KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Evet, yinelemeye düşmemek kaydıyla, burada Anayasa madde 129'da öngörülen "Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz." hükmü çok açık ve net bir hüküm sayın teklif sahipleri, lütfen siz de dinleyin. Alpay Bey söyledi; önemli bir madde, yapmayalım. Yani, 15 Temmuzun nedenlerini biliyoruz.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Anlaşamadık daha.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Yani, 15 Temmuzun nedenlerini biliyoruz. Şimdi, biz eğer 15 Temmuz travmasıyla bütün bu şeyleri düzenleyecek olursak yeni 15 Temmuzlar riski her zaman var olur. Keyfîliğe kaçmayalım lütfen.

Şimdi, görüldüğü gibi, aynı maddenin dördüncü fıkrası şöyle: "Silahlı Kuvvetler mensupları ile hâkimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır." Tamam, bir istisna öngörüyor ama bu yapılan düzenleme bu istisna çerçevesinde değerlendirilebilir mi, değerlendirilemez mi? Bunu çok iyi tahlil etmek gerekir. Esasen, Anayasa'nın sistematik yorumu çerçevesinde, Silahlı Kuvvetlerin disiplin işlemleri bakımından bu maddeyi sınırlı olarak anlamamız mümkündür yani anayasal düzenlemeyi ben sınırlı olarak yorumlayabilirim fakat biz de gördüğümüz, tanık olduğumuz uygulamalar çerçevesinde, bunun sınırlı olarak yorumlanması ve anlaşılması mümkün olmadığı için... Burada karşımıza çıkan maddeler -Alpay Bey'in vurguladığı madde dışında- madde 36 -hak arama özgürlüğü- madde 129'un dördüncü fıkrası özellikle -aykırılık bakımından, buradaki hükmün yorumu açısından- ve Anayasa'nın 2'nci maddesi -hukuk devleti- ve 13'üncü maddesi -özellikle "ölçülülük" ilkesi- dikkate alındığı zaman burada aykırılıklar silsilesiyle karşılaştığımızı söyleyebiliriz. Zira, askerî öğrenciler ile erbaşlar ve erler hakkında verilen disiplin cezalarına ilişkin olarak yargı yolunu kategorik şekilde kapatan kural, bir kez, ölçüsüzdür ve bu ölçüsüzlük madde 129/4'le açıklanamaz çünkü 129/4 "Silahlı Kuvvetler mensupları." diyor yani bir meslekten söz ediyor ama siz bir mesleğe aday olan kategoriye bile bu yasağı uygulama riskini beraberinde getirecek bir düzenleme yapıyorsunuz. Bu açıdan konuya baktığımız zaman, örneğin, 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu'nun 25'inci maddesinin (1)'inci fıkrasının (ç) bendine göre, erbaş ve erlere disiplin kurulları tarafından göreceli şekilde ağır bir ceza olan hizmetten men cezası verilebilecek fakat bu cezaya karşı yargı yoluna başvurulamayacaktır. Öte yandan, 6413 sayılı Kanun'un 14'üncü maddesi uyarınca "Disiplinsizliğin işlendiği tarihten geriye doğru; iki yıl içinde aynı disiplinsizlikten dolayı disiplin cezası alınmış olması veya bir yıl içinde aynı derece cezayı gerektiren başka disiplinsizliklerden dolayı iki defa ceza alınmış olması hâllerinde, Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası hariç, bir derece ağır ceza verilir." şeklindeki hüküm karşısında subay, astsubay, uzman çavuş, uzman erbaş ile sözleşmeli erbaş ve erler hakkında yargı denetimi olmadan verilen uyarma, kınama ve hizmete kısmi süreli devam cezaları söz konusu...

Beyler, lütfen...

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Evet, Hocamızı dinleyelim.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Önemli bir konu. Yani isterseniz konuşmayalım ama bunlar...

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Sayın Kaboğlu, dinliyoruz.

Sayın Aydoğan, Sayın Emre, biraz dinleyelim.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Hocam "Konuşmayın." falan derler, devam edin.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Yo, eğer denilirse, o zaman haklılığımız ortaya çıkar.

HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Hocam, 17'nci maddeyle ilgili konuşuyorsunuz değil mi?

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - E, herhâlde.

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Evet, evet. Hocam konuyla ilgili konuşuyor.

Buyurun.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teknik bir madde olduğu için burada, bunun düzenleme konusu yapılması, saydığım askerlere -yani subay astsubay uzman erbaş ile sözleşmeli erbaş ve erler hakkında- yargı denetimi olmadan verilen uyarma, kınama ve hizmete kısmi süreli devam cezaları, söz konusu askerlerin kariyerlerini etkileme ihtimali taşıyarak zincirleme olarak ve kademeli şekilde aylıktan kesme, hizmet yerini terk etmeme, oda hapsi şeklinde artan disiplin cezalarına -6413 sayılı Kanun'un 11'inci maddesine göre- dönüşebilecektir. Bu ve yeni daha ağır cezaların yargı denetimine tabi olmasıysa, onlara yol açacak şekilde ve yargı denetimine tabi olmayarak daha önce verilmiş uyarma, kınama ve hizmete kısmi süreli devam cezalarına temel olan fiillerin yeni ve daha ağır cezalara ilişkin iptal davalarında yeniden değerlendirilmesini kural olarak mümkün kılmayacaktır beyler. Bu itibarla, yargı yolunu kapatan anılan kuralın uygulamada uyarma, kınama ve hizmete kısmi süreli devam cezalarının ötesinde sonuçlar doğurabileceği ve çeşitli anayasal haklar bakımından ölçüsüz sonuçlara yol açabileceği öne sürülebilir.

Son olarak, 6413 sayılı Kanun'da disiplin cezaları konusunda yetkili kişi ve kurullara tanınan takdir yetkisiyle birlikte dikkate alındığında bu düzenleme, ilgili disiplin cezalarına karşı yargı yolunun kapalı olması kuralının Silahlı Kuvvetler bünyesinde mobbing eylemlerini engellemeyi güçleştireceği de belirtilebilir.

Teşekkür ederim dikkatinize.