ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu maddeyle hükümlülere elektronik haberleşme yöntemleriyle mektup, e-posta gönderip alma olanağı tanınıyor, bu güzel bir değişlik. Teknolojiden yararlanacaklar ama bu madde daha önce de torba yasayla Plan ve Bütçe Komisyonuna gelmişti, daha sonra Meclis Genel Kurulunda geri çekilmişti. Biraz üzerinde oynamalar var ama burada özellikle eskisinden farklı olarak hangi hükümlülerin bu fıkra kapsamında kalacağına ilişkin sınırlama getirilmiş. Fakat bu sınırlama bile aslında Anayasa'ya aykırı çünkü Sayın Süleyman Bülbül'ün de dediği gibi iletişimin gizliliği, özel hayatın gizliliği gibi hükümler var ve burada daha da önemlisi idareye keyfiyet tanınıyor, keyfî uygulamalara sebep olabilecek bir madde ve kapsamı da çok geniş.

Yine hükümlüye gelen veya hükümlü tarafından gönderilen mektup, faks ve telgraflar dijital olarak kaydedilebilecek veya fiziki olarak saklanabilecek. İşte, bu eskisinden farklı olarak kayıt ve saklamaya yönelik amir hüküm takdir yetkisine evriliyor. Diğer bir deyişle, ilk hâlinde "kaydedilir ve saklanır" ibareleri lafzen değiştirilerek "kaydedilebilir ve saklanabilir" şeklinde kaleme alınıyor ve yine burada karar mercisi idare yani cezaevi yönetimi oluyor. Bu anlamda mahkûmlar ya da tutuklular lehine düzenlemeler var ise de bu maddeye bilhassa Adalet Bakanlığı tarafından bir yönetmelik çıkarılacak. Burada hukuk devleti ilkesi, ölçülülük, orantılılık, elverişlilik ilkeleri, temel hak ve hürriyetlerin niteliği, temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması, kişinin dokunulmazlığı, özel hayatın gizliliği, haberleşme hürriyeti, düşünce ve kanaat hürriyeti gibi pek çok noktadan Anayasa'ya aykırılıklar görebileceğiz. Burada bu kısıtlamaların kaldırılması ve idareye keyfî yetkinin verilmemesi gerekiyor. Özellikle iletişim konusunda bir izleme veya saklama olacaksa bile bunun ancak mahkeme kararıyla olması yerinde olur ve gereklidir.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.