İHSAN ŞENER (Ordu) - Çok teşekkür ediyorum Başkanım.

Ben de gerçekten biri diğerinden kıymetli raporları en azından inceleme fırsatı buldum. Güzel bir çalışma, ben arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Genelde beş başlıkta toplanan sorunlar var: Başta kapasite sorunu, sağlık sorunu, iletişim sorunu, ondan sonra, eğitim, spor, kültür faaliyetleriyle ilgili sorun, bir de cezaevinin kendi personelinin sorunu, ki onlarda özellikle çocuk yaştaki pedagojik açıdan insanlara olumsuz yansıyordur.

Şimdi, sağlıkla ilgili biraz önce verilen bilgi, ben yanılmıyorsam bin kapasitenin olduğu yerde aile hekimi sürekli tedavi hizmeti verebiliyor, 5 bin üzerindekilere de hastanede yataklı tedavi verilebiliyor. Şimdi, bir akıl ve ruh hastalıkları hastanesinin önünden geçen bir tane sağlıklı adam bahçede dolaşan birisine soruyor "İçeride kaç kişisiniz?" diye. O biraz tereddütten sonra "Siz dışarıda kaç kişisiniz?" diye soruyor. Şimdi, sağlıkla ilgili problem Türkiye'nin genel problemi. Yani, mesela, içeride bin kişiye aile hizmeti veriliyor sürekli ama dışarıda 3 bin kişinin olduğu yerde aile hekimi olma zarureti var; bu, sağlık personelinin sayısı açısından. İçeride 5 bin kişinin olduğu yerde yataklı tedavi görüyorsun, dışarıda 15 bin ve üstü yerde yataklı tedavi görme imkânın var. Dolayısıyla, 3 katı oranında cezaevleri dışarıya göre sağlık açısından daha iyi aslında. Ama hani, cezaevidir, zamanında müdahale edilebilir mi, sağlık merkezine yakınlığı nedir, falan falan, bunlar tartışılabilir.

Kapasite sorunuyla ilgili büyük aşamada, belki iki yıl içinde -yani Adalet Bakanlığının söylediklerini söylüyorum- bu kapasite sorununu çözecek bir planlama yapılmış ve hızla devam eden cezaevleri var.

Dolayısıyla, bu raporları, müzmin hastalıklarla ilgili gerçekten sonuçların toplumla paylaşılması, burada tavsiyelerin ortaya konulmuş olmasını ben çok değerli buluyorum çünkü bu bir sorun ve bürokratik süreçleri uzun bir süreç. Yani, bu daha kısaltılabilir mi, işte sadece adli tıp kurumlarının yetkisinde olan bazı raporlar var, bunlar başkaca sağlık merkezlerine verilebilir mi, bunlar değerlendirilebilir. Ben arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Dönem sonu itibarıyla ben de bütün arkadaşlardan helallik istiyorum. Neticede 24'üncü Dönem bitti, 25'inci Dönemde kim olur, kim alır bilemeyiz. Üçüncü dönemler gelemeyeceklerini biliyorlar ama biz de bir umut var. Hayırlısı inşallah diyorum.

Teşekkür ediyorum.