ŞENOL SUNAT (Ankara) - Bu genelgenin gerçekten uygulandığı takdirde birçok meseleyi çözebileceğini ve bunu da takip etmemiz gerektiğini konuşmuştuk kendi aramızda. Neticede bugün gördüm ki birçok konunun, bu genelgede geçen konunun "uygulandığını" ifade ediyorsunuz ve bu uygulama sonucunda da işte, bazı şeylerin de düştüğünü görmüş oluyoruz gibi anladım. Ha, tabii ki bu KADES Programı'nın, Kelepçe Programı'nın çok önemli olduğu ortada. Ben özellikle bürokrat arkadaşlarımızı bu sunumu da güzel de hazırlamış, bugüne kadar zannediyorum gelen sunumların içinde en detaylı ve doyurucu bir sunum olarak gördüğümü de ifade etmek istiyorum. Ha, bu arada yolsuzluğa ve kaçakçılığa karşı verdiği mücadeleyle Türk milletinin gönlüne taht kurmuş olan rahmetli eski Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak Bey'i de rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Allah, inşallah, bundan sonraki süreçte bu ülkeye onun gibi devlet adamlarına yönetme imkânını versin diyorum.

Evet, Sayın Bakan, devletin koruyup kollamadığı hiçbir suç örgütü yaşayamaz ve güvenlik güçlerinin veya güvenlik birimlerinin yol vermediği takdirde uyuşturucu bu kadar yaygın olamaz. Evet, biraz önce: "Sayın Cumhurbaşkanı birincil mesele olarak kadına şiddeti öncelikli olarak ele almıştır." dediniz de daha dün grup toplantısında Sayın Cumhurbaşkanı bu Rize provokasyonlarında yapılan Sayın Genel Başkanımıza ithafen söylediği sözlerle ortaya kendinin bu konuda azmettirici olduğunu ortaya koymuştur. Tehdit de ediyor Sayın Cumhurbaşkanı. TCK'ye göre aslında bu suç. Bundan sonra Sayın Akşener'e, siz İçişleri Bakanısınız Sayın Soylu, yönelebilecek en ufak bir saldırının arkasındaki fail ortadır hem Sayın Cumhurbaşkanıdır hem de İçişleri Bakanı olarak sizsiniz. Bu, bir suç itirafıdır Sayın Soylu.

Siz, evet, belki suç organize örgütleriyle iş birliği yapabilirsiniz, bu mafya...(Gürültüler)

AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (İstanbul) - Bunun ne alakası var?

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Ya bu nasıl bir dil ya, nasıl bir dil?

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Ne demek istiyorsunuz?

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Bu nasıl bir üslup ya?

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Ayıp.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sayın Sunat...(Gürültüler)

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Yani...

HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Siz her türlü cümleyi kuruyorsunuz ondan sonra tehditçi diyorsunuz ya.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Evet. Ne demeye çalışıyorsun?

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Ben sizleri dinledim.

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Rize'de vatandaşları dövüyorlar, ondan sonra da sesiniz çıkmıyor.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Kim dövüyor?

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Ama siz itham ediyorsunuz.

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Cumhurbaşkanına her türlü hakareti yapacaksınız...(Gürültüler)

ÇİĞDEM KONCAGÜL (Tekirdağ) - Gündeme dair konuşun o zaman?

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Gündeme dair, şiddetle ilgili.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Yani böyle bir üslup olur mu? Sizin genel olarak bir üslup sıkıntınız var.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Sayın Başkan, arkadaşları susturun! Yeter!

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Arkadaşlar, tamam.

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Böyle şey olmaz ya! Böyle şey olmaz!

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sayın Sunat, lütfen siz de...

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Böyle şey olur mu!

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Konumuz bu değil.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Konu şiddet! Kadına şiddet! Sözel şiddet!

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Ne alakası var ya?

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Siz usulüne göre konuşun, Meclis adabına uygun konuşun.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Sayın Başkan... (Gürültüler)

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sayın Sunat, arkadaşlar, bir dakika, bir saniye...(Gürültüler)

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Siz siyaseti tehditle değil, siyaseti...

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Meclis adabına uygun konuşun lütfen.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Arkadaşlar, Ravza Hanım... (Gürültüler)

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Susar mısınız?

Siyaseti tehditle değil, hukuka göre yapın.

HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Dakikalardır aynı ikrarı yapıyorsunuz.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Kavga ediyorsunuz.

GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Ya, Sayın Bakan cevap versin

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Arkadaşlar, bir dakika, Nilgün Hanım, Habibe Hanım... Gamze Hanım... Arkadaşlar... (Gürültüler)

GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Siz niye atlıyorsunuz? Bırakın konuşsun.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Gamze Hanım, bir saniye... Arkadaşlar, bir saniye...

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Ya bu ne demek ben...

Niye bu kadar telaşlanıyorsunuz sayın vekiller?

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Telaşlanmıyoruz, saygısızlığa tahammül edemiyoruz.

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Niye bu kadar hiddetleniyorsunuz?

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Hayır, konu şiddet.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Şenol Hanım, Şenol Hanım... Evet.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Konu şiddet, konu şiddet ve yapılan bu şiddet bir kadın Genel Başkana yapılıyorsa vatandaşa neler yapılmaz?

SERAP YAŞAR (İstanbul) - Sizin bu diliniz de şiddet dili.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Bu ifadeler, ne siyasi terbiyeye, ne ahlakla alakalı değil. (Gürültüler)

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Arkadaşlar, değerli Komisyon üyeleri...(Gürültüler)

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Yani Sayın Cumhurbaşkanı...

HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - İçişleri Bakanına cevap veriyorsunuz...

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Susar mısınız?

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Habibe Hanım....

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Cumhurbaşkanına ithamlarınız...

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Nilgün Hanım...

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Sayın Cumhurbaşkanı vatandaşlara, belli kişilere suç işleme imtiyazı mı veriyor bu açıklamalarıyla? Bunu bir kere değerlendirin sayın milletvekilleri, burada bunları konuşacağız. Bunu bir suç itirafı olarak gördüğüm için ifade etmek istiyorum. Bunu söyleyen çünkü bu ülkenin Cumhurbaşkanı. Kendinin azmettirici olduğunu ortaya koyuyorsa biz de mutlaka bunları söyleyebiliriz. "Daha neler olacak, neler?" diyor bir kere. Bunu nasıl doğru karşılıyorsunuz? Veya yani öldürtecek misiniz? Linç mi ettireceksiniz?

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Böyle bir şey asla söz konusu değil.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Bundan sonra... Yani böyle bir şey olabilir mi?

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Nasıl bir üslup bu? Yani siz de maşallah mafya ağzıyla konuşuyorsunuz.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Ravza Hanım...

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Ravza Hanım, ne ağzıyla?

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Nasıl bir üslup?

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Yapma bak, daha büyür. Gerçekten provoke ediyorsunuz.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Arkadaşlar, Ravza Hanım, Suzan Hanım...

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Bu laflar nereye gider? Bu suç itirafıdır sayın milletvekilleri.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Sayın Bakan...

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Buyurun Sayın Sunat.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Evet, lütfen. Herkes konuşunca konuşamıyorum ama beni susturamazsınız onu da söyleyeyim. (Gürültüler)

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sayın Sunat, buyurun lütfen. Arkadaşlar bir dakika.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Ayıptır ya! Ben burada bir kişiyim, siz kaç kişisiniz?

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Sayın Başkan, ben buraya kadın cinayetleriyle ilgili bir komisyon için davet edildim.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Evet, bu da kadına şiddetle ilgili olduğu için Sayın Soylu.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Bir saniye, ne olduğunu biliyorum.

Kadın cinayetleriyle ilgili her türlü meseleyle, aile içi şiddetle ilgili her türlü meseleye ben açığım ama burayı tüm siyasetin arenası hâline getirirsek bu benim buraya gelme nedenimi ortadan kaldırır ve bence bu Komisyonun kendine olan sorumluluğunu da ortadan kaldırır. Benim sizden istirhamım her türlü soruyu dinliyorum ve not alıyorum. Bana eğer bu konuda bir soru sorulacak ise ben bunu dinlemeye ve cevaplamaya hazırım ama eğer usulünüzle topa girersek...

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Siz zaten herhâlde bu konuda kimseye fırsat vermezsiniz değil mi Sayın Soylu?

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Vermem.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Onu mu söylemek istediniz?

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Yok, onu değil.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Ben sadece kadına şiddeti özel şiddetten ama bu kadar insanın bana karşı bağırıp çağırmasını... Lütfen.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Usulünüzle topa girersek... Bakın, ben bir şey söylemiyorum. Usulünüzle topa girersek...

ÇİĞDEM KONCAGÜL (Tekirdağ) - Üslubunuz sıkıntılı.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Hayır, üslubum sıkıntılı değil.

ÇİĞDEM KONCAGÜL (Tekirdağ) - Sıkıntılı.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Benim üslubum daha yumuşaktı ama bunu sertleştiren sizlerin üslubu oldu sayın vekiller.

RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Provokatif konuşma olmasa böyle olmaz.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Şenol Hanım, sözlerinizi toparlarsanız...

Buyurun.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Şimdi, ben şunu söylemek istiyorum. Dediniz ki çok da güzel bir ifadeyle Sayın Bakan: "Keşke şu genel başkanlar, parti liderleri kadına yönelik şiddetle ilgili bir grup konuşmasını buna ayırsaydı." Biz ayırdık, 24 Temmuz 2020'de Sayın Genel Başkanımız kadına yönelik şiddetle ilgili konuşmasının hemen hemen büyük çoğunluğunu ve bir de millet kürsüsü dediğimiz milletin dertlerini ortaya koyan ve şiddet görmüş bir kadını bütün millete dinletti yani bu konuda hassas olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Burada bu konuyu açmamın sebebi siyasette şiddet dilini bu şekilde uygulayacak olan kişiler ülkeyi yönetenler ise bu vatandaşa çok daha kötü yansıyor ve şiddet, ötekileştirme, birbiriyle kamplaşma daha çok artıyor. Bu kirli siyaset dilinden lütfen yöneticiler olarak, iktidarınızın mensupları olarak da vazgeçin dedim.

Benim söylemek istediğim bu kadar, teşekkür ediyorum.