TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Yani Sayın Bakanıma ufacık bir şey yapacağım da...

Sayın Bakanım, yani bu işi çok sürüncemede tutmak istemiyorum, ben muradımı anlattım ama Anayasa'nın 10'uncu maddesinden ayrık tutulan Anayasa'da bir hüküm var da biz mi bilmiyoruz? Anayasa'nın 10'uncu maddesindeki eşitlik ilkesinde ayrık tutulan bir imtiyazlı sınıf var, bir zümre var, ben anlamakta güçlük çekiyorum zaten. Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri evveliyatlarına bakarsalar Türkiye'de bütün ayrımcı ve zümreci anlayışa karşı laf ederek geldiler.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Hâlâ öyle.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Hâlâ da öylesinizdir, öyledir, hiçbir bir şey söylemiyorum. Ama bir zümre farklılaşmasını en çok da Silahlı Kuvvetler üzerinden eleştiren bir parti yani yediklerinden içtiklerine kadar kendi alanlarında tuttukları yeşil alana kadar eleştiren bir parti... Şimdi, Anayasa'nın 10'uncu maddesi burada, eşitlik ilkesinden bahsediyor, "Kanun önünde herkes eşittir." diyor. Ben de bu eşitsizliği sorguluyorum, kimin kime eşitsiz olduğunu değil. Aynı suçtan farklı yargılama usulü bir eşitsizliktir. Aynı olaydan farklı statüye tabi tutulmak eşitsizliktir. Baştan beri örnek veriyorum. Uzman çavuşları otuz günde işten çıkarabiliyorsunuz, diğerlerinde bir yıl diyorsunuz, onu diyorsunuz, bunu diyorsunuz. Bu eşitsizliği tarif etmez söyledikleriniz Sayın Bakanım, çok da güzel izah ettiniz ama Anayasa'nın 10'uncu maddesinden ayrık tutulmuş bir meslek değil ki askerlik. Şunu söylerseniz ben anlarım: Askerliğin kendi içerisinde sır olan, Türk Ceza Kanunu anlamında korunması gereken vesaire alanları var, bunların sorgulamalarıyla, araştırmalarıyla, soruşturmalarıyla alakalı usul hükümlerinin farklı olacağını bizler de bilebiliyoruz; özel kanunları var, şunları var, bunları var. Tamam, anladım ama bir askerlik hizmetinin iki ayrı emek verenini, eşit anlamda yargılanıp sorgulanacağı bir olayda bile karpuz gibi ikiye bölerek ayırıyorsanız, buna ben ikna değilim, arkadaşlar ikna iseler sorun yok. İkna değilim, teşekkür ediyorum açıklamalarınıza ama ikna değilim.