| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3632) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 27 .05.2021 |
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, bu maddede de sevgili hocamız Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları ışığında bir değerlendirme yaptı, diğer arkadaşlar da tabii, haklı olarak bazı sakıncaları dile getirdiler ama kanun teklifinin geneli üzerindeki değerlendirme esnasında biz, dikkat ederseniz, Terörle Mücadele Yasası'nın çok geniş bir şekilde tanımlandığına ve bundan dolayı çok doğru, çok ciddi mahrumiyetler ve hak ihlallerinin yaşandığına ilişkin geneli üzerinde konuşma yaparken bunları tek tek dile getirmiştim. Oradaki düşüncelerimi ve ileri sürmüş olduğum hususları tekrar ederek... Dolayısıyla, bu kanun teklifinde yine başta olmak üzere "terör suçları" demek suretiyle geniş tanımlanan Terörle Mücadele Yasası'ndan kaynaklı ve gerçek anlamda muhalefeti, demokratik kitle örgütlerini ve bilim dünyasını etkileyebilecek nitelikte olması nedeniyle de bu kanunda böyle bir düzenlemenin yapılmış olmasının da doğru olmadığını belirtmek istiyoruz.
Teknik açıdan baktığımız zaman, bu maddede zaten bu tür faks ve iletileri engelleyebilecek olan hususlar 8'inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen okuma komisyonları, eğer yoksa üst amirlikçe yani kurumun en üst amirince denetleme yapılabileceğine ilişkin bir hüküm söz konusu. Bu ne demek? Bu, şu demek: Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; bu, aynı zamanda herhangi bir hak talebinde bulunan, herhangi bir aykırı düşünce ileri süren ve aynı zamanda kuruma da çok gerçek anlamda bir keyfîlik getirebileceğine ilişkin kaygılarımız var ve nitekim uygulamada da bu söz konusu.
Öte taraftan, şimdi, bu kanun teklifi ihdas edilirken acaba değerli arkadaşlar bu konuda -bu kanun teklifinde imzası bulunan arkadaşlarım bu konuya bir açıklık getirirlerse de ayrıca iyi olur- engellilerle ilgili bir usul, bir eksiklik olduğunu düşünüyorlar mı? Bununla ilgili herhangi bir husus eklenebilir mi buraya? Mesela, görme engellisi, duyma engellisi... Bununla ilgili, Adalet Bakanlığının teknik altyapısını hazırlamakla ilgili bir şey söyleniyor ama bunun eksik olabileceğini biz düşünüyoruz. Öte taraftan, gerçekten mahremiyeti etkileyebilecek ve bunu da ihlal edebilecek hususlar içereceğini de biz belirtmek istiyoruz.
Diğer taraftan, şimdi, bunun, doğrudan doğruya kişi hak ve hürriyetlerini etkileyen, Anayasa tarafından güvence altına alınan ve aynı zamanda üst norm olarak belirlenen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8'inci maddesine de çok aykırı olabileceğini biz düşünüyoruz.
Peki, çerçeve ne şekilde olmalı bu kanun metninde? Burada demokratik bir toplum için gerekli olan kriterler, kıstaslar kesinlikle korunmalı, çerçevenin başında bu yer almalı.
Öte taraftan, haklar ile özel infaz rejimi -burada çünkü özel bir infaz dayatılmaya çalışılıyor- arasında adil bir dengenin kurulması. Bu adil denge nedir? Gene kişi hak ve hürriyetlerine, kişinin özel yaşamına halel getirmeyecek, aynı zamanda demokratik bir toplumun önüne engel olmayacak tarzda olmalı.
Haberleşme hakkının güvence altına alınması... Haberleşme hakkını eğer bu kanuni düzenlemeyle... Bir sonraki maddede de benzer kriterleri dile getireceğiz. Burada bir sıkıntı oluşturabilecekse ve halel getirecekse bunun önüne de geçilmesi ve çerçevenin bu yönüyle bu şekilde çizilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sınırlamanın, mümkün olduğu oranda, kişinin haberleşme özgürlüğüne, kişinin mevcut olan, zaten kısıtlanmış olan yaşamını etkilemeyecek oranda dar yorumlanması gerektiğine dair bir çerçevenin de buraya dercedilmesi gerekiyor.
Bir diğer husus: Bakın, meşruluk kazanıp kazanmamasına ilişkin bir ceza uygulama sistemi de gerçek anlamda da teorik anlamda da değer vermemiz gereken bir alan. Nedir bu meşruluk kazanıp kazanmayacağına ilişkin husus? Bakın, biz Terörle Mücadele Yasası'nın çok geniş tanımlandığını ve çok geniş kitleleri etkilediğini söylüyoruz. Bu nedir? Düşünce hürriyetinin bu kapsamda olduğunu söylemekle birlikte, bu tür uygulamaların ve bu tür müeyyidelerin aynı zamanda ikinci, üçüncü, dördüncü defa bir bilim insanını veya düşünce hürriyetinden kaynaklı maruz kalan ve bu Terörle Mücadele Yasası'nda mağdur olan kişileri veyahut da hak savunucularını da ciddi bir şekilde etkileyebileceğini düşünüyorum. Bu nedenle bu yasa düzenlemesinin aynı zamanda toplum ve bilim dünyasında bir meşruiyet sorununu da doğurabileceğini belirtmek isteriz. Mevzuatın belirsiz olması; bakın, biraz önce konuşmacılar da bunları dile getirdi, mevcut olan, elde edilen bilgiler veya el konulan faks veya mektuplar ne şekilde muhafaza edilecek, kimler tarafından muhafaza edilecek, bunun ölçüsü, sınırı ne olacak? Bu konu belirli değil ve mevzuatta bir belirsizliğe neden olacak. Bu sadece Adalet Bakanının belirleyeceği birtakım kriterlerle veya belirleyeceği teknik kurulun oluşturabileceği bir olayla sınırlı olmadığını biz düşünüyoruz.
Öte taraftan, Türkiye'nin en önemli sorunlarının başında yer alan demokratik alandaki muhalefete yönelik olan cezalandırma anlayışının burada da bu tür cezaevindeki uygulamalarıyla ve kişinin haberleşme hürriyetine getirilebilecek olan kısıtlamalarla da yeniden 2'nci, 3'üncü, 4'üncü defa kişiyi cezalandırmayla karşı karşıya bırakabileceğini biz düşünüyoruz. Bu nedenle bu kanun teklifinin evleviyyetle geri çekilmesi, eğer geri çekilmeyecekse de bu şekildeki kriterlerin çerçeve olabileceği şekilde yeniden ihdas edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Teşekkür ediyorum.