| Komisyon Adı | : | (10 / 3200, 3361, 3362, 3364, 3365) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Haberleşme Genel Müdürlüğü Elektronik Haberleşme Daire Başkanı Orhan Kemal Ardıç'ın ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı Ulaştırma ve Haberleşme Uzmanı Ahmet Duygun'un, Genel Müdürlük olarak afet öncesi, afet sırasında ve afet sonrasında yaptıkları çalışmalar hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 17 .12.2020 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Konu o değil, buradaki mesele şu: Uyuyan sözleşmeler marifetiyle bir
sürü firmayla sözleşmeler imzalandığını söylüyor, doğru bir yaklaşım yani gelecekte bir felakete karşı
nakliyecilerle, taşımacılarla sözleşmeler imzalanıyor. Dolayısıyla o gün de tam zamanı, zaten Elâzığ'da
deprem olmuş, uyuyan sözleşmeler de uyandırıldığına göre bu hizmetin tabii ki o amaçla yapılması
lazım, onların yapması lazım. Eğer onlar yeterli değilse tabii ki askerî araçla da yapılır, gerekirse sizin
özel aracınızla da yapılır. Sen buna reva gösterirsin hiç şüphem yok, hem de o günkü ortamda herkes
elinden geleni yapmaya çalışıyor. Ben de bir eğitim çalışması olarak... Küçük, bir de. Yani bu uyuyan
sözleşmeler bir Elâzığ depremindeki harekete karşı bir cevap veremiyorsa bir İstanbul depremini
hayal bile edemezsiniz. Dolayısıyla orada irtibattan bahsetti de yani nereye dokunsa; -hani bir yazılım
sistemini düşünün- Jandarmaya da dokunsa, talep Jandarmaya da gelse aslında merkeze düşmesi lazım.
Yani oradaki insanlar belki... Sayın Başkanımızın, Vekilimizin de söylediği gibi, yüce Türk milletinin
yardımseverlik duyguları bambaşka yani o an gelen talimatı kendisi yerine getirmek istiyor. Ha, mümkünolsa da, Allah ona güç, kuvvet verse de binanın tamamını kaldırsa, altından da insanları boşaltsa. Belki
o manada yani hiç koordinasyona gelmedi ama en azından bunu yöneten insanların -hani vatandaş için
bu doğrudur- bu işin bir sahibi olduğunu bilmesi ve o merkezle bu diyaloğu sağlamalı ki o zaman oraya
gelen, yardım getiren araç dört gün beklemesin, beş gün beklemesin ki sistem çalışsın. Bazen herkes
aynı anda aynı yere yüklendiği zaman asıl problem de buradan çıkıyor. Neden çıkıyor? Kargaşadan
çıkıyor. Kargaşadan daha büyük bir problem olmaz. İşte, iletişimden bahsediyoruz, "Aman, ses
trafiğini, telefon trafiğini de yönlendirmeyelim." diyorsunuz. Aynı şekilde, insanlar sadece seyretmek
için bile alan işgal ediyorlar ve artık o yöne doğru araçlarıyla gidiyorlar, trafiği kapatıyorlar. Bakın,
bunların hepsi tam sizin uzmanlık alanınız yani yaptığınız sunumdan ben öyle bir sonuç çıkardım;
koordinasyon, herkesi uyarıyorsunuz, hem iletişim hem altyapı. Yani bu çalışmaların tamamı bence
eğitim çalışmaları. Daha büyük felaketleri önlemek için yararlı olur diye düşünüyorum.
BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Teşekkür ediyoruz Bedri Bey, sağ olun.
Tabii, hatırlarsanız AFAD Başkanımızın sunumunda da Elâzığ'da özellikle askerî araçlarımızın
taşınma noktasında devreye girmesinin arka planında bölgedeki aşırı taşınma taleplerinin oluşu
karşısında artan fahiş taşınma ücretlerinin gündeme gelmesiydi, burada askerî araçlarımızın devreye
girmesinin arka planında da bu husus var; sadece yetersizlik değil, koordinasyonsuzluk değil, böyle bir
durum karşısında vatandaşımızın herhangi bir afet planlaması içerisinde olmayan, kendi inisiyatifiyle
taşınma taleplerinin fazlalığı ve bu talepler neticesinde de piyasada oluşan yüksek fiyatları kırmak
açısından orada bir görev almıştır askerî araçlarımız, AFAD koordinasyonu dâhilinde.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Değerli Başkanım, ben herhâlde ben derdimi anlatamadım.
Bakın, o gün orada fahiş fiyatları oluşturanların da icabına bakmak devletin görevi.
BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Tabii ki onlar sonradan mutlaka Ticaret Bakanlığımızın takibi
altında; tüketici hakem heyetlerinin, Ticaret Bakanlığımızın takibi altındadır.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Yani onlarla mücadele, askerî araçları piyasaya sürerek rekabet
ortamını aşağıya çekmek değil.
BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Orada hızlı bir çözüm üretme noktasında AFAD görevini ifa
etmiştir.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Kesinlikle. Yani o gün orada vatan hainliğiyle eş değerdir yapılanlar
yani o gün orada araçlarıyla fahiş fiyatlarla nakliye yapmaya çalışarak bu işi fırsata dönüştürmeye
çalışan insanları ben vatan haini olarak algılıyorum burada, katli vaciptir yani, bu kadar.
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Çok ağır oldu.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Bu da benim görüşüm.