RIZA TÜRMEN (İzmir) - Sizin Başkanlığınız her zaman bizim için güzel oldu, aynı zamanda Kabinenin en genç Bakanının burada olmasından da Anayasa Komisyonunun en yaşlı üyesi olarak mutluluk duyduk.

Bu Anayasa değişikliği önerisini elbette ki olumlu bir öneri olarak görüyoruz biz de yani gençlere siyasette yer açmak, siyaseti gençleştirmek hem siyasete bir dinamizm katacaktır hem de siyasetin daha genç, daha deneyimli gençler bakımından yürütülmesini sağlayacaktır. Yani günümüzdeki gençler teknolojinin verdiği deneyimlerle çok tecrübeli gençler gerçekten yani ben birçok şeyi kendi çocuğumdan, torunumdan öğreniyorum bu bilgisayar teknolojisiyle ilgili. Artık yaşlılar gençlere değil, gençler yaşlılara öğretmenlik yapıyor birçok alanda. O nedenle bugünün gençleri aslında bu çok daha olgun bizim gençliğimizden, o nedenle de Mecliste bulunmalarını olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Tabii, böylesine önemli bir konunun Meclis kapanmadan birkaç gün önce, seçimler olmadan da işte bir iki ay önce getirilmesi biraz siyaset kokuyor elbette yani böyle bir acaba bir oy düşüncesi var mı zihinlerinin arkasında diye bir soru işareti uyanmıyor değil elbette ama olsun, ilke olarak...

BAŞKAN - Şeytan boş durmaz zaten.

RIZA TÜRMEN (İzmir) -Efendim?

BAŞKAN - Şeytan boş durmaz, sürekli dolaşıyor.

RIZA TÜRMEN (İzmir) - Şeytan boş durmuyor.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Siz de destek veriyorsunuz.

RIZA TÜRMEN (İzmir) - İlke olarak tabii ki doğru yani zamanlaması bir tarafa, ilke olarak doğru olan bir şeyi desteklemek lazım.

Tabii, iktidarın gençler konusunda gösterdiği bu duyarlılığı sadece bununla sınırlı tutmamak lazım, daha geniş alanlarda da aynı duyarlılığın gösterileceğini umut ederiz, gençleri ve çocukları kapsayacak şekilde bu duyarlılığın genişletileceğini umut ederiz çünkü bizim Türkiye'de yasalarımızda çok büyük bir karmakarışıklık var, çok büyük bir kargaşa var. Türkiye'de Medeni Kanun gereğince erginlik yaşı 18 fakat Türk Ceza Kanunu'na baktığınız zaman cezai ehliyet bakımından 12-15, 15-18 gibi ikili bir ayrım var.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Üç ayrım.

RIZA TÜRMEN (İzmir) - Üç ayrım var.

Medeni Kanun'a baktığınız zaman evlenme yaşı 18 ama yargıç kararıyla 16 yaşında evlenebiliyor, ailenin rızasıyla efendim 17 yaşında evlenebiliyor. Çocuk Koruma Kanunu'na baktığınız zaman 18 yaş öngörülüyor her bakımdan. 16-17 yaşında evlenince ergin sayılıyor çocuk fakat ergin olduğu için çocukların faydalandığı koruma haklarından, Anayasa'da ve diğer yasalarda görülen korumadan yararlanamıyor çünkü ergin olmuştur ama oy kullanma hakkı yok ergin olmasına rağmen. Böyle çelişkiler dolu yani güveniyorsak çocuklara, gençlere o zaman çocukların da katılımcılığını teşvik etmek lazım yani buna yol açmak lazım. Türkiye'de baktığınız zaman çocuklar 12 yaşında sanık olabilirler, 15 yaşında işçi olabilirler, 16 yaşında anne olabilirler, 18 yaşında milletvekili olabilirler, şimdi, bu Anayasa değişikliği yürürlüğe girerse. Bu manzarayı değiştirmek lazım tabii, yani, "Çocuklara, gençlere güveniyoruz." demekle olmaz bu; gerçekten güveniyorsak, bir kere, çocukları sadece -Anayasa'nın bu 41'inci maddesinde öngörüldüğü gibi- korunması gereken küçük büyükler olarak görmemek lazım; çocukları bağımsız özneler olarak görmek lazım, çocukların kararlarına saygı göstermek lazım, çocukları katılımcılığa teşvik etmek lazım -gençleri katılımcılığa teşvik ettiğimiz gibi şimdi- ve çocukların da görüşlerini siyaset alanında da ve diğer alanlarda da alabilmemiz lazım. Ümit ediyorum ki bu değişiklik de burada kalmaz; aynı zamanda bu değişiklik başka değişikliklere de, gençlere ve çocuklara başka bir bakış açısı getirir, bu Anayasa değişikliği önerisi onun başlangıcı olur diye umut ediyorum.

Teşekkür ediyorum.