İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben çok kısa burada, yapılan konuşmalar çerçevesinde, soruşturmalara müdahale etmenin yasal dayanağını oluşturma riskine işaret edeyim, bunun dışında bir şey söylemeyeceğim. Fakat demin hızlıca geçti -söz istemiştim- teklif sahibi Sayın Ahmet Özdemir. 1'inci maddede koyduğunuz bu Kamu Denetçiliği Kurumu ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, burada hangisine başvuru yapılacağı, bir sıralama olup olmadığı, belki maddenin tümünü okuyunca bunu görebiliriz, zannediyorum orada bir sorun olabilir.

Bir de benim gözümde esas ana sorun şu: Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna başvuru, evet, bir başvuru yolunun açılması önemli fakat özerkmiş gibi bir görüntü verilmesi esasen yanıltıcı olabilir çünkü etkili bir başvuru değil, benzerlerinden çok farklı biçimde idari hiyerarşi içerisinde örgütlenmiştir. Bu bakımdan belki bunun dikkate alınması, gözden geçirilmesi Genel Kurul aşamasına kadar yararlı olur diye düşünüyorum.

Sayın Başkan, iki cümle de sabahleyin yaptığımız bu torbalamaya ilişkin olarak ben tarihlerini vermiştim ama sayılarını da vereyim de çünkü şöyle bir durum var: 7254 sayılı Yasa'ya konmuştu baz istasyonlarına ilişkin madde ve ek tedbirlere, OHAL tedbirlerine ilişkin 3 madde. Her 3'ünün temelinde de Anayasa Mahkemesi kararı vardı. Anayasa Mahkemesi kararına rağmen yeniden düzenleme söz konusuydu. Hatta, baz istasyonlarıyla ilgili olarak kaçak baz istasyonlarının affedilmesi, onların ödemesi gereken para cezalarının da kaldırılması söz konusuydu ve bunlar aynı gece aynı komisyona götürüldü, 7254 sayılı Yasa'yla yasalaştı; ne Adalet Komisyonu haberdar bundan ne de Anayasa Komisyonu ama biz Anayasa Mahkemesine götürdük. Diyelim ki bir süre sonra "Bunlar nasıl kabul edildi, Mecliste komisyonda neler konuşuldu?" biçiminde bir araştırma yapılsa araştırmacıların bile ulaşması zor. Tabii ki belirttiğim üzere Anayasa Mahkemesinin de denetimi haydi haydi zor, bunun kayıtlara geçmesini istedim.

Teşekkür ederim.