MEHMET BAYKAN (Konya) - Efendim, Sayın Bakanım, geçmişte de birlikte çalıştığım mesai arkadaşlarım olan çok kıymetli bürokrat arkadaşlarım, kıymetli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Hemen sözlerimin başında bir istatistiki yanılmayı düzeltmek istiyorum. Bunu ben Genel Müdür olarak görev yaptığım dönemlerde de her Plan ve Bütçe görüşmesinde yaşadım, bugün burada da yaşadık. Geçtiğimiz günlerde de Sayın Genel Başkan Özgür Özel “Türkiye’de öğrenci yurt kapasitesi mevcut öğrencilerin yüzde 13’ünü ancak karşılıyor.” dedi. Mehmet Karaman ağabey de şimdi öyle bir rakam kullandı. Efendim, şöyle baktığınızda, Türkiye’de 1 milyona yakın yurt yatağı var, 6,5-7 milyon civarında üniversite öğrencisi var, böldüğünüz zaman böyle bir sonuçla karşılaşırsınız ancak bu öğrenci kapasitesinin içerisinde açık öğretim öğrencileri var, memleketinde okuyanlar var, özel yurtlarda kalanlar var, evlerde kalanlar var. Doğru olan -Sayın Bakanımızın daha önce de açıkladığı, bugün de söylediği- başvuran her 100 öğrencinin 96’sının, 97’sinin Kredi Yurtlara yerleştiği noktasındadır. İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ya, yapma, etme! MEHMET BAYKAN (Konya) -Halep oradaysa arşın burada sevgili dostum, gider yarın Cebeci Yurdu’nu kontrol ederiz. İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Konya’yla karıştırma her yeri! MEHMET BAYKAN (Konya) -Türkiye’de 2024 yılında sadece 40 bin yatak ilavesi olmuştur. Sıkıntı olan yerlerde zaman zaman ilavelerle 3 kişilik odaların 4’e, 5’e çıktığı olmuştur ama bunu... Sabah bir konuşmacı 10-12 kişilik odalardan bahsetti, ben de pes dedim; herhâlde kendi öğrencilik günlerini hatırladı, o yüzden “10-12” dedi. Bugünkü rakamlarla 3 kişilik odalar var, 4 kişilik odalar var ama maksimum 3 kişilik odalarda barınma imkânı sağlanıyor. Bu devlet, en son Marmaris’te, Marmaris gibi yerde öğrencilerini barındırmak için otel satın aldı arkadaşlar yani otel satın alıp öğrencilerin hizmetine verdi, otel anlamında hizmet başlattı. Değerli dostlar, tabii, Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü öğrencilerine internet temini 2012 yılında başlamıştır. Derslerde kullanılmak için alınan interneti, maalesef öğrencilerimiz dizi izlemekte, sinema izlemekte kullanma noktasına gidince zaman zaman sıkıntılar yaşanmaktadır. Öğrenci harçları vardı, hatırlar mısınız, nerede onlar şimdi? Yine onlar AK PARTİ iktidarları döneminde öğrencilerimizden kaldırılmış, ikinci öğretim hariç uygulanır hâle gelmiştir. AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Harç kalktı, kredi geldi. MEHMET BAYKAN (Konya) -Yine, kredi faizlerinden devlet vazgeçmiştir, iyileştirmeler yapılmaktadır. Elbette muhalefetin görevi, eksikleri görmektir ama bir taraftan da iktidarı teşvik etme adına -taze bir siyasetçi olarak ifade etmek isterim ki- iyi şeyleri de görmekte, söylemekte fayda var. Bu cümleden olmak üzere, Maraş Milletvekili arkadaşıma şunu ifade etmek istiyorum: Maraş -ben size neden ve gerekçeleri anlatacağım- bir stat şanssızlığı yaşadı, kesin ama ben depremin ilk günü, o günün Spor Genel Müdürü olarak Bakanlığımın görevlendirilmesiyle Maraş’a gittim. Milletimizin çadırlar kurulmadan ilk sığındığı yerler Gençlik ve Sporun tesisleriydi, Batıpark Spor Salonu’ydu. Üçüncü gün Elbistan’a gittim. Elbistan’da yeni bitmiş spor salonu, tam da depremin üstüne hizmete girmişti ve eski salondan insanlarımız yeni salona geldiler. Bir KYK yurdu hariç bütün yurt binaları dimdik ayaktaydı; önce güvenlik görevlilerimiz ve dışarıdan gelen sağlıkçılar, hâkimler, savcılar buralarda kalırken Maraş halkına da hizmet vermeye başladılar. Yani spor tesisleri, Türkiye’de yüzde 99 oranında Kredi ve Yurtlar tesisleri, ayakta kalarak deprem zamanında, pandemi döneminde, orman yangınlarında milletimize hizmet vermiştir. Tabii, her dönemin kendine göre şartları, özellikleri vardır. Bizim güreşte çok iyi olduğumuz dönemlerde, dünyada güreşin kurallarının değiştirilmediği zamanlarda, biz güreşte 1948’te ve 1960’ta önemli madalyalar elde ettik ama güreşte grekoromenin başlaması, serbestin kurallarının değiştirilmesiyle birlikte yani bizim genetiğimizin çözülmesiyle birlikte biz sporda bir miktar geriye düştük fakat bir istatistiki rakam söyleyeceğim -yüzme havuzunu söylersem Sayın Mehmet Muş Bakanım bana yine bozuk atacak, geçen yıldan var bana bir bozukluğu- 2005 yılı rakamlarıyla bu ülkede futbol oynanan alanların yüzde 46’sı çim arkadaşlar, yüzde 54’ü toprak. Hamit Altıntop, bana “Türkiye neden futbolcu yetiştirmiyor?” sorusunu sorduğunda “Hamit, sen Almanya’da çim sahaya doğdun ama Türkiye’de senin yaşıtların toprak sahaya doğdu.” demişimdir. Bugün itibarıyla, bu ülke sentetik sahalarla da olsa yüzde 99 oranında çim sahalara kavuşmuştur. ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - O zaman Lefter vardı, Metin Oktay vardı. MEHMET BAYKAN (Konya) -Tesis rakamlarına vesairesine yürüdüğümüz zaman bizim bunları belli noktalara getirmemiz elbette mümkün. Şimdi, bugün burada olimpiyat sonuçlarına ilişkin eleştiriler olunca ben Tokyo 2020 Olimpiyatları’ndan sonraki, 2021 yılındaki Komisyon tutanaklarına bir göz attım. 2021’de tarihimizin en yüksek madalyasını 2’si altın olmak üzere 13 madalyayla almıştık. Baktım, acaba bugün eleştiren muhalefet o gün tebrik etmiş mi diye; maalesef, çok cılız tebrikler var. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Baykan, toparlayın. MEHMET BAYKAN (Konya) - Elbette tebrik eden, hakkımızı veren arkadaşlar olmuştu ama çok cılız olduğunu gördüm ama Türkiye’de spor sadece olimpiyatlardan ibaret değil; paralimpik oyunlar var, engellilerimizin 26 madalyayla paralimpik 23’üncülüğü gibi elde ettiği çok önemli sonuçlar var. Yanı sıra, kadınlarımızın elde ettiği çok önemli sonuçlar var. Türk sporu olimpik branşlarda bir sıçramanın eşiğinde arkadaşlar. Bunu, inşallah, 2028’de göreceğiz; bunun için Bakanlığımız çalışıyor, bunun için Sayın Bakanımız çalışıyor. Bu arada Sayın Bakanımı tebrik ediyorum. Gerçekten muhalefetin de takdirini kazanmış bir Bakan olarak -bizim de ilk günden tespitinde bulunduğumuz gibi- olimpiyat sonuçlarıyla alakalı tek sorumlu olarak görülmemesi gerekir. Ama tekrar ediyorum ki bu ülkenin paralimpik oyunlarda, kadınlarda, engelli haklarını, kadın haklarını her zaman gündeme getiren muhalefet olarak takdir edilmesini beklerdik; Selim Temurci Beyefendi bunu yaptılar. Son olarak İsa Mesih Şahin kardeşime, tecrübeli yönetici olarak diyorum ki: Kardeşim, kırmızı kartı iptal etmek çok zor ama ben senin hakemliğini dinlenmeye alıyorum. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)