KOMİSYON KONUŞMASI

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Hoş geldiniz Sayın Bakan. Sunumunuz için teşekkürler.

Şimdi, ben, aslında 4 başlıkta toparlamaya çalışacağım sorularımı ama birkaç soru sormadan önce söylemlerinizle ilgili birkaç söz söylemek istiyorum. Bunlardan ilki, bu, televizyonda bahsettiğiniz çocuk pornosu, istismarla ilgili olan kısımdı. Sadece bir hatırlatma yapmak gerekirse "Ülkede milyonlarca insan izliyor." dediğiniz bu porno meselesi yasak zaten, yasal değil.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Aysu Hanım, Sayın Bakan programında düzeltti.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Yok, yok, biliyorum, bir şey demeyeceğim. Hatırlatma yapıyorum, sadece tutanaklara geçsin.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Ben, kadın konusundaki hassasiyetinizi biliyorum. Komisyonun gündemine dönersek...

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Geliyorum hemen.

Takibini de Siber Suçlar yapıyor, Emniyete bağlı, Emniyet de İçişleri Bakanlığına bağlı. Sadece, konu açılmışken bu konuda bir veri varsa onu da paylaşabilirseniz memnun olurum.

2018 yılında şiddete karşı mücadelede yürümek isteyen kadınlara karşı "Hevesli istismarcı tipler" gibi bir ifadeniz oldu. Burada, yürüyüş hakkının anayasal hak olmasını geçiyorum -bir kadına, yani şiddete uğrayan bir kadınla problemi olmayan bir Bakan olduğunuz için söylüyorum- hakkını savunmak için en doğal hakkı olan anayasal hakkına müracaat etmiş bu kadınlara karşı söylediğiniz bu laf beni oldukça rahatsız etti, size de yakıştıramadım Sayın Bakan. Dün burada TİHEK Başkanı vardı -arkadaşlar hatırlar- fecaat bir sunum yaptı yani içler acısıydı, hatta siyaseten gaflardan ve lafların çarpıtılmasından bahsetti. Belki sizin de laflarınız çarpıtılıyor olabilir, ona ilişkin bir açıklama yaparsanız sevinirim.

Yine, sizin, kadın cinayetleri olurken "Erkekler kendinize gelin, ayıptır yahu." sözlerinizi de ben anlayamadım çünkü siyasetin, yorumun, hatta hakaretin bile bir ayıbı, gafı olabilir belki ama cinayetin gafı ya da ayıbı yoktur. Bir hata olur ayıptır ancak bir insanın canına kastetmek ayıptan öte bir suçtur, günahtır, katliamdır. Dün de söyledim, bugün, ülkemizde kanunlar uygulanmıyor ya da uygulanmak istenmiyor ama asıl sorunumuz, dün Diyanet İşleri Başkan Yardımcısının da söylediği gibi, kadına yönelik şiddetin temelinde yatan yasa yokluğundan ziyade, ataerkil ve şiddet yanlısı zihniyet problemidir. Bu konuda özel bir çalışmanız var mıdır?

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Sizin sorunuz kadına karşı şiddet değil, Süleyman Soylu gibi geliyor bana.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Yok, yok, geliyorum.

Gandi'nin bir sözünü hatırlatmak istiyorum, bu yüzden söylemlerden bahsettim: "Söylediklerinize dikkat edin, düşüncelere dönüşür; düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür; duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşür; davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşür; alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerlerinize dönüşür; değerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüşür; karakterinize dikkat edin, kaderinize dönüşür." der. Ben bu sözü önemsiyorum, o yüzden bir genç milletvekili olarak bunu söylemek istedim.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Evet, kadına ve şiddete karşı bakışı bugün Sayın Bakanımız çok net bir şekilde değerleriyle birlikte gösterdi.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - İkinci konu, adalet sistemimize ve kamu vicdanına ilişkin. 28 Mart 2019'da Yeldana Kaharman'ın ölümüne ilişkin bazı şüpheler olduğu söylendi. Bu yeni değil, aslında 11 Şubat 2020'de, 2020 tarih, 823 sayılı İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin Ekşi Sözlük'te Yeldana'nın ölümü konusuna ilişkin açılan başlığın erişimine engel getirilmesiyle birlikte bu ortaya çıkmıştı.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Aysu Hanım, yargının konusu olmuş..

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Kolluğa döneceğim.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Kovuşturma ve soruşturma tamamlanmış.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Evet, evet.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Bununla alakalı...

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Bu ölüme ilişkin bazı şüpheler olmuştu. Acaba bu şüphelere ilişkin vatandaşların gözünde "Örtbas ediliyor, çalışılıyor." gibi bir görünüm yaratılmaması için bu, Nadira Kadirova'yla ilgili de, Rabia Naz'la ilgili de, Aleyna'yla da ilgili de uzayıp giden bir liste var. Acaba, siz bu konuda ne yaptınız? Kolluk kuvvetlerini soruşturdunuz mu? Ya da bu konuda elinizdeki HTS kayıtlarını, örneğin; Yeldana'nın tecavüz şikâyetinin karakola gidip gitmediğini araştırdınız mı? Bununla ilgili bilgi paylaşırsanız sevinirim.

Son olarak da, veriler üzerine siz çok güzel bir sunum yaptınız ama ya ben anlamadım... O konuyu bir netleştirelim, bir konuda bir sorum var. Siz "Düşüş olduğunu." söylediniz cinayetlerle ilgili. Sayın Aile Bakanı -yanlış hatırlamıyorsam- 2014'ten beri -onların kendisi için konuşuyor- "Verimiz yok." dedi. STK'lerin verileriyle, bakanlıkların verileri oldukça birbirinden farklı. Acaba, bu konuda STK'lerle bir birliktelik, görüşme yapıyor musunuz?

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Verileri verdi Aile Bakanımız.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Verilerin neden bu kadar farklılaştığına ilişkin. Belki onların size, sizin onlara söyleyecekleriniz vardır. Ortaklaşıp, belki ortak veri tabanı oluşturabilirsiniz.

Bir de şu 51'inci slayt, 61'inci sayfa sanırım. "Düşüş olduğunu." söylediğiniz slaytta; 2016'da 304, 2017'de 353, 2018'de 279, 2019'da 336, 2020'de 266 cinayet verisi olduğu yazıyor. Buna "Bir iniş eğilimi." dediniz ama bu bir iniş değil bu bence bir istikrarsızlık, iniş-çıkış ve zikzak. Çünkü 2021'in daha ilk dört ayına baktığımızda 95 kadın cinayeti yazıyor, 2020'deki yıllık sayıya yaklaşmış. Bu ilk dört ayda 95'se, bir yılda ortalama 380 cinayet demektir. O yüzden de buradaki iniş-çıkışa bir açıklık getirirseniz çok sevinirim. Yine kaldı ki, "266 cinayet var." dediğiniz 2020'de STK verisi 406. Bu farkın nedeni nedir?

Son, son olarak, yine verilerle ilgili. Kadın Cinayetlerin Durduracağız Platformu'nun verilerin göre kadınların yüzde 56'sı ateşli silahlarla öldürülmüş Sayın Bakan ve ülkemizde -hepimiz biliyoruz- bireysel silahlanma yasak, yani biz öyle biliyoruz. Acaba bu failler bu silahları nereden buluyorlar? Nasıl buluyorlar? Bununla ilgili bir veriniz, bir paylaşmak istediğiniz bir bilgi olur mu? Acaba ruhsatsız silahlarla işlenen bu cinayetlere karşı özel bir prosedürünüz var mı?

Bir de KADES'le ilgili yorumum şu: "Biz de yükleyelim." dedi Sayın Vekil. KADES akıllı telefonlara indirilebilen bir uygulama. Acaba akıllı telefonu olmayan kadınlar ne yapacak? Buna ilişkin de birkaç şey paylaşabilirseniz çok sevinirim.

Elektronik kelepçeyle ilgili kadınlara... Toplam elektronik kelepçe sayısı sanırım sunumda 214'tü. Acaba bunların hepsi kadınlar için mi? Yani kadına karşı şiddet uygulayan kişilere takılan elektronik kelepçe sayısı mı yoksa Boğaziçili öğrenciler filan da bu sayıda var mı? Eğer öyleyse oldukça az oluyor. Buna da netlik getirirseniz çok teşekkür ederim.

Sağ olun Sayın Başkan.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - İyi başlamışsın ya.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Duyamadım.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - "İyi başlamışsın." dedi.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Bana mı dedi?

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Ben de aynı kanaatteyim Sayın Bakanım. İyi bir siyasi aktör geliyor yani.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Öyle gözüküyor.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sekiz dakika konuştu üstelik bir de Sayın Bankoğlu, maşallah.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Sayın Başkanım, adalet istiyoruz.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Daha ne kadar...

YELDA EROL GÖKCAN (Muğla) - Suzan Hanım, o zaman bizim çok alacağımız var.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Bakın, arkadaşlar...

İÇİŞLERİ BAKANIN SÜLEYMAN SOYLU - Aysu Hanım'ın bir ayrıcalığı olmuş.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Kısalttım bir de Sayın Bakanım, kıyamadım size.