| Komisyon Adı | : | (10 / 96, 234, 409, 501, 698, 1743, 1747, 1912, 2187, 2203, 2303, 2353, 2389, 2477, 2673, 2675, 2697, 2830, 2976, 2979, 3019, 3109, 3206, 3430, 3476, 3479, 3482, 3484, 3485, 3493, 3504, 3505, 3508, 3510, 3685, 3723, 3918, 3919, 3920, 3921, 3922, 3923, 3924) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadelede İçişleri Bakanlığı görev ve sorumluluk alanına giren konular hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 27 .05.2021 |
ESİN KARA (Konya) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, değerli bürokratlarımız; Komisyonumuza hoş geldiniz.
Ben de sözü fazla uzatmak istemiyorum son konuşmacı olmam hasebiyle ama birkaç tane de benim sorum olacak.
Sayın Bakanım, terör örgütü tarafından öldürülen kadın sayısı ne kadardır? Bunlar, biraz önce vermiş olduğunuz istatistiki rakamların içerisinde var mıdır? Çünkü biz onları hep şehit olarak değerlendirdik. Bir de terör örgütünden kaçan, terör örgütü tarafından istismara uğrayan, tecavüze uğrayan ve devletimize sığınan kadın sayımız kaçtır; bunu merak ediyorum.
Sayın Bakanım, sunumunuz çok değerli bir sunum. 27 Mayıs 2021 tarihi itibarıyla KADES uygulamasına 138.978 ihbar gelmiş, bu ihbarların 73.417'si asıl ihbarmış yani 65.561 asılsız ihbar varmış. Sayın Bakanım, yani ihbarların yaklaşık yüzde 47'si asılsız. Bununla ilgili bir yaptırım var mı? Bu asılsız ihbarlar neden kaynaklanmakta? Annesinin telefonuyla oynarken yanlışlıkla çocuklar mı basmakta? Ben ilk defa vekil olduğumda canlı yayında cep telefonumu vermiştim "7/24 beni arayabilirsiniz." demiştim, gecenin üçünde beni arıyorlardı "Gerçekten açıyor musunuz?" diyerek yoksa sizi "'Gerçekten benim başım belaya girerse gelecek misiniz?"' diye denedim." diye mi basıyorlar?
İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Var, evet.
ESİN KARA (Konya) - Bu asılsız ihbarlar neden kaynaklanmakta?
Sayın Bakanım, yine sunumuzun 29'uncu sayfasında Elektronik İzleme Merkezi tarafından bugüne kadar 214 vakanın takibinin yapılmış olduğunu, 43 ilimizde ise 197 vakanın takibinin hâlâ devam etmekte olduğunu söylüyorsunuz. Bin tane elektronik kelepçeden bahsettiniz. Ben "Bu az değil midir?" derken siz de az bulduğunuzu konuşmanızda belirttiniz. Sayın Bakanım, kalan 803 elektronik kelepçe başka olaylarda mı kullanılmakta, atıl mı duruyor, artırılması düşünülüyor mu? Bununla ilgili ne yapılması gerekiyor?
Yine, bizler, faillerin de araştırılması gerektiğini, onların ruh yapılarının da incelenmesi gerektiğini bu Komisyonumuzda değerlendirmiştik. Kadına karşı şiddet içeren suçları işleyenlerin kriminolojik profiliyle ilgili bir yayın yapmışsınız. Bu değerli yayını, inşallah, bizlere de ulaştırırsanız, biz de değerlendiririz bunu inşallah, faydalanırız Sayın Bakanım.
Karakol sonrası takiplerinin yapılması, hanımefendilerin telefonla aranması, bunlar tabii ki takdir edilecek şeylerdir.
Sayın Bakanım, metruk binaları yıktığınızı söylediniz. Ben, polislerimizin, emniyet güçlerimizin karakollardan her zaman sahaya inmesi gerektiğini savunuyorum. Özellikle, köprü altları gibi ıssız bölgelerin de ve özellikle çocuklarımızın okullara gitmiş olduğu bölümlerde de bu madde kullanan kişilerin de takibe alınması, oraların emniyet güçleri tarafından sık sık gezilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Sayın Bakanım, yine bir sorum da şu olacak: KADES'in indirilmesinin, yaygınlaştırmasının ve kullanımının artırılması için hedefleriniz olduğunuzu belirttiniz. Hayatını kaybeden kadınların büyük çoğunluğunun ev hanımı olduğunu yani yüzde 37'sinin -sizin verilerinizden alıyorum- bunların da yüzde 31'i civarının ise ilkokul mezunu seviyesinde olduğunu görüyoruz. Yani ekonomik bir bağımsızlıkları olmayan, gelirleri belirli seviyede hanımefendiler bunlar. Ne kadarının telefonlarının bu programı destekleyebilecek güçte olduğunu yani ne kadarı akıllı telefon kullanabiliyor? Bu uygulamanın artırılabilmesi için akıllı telefon kullanımının da artması gerektiğini düşünüyorum.
Yine, Hacı Ahmet Özdemir Sayın Vekilimiz subliminal mesajlardan bahsetmişti. Milliyetçi Hareket Partisi olarak da ben KİT Komisyonu üyesiyim. RTÜK ve TRT geldiği zaman bu konuyu ilk biz dile getirmiştik çünkü 8 yaşındaki bir erkek çocuğun annesi olarak sekiz yıldır çizgi film izliyorum. Subliminal mesajlar, misyonerlik içeren, Hristiyanlık içeren birçok mesajı biz görmüştük. Hatta, araştırma önergemizi de 2019'un birinci ayında vermiştik. Bazı medya da "Milliyetçi Hareket Partisi işi gücü bıraktı, seccadelerdeki şekillere, vesaireye, subliminal mesajlara taktı." denilmişti. Aslında, bu subliminal mesajlar küçük yaşta başlıyor, seccadelerden geçin çizgi filmlere, çocuklarımızın ellerindeki cep telefonlarına, oyunlara ve kitaplara kadar girmiş durumda. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak "Kadın annedir, kadın vatandır, kadın ülkedir, kadın gelecektir, kadın gelecek nesillerin teminatıdır." diyen bir lidere yani Devlet Bahçeli'ye sahibiz ve liderimizin kadına şiddet konusundaki görüşleri hep açıktır. Bir kadına el uzatan, dil uzatan, kanına ve canına kasteden bir yaratığa tahammülümüz yoktur, liderimiz defaatle söylemiştir, "Hadımsa hadım, idamsa idam. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak her şeye hazırız." demişizdir.
Sayın Başkanım, ufak bir sataşma da Komisyon üyesi arkadaşlarımıza yapmak istiyorum.
KİT Komisyonundayım, ilk defa bir komisyonda bu kadar zorlandığımı anlatmak istiyorum çünkü biz teknik Komisyondayız, bundan çok daha uzun süreli mesai saatleri yapıyoruz, Sayıştay raporlarını denetliyoruz ve teknik konular konuşuyoruz. İlk defa ben böyle bir Komisyonundayım yani KEFEK'te vesairede değildim.
Sayın Başkanım, suların yanında, lütfen, ağrı kesici de dağıtın. Arkadaşlarım gerekli mesajı almışlardır diyorum, hepinize teşekkür ediyorum.