KOMİSYON KONUŞMASI

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Çok teşekkürler Sayın Başkan.

Tüm arkadaşlarımı, Sayın Bakan Yardımcısını ve Dışişleri Bakanlığının değerli mensuplarını saygıyla selamlıyorum.

Kusura bakmayın, vaktinizi alacağım biraz da bu çok uzun süren toplantımızın sonunda ama önemli addettiğim bir konu. Biliyorsunuz Biden, 24 Nisan mesajında 1915 olaylarıyla ilgili olarak "soykırım" ifadesini kullandı, bu da sözde soykırımla ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Bizim Türkiye'de soykırımla ilgili metinlerimizde hem sözleşmenin 1950'de Mecliste kabul edilmiş olan metninde hem de Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinde bir eksiklik var, çok ciddi bir eksiklik var. Bu eksikliği nasıl giderebiliriz, o konuya değinmek istiyorum.

1950 tarihinde gerçekleştirilen oturumda 23 Mart 1950 Genocide'in Önlenmesi ve Cezalandırılması Hakkındaki Sözleşmesinin Onanmasına Dair Kanun Tasarısı ve Dışişleri Komisyonun, o dönemdeki Dışişleri Komisyonunun raporu görüşülüyor ve "Millî, Irkî, Dinî, Kütlelerin Kısmen veya Tamamen İmha Suçunun 'Génocide' Önlenmesi ve Cezalandırılması Hakkındaki Sözleşme"ye Türkiye Cumhuriyetinin de Katılmasının Onanmasına Dair Kanun" başlığıyla kabul ediliyor.

Şimdi, söz konusu bu sözleşmenin İngilizce ve Fransızca metinlerinde bir gruba karşı -yani orijinal metinlerinde- soykırım suçu "as such" veya "camme tell" ifadesiyle tanımlanıyor. Yani kütlelerin veya grupların sırf o grup, o kütle olduğu için yok edilmesi anlamını ifade ediyor; sırf o grup olduğu için -burası çok önemli- Türkçe metin ise bu "sırf o grup" ifadesini taşımıyor. "İş bu sözleşmede 'genocide' millî, etnik ırkî veya dinî bir grubu kısmen veya tamamen imha etmek maksadıyla aşağıdaki fiillerden herhangi birinin irtikâp olunması." demektir. Fiilleri sayıyor, onunla vaktinizi almıyorum. Yani "as such" veya "camme tell"i karşılayacak bir ifade yok Türkçe metinde. Bu TCK'nin 76'ncı maddesinde de ihmal edilmiş, o yok. Hâlbuki ben bir kısmına baktım, Birleşmiş Milletlerin o sözleşmenin hazırlanması sırasında ki zabıtlarında, tartışma zabıtlarında bu ifade çok geniş bir alana yayılıyor, üzerinde özellikle duruluyor.

Şimdi, Emekli Büyükelçi eski Milletvekili Sayın Elekdağ, bunu daha önce ifade etmiş Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında ama en uygun Komisyon mu bilemiyorum AB Uyum Komisyonunda dile getirmiş, yani şöyle demiş: "As such; faillerin kurbanlarını, onların kişisel nitelikleri veya eylemleri nedeniyle değil, sırf sözleşme kapsamındaki 4 gruptan birine mensubiyetleri nedeniyle öldürüldüğünü." vurgulamaktadır.

Şimdi, BM Soykırım Sözleşmesi kapsamında bir soykırım suçundan bahsedebilmek için soykırım fiilini işleyen failin suçu özel kasıtla yani kurbanların sırf sözleşmede bahsedilen gruplardan birine mensup olması nedeniyle işlemiş olması olmazsa olmaz koşuldur. Yani bu özel kastın uluslararası hukuktaki ismi "dolus specialis".

Şimdi bu çok kritik bir ifade, bunun bizim hukuk sistemimizde de doğru ve eksiksiz şekilde yer alması gerekiyor, TCK'nin aslında ilgili maddesinde de değişiklik yapmak gerekiyor. Ben Meclisin Kanunlar ve Kararlar Başkanlığıyla görüştüm, bu değişikliğin yapılması için doğrudan Dışişleri Bakanlığının talepte bulunması gerektiğini yani uygun bulunma sürecinin yeniden başlatılması gerektiğini söylediler, bireysel teklifle olmuyor yani benim ya da diğer arkadaşların bu yönde girişimde bulunması maalesef mümkün değil dolayısıyla yetki Dışişleri Bakanlığında yani uygun bulunma sürecinin yeniden başlatılması gerekiyor.

BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Aydın Bey yani bunu milletvekili yapamıyor, Bakanlığın yapması gerekiyor; tamam.

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Bunu milletvekili yapamıyor bana Kanunlar ve Kararlar Başkanlığının verdiği bilgiye göre, o bilgi tahtında konuşuyorum.

YUNUS EMRE (İstanbul) - Genel Kurula da Meclis Başkanlığı gönderiyor sanırım yani Bakanlık Meclis Başkanlığına...

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Tabii, tabii yani bütün sürecin yeniden yaşanması gerekiyor.

BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Anladığım kadarıyla ilk girişimin bir milletvekilinden değil, Bakanlıktan gelmesi gerekiyor diye bilgi almışlar.

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Evet çünkü uygun bulunma kanunu Bakanlığa ait olmuş oluyor.

Şimdi, bunun için Dışişleri Bakanlığının ve Komisyonunun gerekli adımları atması konusunu gündeme getirmek istiyorum, buna davet etmek istiyorum özellikle Dışişleri Bakanlığını.

Çok teşekkür ederim.