KOMİSYON KONUŞMASI

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Sunum için Osman Bey'e teşekkür ediyorum.

Bir defa, en son söylenen şeyden başlayayım: Su yönetimİ bakanlığı şart, bunu kayıtlara geçsin diye söylüyorum. Çünkü işte DSİ'nin suyu getirme, yapım işleriyle uğraşması, su yönetim politikasını üreten bir genel müdürlük ve eylem planlarının devreye girmesi, yapılması, uygulanması gibi birçok faktörü beraberinde düşündüğünüz zaman Türkiye'nin su konusunda da ciddi bir problemi olduğunu hep beraber görüyoruz. Su yönetimi bakanlığı şart yani kanun da onun içerisinde zaten bu düzenleme yapılırken.

Ben Osman Bey'in söylediği şeyin üzerinden şunu ifade etmek istiyorum: Aslında bugüne kadar yapılan eylem planından daha ziyade, yapılan tespitler, sorun olarak tespitlerin üzerinde birtakım çalışmalar yapılmış ama çözüm önerileri yani ayağı yere basan, birazcık gerçekçi, toplumun ve bugüne kadar tarımda uğraşan insanların bugün içinde bulunduğu bir gerçeği görmeden herkes konuşuyor. Şimdi, herkes tarafından Karapınar ifade ediliyor. Karapınar'ın belki on beş yirmi yıl öncesine veyahut da otuz yıl öncesine bakarsanız tamamen bir çöl ve bugün öyle bir noktaya gelmiş ki 400 bin ton mısır üretiyor, 380 bin küçükbaş hayvanı var, 90 bin büyükbaş hayvanı var ve tarımda çok ciddi bir mesafe kat etmiş. Bu, bugünün sonucu da değil, aslında insanlar belli bir noktada temel ihtiyaçlarını karşılamak, kazançlarını elde etmek, üretim yapabilmek için ve o topraklarda bu işi yapabilmek için belli bir süreç yaşamışlar...

MURAT BAKAN (İzmir) - O mısırı diktiğin için o göller kuruyor ama.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - İşte ama bakın, bu...

MURAT BAKAN (İzmir) - Mısır ekmeyeceksin oraya.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - İşte onu ifade edeceğim. Şimdi, bugün "Mısırı ekme." diyebilmek için alternatifini ortaya koymak gerekiyor. Osman Bey şöyle bir şey diyor: Orada sulu tarım yapılmasın. Bugün kuraklık yaşadı ve kurak bölgelerde yüzde 90 bir tane ekin kaldırılamayacak. Bu insanlara çözüm nasıl getireceksek buna göre kafa yormak gerekiyor. Çok güzel, Doğa Araştırmaları Derneğisiniz, işte bunları birlikte, vatandaşın önüne çözümü koyarak yapacağız.

Şimdi, mesela bazı sunumcular -daha önceden de yaşadık- birkaç yılın tespitini ortaya koyarak burada sunum yapıyor, bunlar da kendi içerisinde çelişkiyi oluşturuyor. Ben milletvekili oldum olalı Konya'da bu konunun bir sorun olduğunu ve buna çözüm üretilmesi gerektiğini, bu kuraklığı yaşayacağımızı, gelecekte çocuklarımıza da bunların kalabileceğini ifade ettim. O bölgenin kurtuluşu için, özellikle kurak bölgelerde yani az yağış alan bölgelerde kesinlikle küçükbaş hayvancılığın ön plana çıkması gerektiğini ifade ettik, bugün de ifade ediyoruz, gördüğüm kadarıyla herkesin ifadesi de bu. Bunun gibi çözümler üretmediğimiz sürece vatandaşa "Ekme." diyemezsin, "Yapma." diyemezsin, nihayetinde de eylem planlarının başarısız olma nedeni de budur. Onun için yani birazcık yol gösterecek, o sorunu çözecek ve insanların da ihtiyaçlarını karşılayacak bir zeminin oluşturulması gerektiğini düşünüyorum.

Demin biraz daha işin esprisiyle konuşuldu, Konya'ya da bekliyoruz tabii ilk seyahati ama yakın zamanda yapalım ki bunun arkasından değerlendirme fırsatının olmasını da sağlayalım.