KOMİSYON KONUŞMASI

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Gerçi arkadaşlarımızın birçoğu benzer şeye değindi ama ben bu maddede de işte "Askerî disiplinin gerek kıldığı hallerde kuvvetli suç şüphesi" diye başlayan kısımla alakalı CMK'nin 100'üncü maddesine istisna getirilip tutuklama nedeni sayılmasını yani ekstra bir tutuklama nedeninin ihdas edilmesini yine, Anayasa'nın 19'uncu maddesi karşısında sorunlu olarak görüyorum. Anayasa'nın 19'uncu maddesindeki tablodan bakıldığında, bana göre, kişi hürriyeti ve güvenliğinin ölçüsü kaçırılmış bir tedbirle karşı karşıya olduğunu söylüyorum. CMK 100'e ekstradan bir ekleme var burada. Çok ihtiyaç olsaydı CMK'de de bu ekleme olurdu zamanında. Demek ki burada ölçü ötesi bir kanun maddesi geliştiriliyor.

Aynı şey "Sırf askerî suçlarda tutuklama yasağına ilişkin hükümler uygulanmayacaktır." ifadesini de yine, CMK'ye rağmen, bir alan genişletme ve sorunlu bir alan yaratma olduğunu düşünüyorum. Anayasa'nın 19'uncu maddesi karşısında bunun ihlal niteliği taşıyacağını ve Anayasa Mahkemesinden -sayın hocamın daha önce tarif ettiği ölçüler de içerisinde- dönme ihtimalinin de çok yüksek olduğunu düşünüyorum buradan geçerse.

Bu maddede asker kişiler sayılırken yine uzman çavuş -işte, arkadaşlarımız da söylediler- sayılmıyor. Ben soracağım burada, Bakanlık yetkilileri bir cevap verirler ya da asker şahıslar: Bu arkadaşlarımız deve midir, kuş mudur, deve kuşu mudur? Bir tarifleri olması gerekmez mi? Yani nerededir yerleri? Bu soruşturma yapılırken burada yazmışlar işte: "Subay, astsubay şüpheli sıfatıyla ifadesi bizzat alınır." Yani aynı yerde, aynı havayı soluyan, aynı suçtan dolayı belki de yargılaması başlayabilecek olan kişilerle alakalı böyle bir ayrımın yapılmasını ben hazımlı olarak kabul etmiyorum. Nedeni varsa açıklarsınız.

Bir de hukuk sınıfı subaylara cumhuriyet savcısının talimat vermesi. Ki hukuk sınıfı subaylar benim anladığım kadarıyla yargı görevini gören subaylar herhâlde, değil mi, askerî yargı görevini orada süreç içerisinde gören subaylar?

MİLLÎ SAVUNMA BAKAN YARDIMCISI ŞUAY ALPAY - Askerî yargı yok, biliyorsunuz Sayın Vekilim.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Neyse.

Hukuk sınıfı subayların işi nedir?

MİLLÎ SAVUNMA BAKAN YARDIMCISI ŞUAY ALPAY - Hukuk hizmetlerini görür, genel anlamıyla hukuktan yararlansınlar diye.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Bu subayları cumhuriyet savcısının talimatı altına sokmak doğru mudur acaba bulundukları yer itibarıyla, konumları itibarıyla? Tartışırsınız. Yani bana biraz garip geldi de. Askerî olarak yaptıkları işleri çok bilemiyorum ama az da olsa hukuka bulaşan bir yanları varsa, savcının tedbirleri karşısında talimatlandırılır hâle gelmeleri çok doğru olmayabilir. Siz doğrusunu anlatırsınız. Benim baktığım yerden biraz garip geldi, bilemiyorum tabii. Şimdi, mesela, şunu yapacaklar mıdır? Diyelim ki yurt dışındaki bu hukuk sınıfı subaylar istinabe yoluyla ifade alacaklar mıdır, talimat değil de istinabe yoluyla alıyorlar mı? Mahkemelerin istinabe yoluyla ifade istemesi hâlinde ifade alabiliyorlar mı bu arkadaşlar?

MİLLÎ SAVUNMA BAKAN YARDIMCISI ŞUAY ALPAY - Yargısal faaliyet yok.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Sayın Bakan, soruyu şöyle sorayım: Herhangi bir mahkeme istinabe yoluyla ifade almak isterse yurt dışındaki bu hukuk sınıfı subaylara müzekkere yazıp ifade alınmasını sağlayabiliyor mu şu anda?

MİLLÎ SAVUNMA BAKAN YARDIMCISI ŞUAY ALPAY - Sayın Başkanım...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Cevabını alabiliriz. Benim konuşmamı bitireyim Sayın Bakan cevaplasın arzu ederseniz.

Teşekkür ederim. Soruyu sorayım, cevabıyla aydınlanalım. Sağ olun.