KOMİSYON KONUŞMASI

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve değerli üyesi milletvekili arkadaşlarım, kıymetli mesai arkadaşlarım; ben de heyetinizi saygıyla, sevgiyle selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.

Tabii ki bu Komisyonda görev yapmış birisi olarak da inşallah sağlık, sıhhat içerisinde önümüzdeki siyasi dönemde de görev almanızı temenni ederiz.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bu konular üzerinde çokça konuşuldu, konuşulmaya da devam edilecek, konuşulması da lazım. Bu açıdan ben Sayın Susam'a da teşekkür ediyorum. Fakat, vaktimi daha iyi kullanmak açısından daha kısa sürede tamamlayıp maddelere geçildiğinde de bunların detayları üzerinde konuşmanın uygun olacağı kanaatindeyim.

Tabii, bu, bir değişim. Yani, niçin özelleşiyor buralar? 21 tane dağıtım bölgesi eski hâliyle devam etse nasıl olur? Evet, bu da tercih edilebilirdi ama Hükûmetimizin çok net bir tercihi, özellikle elektrik üretim ve dağıtım hizmetlerinin özelleşmesi, piyasanın liberalleşmesi, rekabet ortamının artması... İngiltere'de böyle bir değişim yaşanırken 9 kez kanun değişikliği yapıldı. O açıdan, bu değişimin doğru yönetilmesi lazım. Burada, teknik olan konular var, Sayın Susam'ın bahsettiği konularda, teknik olmayan hususlar var.

Dicle Elektrik Dağıtım'da, Van Gölü EDAŞ'ta ve diğer o bölgedeki ön plana çıkan konu teknik bir konu değildir arkadaşlar. Çözüm sürecinden önce vatandaşlarımıza telkinlerde bulunulmuştur. "Bu paraları ödemeyin. Bu devlet bizim devletimiz değildir." denmiştir. Bizim, oradaki dokusu, yapısı sağlam insanımız bu manada bir kısım cebri zorlamalara maruz kalmıştır. Bizim vatandaşımız bunu ödememekten yana olan vatandaşımız değildir ama bu, çok ciddi bir baskı hâline dönüşmüştür. O açıdan, 3 tane bölgeyi hariç tuttuğumuzda, diğer 18 bölgedeki kayıp kaçak oranı yüzde 10'un altına düşmüşse ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerde yüzde 10 makul seviyelerde görülmüşken bu yapılan işlemler ve teknik çalışmaların doğru olduğunu hep beraber görüyoruz. Bir kere, hedeflerimiz doğrudur, yapılan işler doğrudur ama bu değişimin daha doğru yönetilmesi lazımdır. O açıdan, siyasi olan konuları ve özellikle PKK'nın bu süreç içerisindeki almış olduğu tavrı, "Biz doğuda üretiyoruz, batıda da bu Türkler tüketiyor." gibi tavırları, bu sürecin o bölgede olumsuz yapılanmasına sebep olmuştur. Şimdi düşünün, vatandaşımızın elektriği doğru kullanamadığı, yerinde kullanamadığı belirtilmiştir bir kısım milletvekillerimiz tarafından. O bölgeye baktığımızda, yüzde 95'inin ödemediğini görmüşüz. Şu anda isim vermeyeceğim, birçok isim var bu manada. Biz orada elektriği kestiğimizde niçin vatandaşın elektriğini kestiğimiz sorulmuştur, kesmediğimizde niçin kayıp kaçağa orada göz yumduğumuz sorulmuştur. O yüzden, bu çözüm süreciyle beraber, en fazla elektrik sektöründe de fayda sağlayacağımız alanların olduğunu görüyorum. Ve Türkiye bir bütündür. O bütünlüğü bozmadan, insicamına herhangi bir zede getirmeden bunu devam ettiriyor olmamız lazım.

Bölgesel tarife tartışmaları tabii ki yapılır. Ulusal tarifeyle şu anda devam ediyoruz ama siyasal konjonktür olarak şu anda buna devam etmenin doğru olacağı kanaatindeyim.

Müsaade ederseniz diğer detayları da maddelere geçildiğinde vereceğim.

Teşekkür ediyorum.