâ bunun cevabı var ve nitekim ifade ediyoruz; ama tartışılır ayrı bir şey yani siz onu kabul ederseniz etmezsiniz ama hukuk, kabule bağlı olmayan bir kesinlikte ifade eder; ayrıca onu da ifade etmek isterim.
İkincisi, İstanbul Sözleşmesi ve kadına yönelik şiddetle alakalı yani "Korkmadan ifade edin." yaklaşımı doğru bir yaklaşım değil Kıymetli Vekilim. Şöyle bir algı üzerinden ya da şöyle bir fikrî geri plan üzerinden hareket ediyorsunuz: İşte, birtakım şeyleri söylüyoruz ama birtakım... Hayır, benim zaten bu konularda... Bakın, Bakanlıktan bağımsız olarak söylediklerim, açıklamalarım, o zamanki tartışmalar, sözleşmeye o zamanki yaklaşımım her iki taraf açısından da yani sözleşmeyi destekleyenler de eleştiren, karşı çıkanlar açısından da nerede, nasıl hatalar yaptıklarını ve niye bunu yapmamaları gerektiğini, sözleşmenin bir hukuk metni olarak hangi çerçevede değerlendirilmesi gerektiği hususunu uzun uzun konuştuk. Dolayısıyla, bugün için tartışma noktasında hatta öncesinde de -bugün Bakan olduğumuz ve bu kimlikten dolayı görüşlerimizi saklıyor filan değiliz- kadın hakları mücadelesine bu tartışmaların niye zarar verdiğini çok ifade ettim. Benim o gün ifade edip de bugün söylemediğim ya da bugüne sakladığım hiçbir şey yok. Ben sözleşme üzerinden kadın hakları ve kadına yönelik şiddet tartışmasının zaten yanlış olduğunu en az iki yıldır söylüyorum çünkü bu zemin çok kaydı ve biz bu zemin üzerinde böyle sürekli patinaj yapmaktan meselenin esasını bir türlü konuşamıyoruz diye defalarca yaptığım konuşmalar var. Dolayısıyla, İstanbul Sözleşmesi'ne fesihten sonra da tekrar takılmayı... Bakın çok açık yüreklilikle bir şey söylüyorum: Tekrar takılmayı çok yanlış buluyorum. Bizim mücadelemiz, önümüzdeki süreçte var olan kazanımları sürdürmek, derinleştirmek, artırmak ve çoğaltmakla ilgili olmalıdır. Öbür türlü enerjimizi fesih süreci öncesindeki tartışmalarda nasıl tükettiysek sonrasında da aynı şekilde tüketeceğiz. Bu bir çerçeve metin yani tonla uluslararası sözleşmeyi imzalamış, kadük bırakmış, değiştirmiş bir ülkeden bahsediyoruz; Türkiye'de de dünyada da böyle. İstanbul Sözleşmesi sadece bizde tartışılıyor değil, biz sadece sağlıklı bir bağlama otursun diye tartışma yürüttük ama maalesef iki aşırı şey arasında...
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Çekince koyabilirdik...
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI DERYA YANIK - Ayrı bir şey. Bakın, tabii ki bu yöntemler... Hayır, şöyle, temelde bir hukuk metninin nasıl okunması gerektiği ve bir hukuk metninin hangi bağlamda değerlendirilmesi gerektiği tartışmasını ve İstanbul Sözleşmesi'nin bağlamından koparılmasının nasıl hatalara, nasıl bir yanlış anakronik bakışa sebep olduğunu defalarca konuştuk. Bunu tekrar tekrar konuşmaya gerek yok. Bakın, tekrar başa dönüp...
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Gerçek anlamını anlatın yani.
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI DERYA YANIK - Anlattık ama hani, bu başka bir şey. Ama öbür taraftan, sadece bu gerçek anlam sözleşmeye karşı çıkanlar açısından anlaşılmadı değil, sözleşmeyi destekleyenlerin de manipüle ettiği bir alan vardı ve biz buna da karşı çıktık; yani bunu da söyledik, bunların hepsi kayıtlarda var. Ben o anlamda çok rahat ve çok şeffafım zaten ama ben bugün şunu söylüyorum: Biz bugünden sonra artık önümüzdeki sürece bakacağız; biz bugünden sonra bu mücadeleyi kadın haklarının, kadına yönelik şiddetin, ailenin, çocuk haklarının daha korunması, geliştirilmesi ve çoğaltılması için vereceğiz. Bizim zaman kaybedecek hâlimiz yok arkadaşlar.
Bakın, sunumlar... İşte, konuşuyoruz "Dünyada şöyle, burada böyle, aldığımız yol şu, daha çok yol almak istiyoruz." Daha çok yol almak için yerimizde saymak gibi bir lüksümüz yok, yürümek ve koşmak zorundayız. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz ve sizlerden bu anlamda destek bekliyoruz.
Evet, sanıyorum kifayetimüzakere Kıymetli Başkan, tekrar hepinize çok çok teşekkürler ediyorum, görüşmek dileğiyle diyorum.
Soruların cevapları size iletilecektir, çok mersi.