KOMİSYON KONUŞMASI

SÜMER ORAL (Manisa) - Ha, o zaman çok isabetli olmuş. O zaman kusura bakmayın, o zaman Maliye ile ikisinin birbiriyle uyuşmaması bir maddi olaydır, niye farklı düşünüyor? Maliyedeki arkadaşımız da şunu söyledi: "Biz niye bunu getirdiklerini bilmiyoruz." Ama kamu kuruluşları arasında bazen vardır, onlar çok istisnaidir ve farklıdır mahiyetleri, tek tek burada eski 2490 ve yeni şeyi... Bu Kamu İhale Kanunu'nun hazırlanışından Meclisten geçişine kadar bizzat ben başındaydım. Bütün basın toplantısı... Şu Komisyonda nasıl tartışıldığını ben biliyorum, şurada otururken, çıkarırken. Şimdi, bunun dışına çıkılıyor, bir.

Bir de benim söylediğim şu: Anadolu Ajansı şu ana kadar böyle bir şey yapmamış olabilir ama böyle bir madde çıktığı zaman program yapan, haber yapan birçok kuruluş bunu gördü mü gider Anadolu Ajansına, TRT'nin ihtiyacı olana "Ben bunu sana vereceğim." ve bu normaldir de bu madde olduğu zaman. Anadolu Ajansına verir, Anadolu Ajansı da bir süre sonra -bu kanun mani değil ona- ihale olmadan vermiş olur yani bu haber şirketleri artık İhale Kanunu'na tabi olmayabilir veya ağırlığı olan, etkili olan o kanaldan Anadolu Ajansına rahatlıkla verilebilir ve sınırın dışına... Ben bunu soruyorum, buna mani bir hâl var mı yani bu şekilde? Olmadığı anlaşılıyor. Biz bugüne kadar vermedik...

BAŞKAN - Buna mani bir hâl...

SÜMER ORAL (Manisa) - Efendim, olur mu, bu madde yok ki nasıl versin?

BAŞKAN - Avrupa Birliği direktiflerinde de aynı şekilde olduğunu söyledim Sayın Bakan.

SÜMER ORAL (Manisa) - Efendim, 7 küsurla falan sınırlıydı; eski hesap uzmanı, Sayın Arkadaşım, sizi çok titiz davranmanız lazım, en ufak bir kaçağı varsa onu dahi önleyerek geçmesi lazım burada. Ben, illa bir iddia veya bir şey üzerinde durmuyorum ama şeyi düzgün götürmemiz lazım. Yarın biri çıkar, bu madde var, mutabakat sağlar, oraya verir, oradan oraya devreder. O zaman İhale Kanunu'nun dışında hiçbir haber ve şeyin büyük bir bölümünü önleyemezsiniz; bu, bir.

Bir de bu tür maddeler tamamen iyi niyetli olsa bile veya hadisenin gereği de olsa bunlar seçim öncesi gelmez. Çok yaşadık bugünleri. Yani, durup durup da seçim öncesi getirdiğiniz zaman hâliyle altında acaba ne var diye araştırılır; bunu tabi görmek lazım yani iktidara mensup arkadaşlarımızın da bunu şey karşılamaması lazım. "Son anda niye geldi bu?" denir. Bu kadar eğer ihtiyaç var idiyse, TRT'nin bu kadar ihtiyacı varsa bu kadar durdu durdu da tam Meclisin kapanacağı on-on beş gün içerisinde gelmesi arkadaşlarımızın kafasında hâliyle soru işareti doğurur, bu gerçek de olabilir.

Şimdi, bizim burada açık vermeden çıkartmamız gerekir. Yani, bu şimdiye kadar almamış, vermemiş olması hiçbir şeyi ifade etmez. Bu madde çıktıktan sonra bir çoğu... Ben bunları biraz da anlatırken pratikte çok yaşadığımız için geçmiş dönemde oradan biliyorum, ufacık bir şey yaptığınız zaman bu genişler. O bakımdan buna gerek yok, yani TRT'nin buna ihtiyacı varsa bırakın madem... Esasında öyle olması lazım, burası bir teknik şey, illa inat etme, iddia etme, geldi, çıkacak değil. Yani, ben şahsen iktidar olsam, muhalefette de böyle bir tepki mi var "Siz seçimde kullanacaksınız, çıkarmıyorum kardeşim." derim, kapatırım. "Seçime şurada iki ay, üç ay var; sonra çıksın, alın şu dosyayı, saklayın." derim ve yollarım TRT'sini de Anadolu Ajansını da. Bu niye yapılmıyor? İlla inat "Çıkacak, ben göndermem..." O zaman, yapılınca deniyor ki: "O zaman bir başka maksat mı var?" Bu düşüncede yokturu.. Efendim, Maliye sonra görüş beyan edecekmiş.

BAŞKAN - Sonra değil, görüş beyan etti.

SÜMER ORAL (Manisa) - Efendim, görüş beyanı falan önemli değildir, kanunun ifadesi başkadır, şeydir. Hangi görüşle engellenebilecek ki? Hepimiz Türkiye'de yaşıyoruz yani kanun maddesi açıksa, lafzı açıksa hangi şeye dayanarak Maliye "Hayır." diyecek? Şimdi, siz Maliye Bakanı olsanız, böyle de bir şey geldi size, Anadolu Ajansına veriyor, o zaten kendi kanununa göre almış haberi, sonra da TRT'ye veriyor Anadolu Ajansı, siz bu maddeye göre nasıl olumsuz bir görüş beyan edersiniz? Yani mümkün değil. Yani, o bakımdan, bence bunu hiç şu anda... İki ayda, üç ayda ne fark edecek ki zaten on-on beş gün sonra falan herkes bir yere gidecek.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, onu burada tekrar konuşuruz. Kendi yapımlarıyla ilgili dedikleri için kendi yapımları şeklinde gerekirse değişiklik yaparız burada birlikte.

SÜMER ORAL (Manisa) - Efendim, 2-3 maddeyi geri aldınız, güzel bir anlayış, bunu da alıverin, bununla her şey bitiyor değil. Bakın "iddia" deniyor, "dedikodu" deniyor, bunlar hoş bir şey değil, üç ay sonra çıksın.

Teşekkür ederim.