ALİM IŞIK (Kütahya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, çok değerli bürokratlar; gecikmeden dolayı özür dilerim. Ben de seçim bölgesinden geldiğim için ancak yetişebileceğimi söylemiştim Başkana.

BAŞKAN - Hocam, sizden önce de bu ekibi tekrar görmek istediği dileğini söyledik. Bilginiz olsun.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Teşekkür ederim. Ben de en kısa zamanda, yetişebildiğim ölçüde geleceğimi söylemiştim Sayın Başkan söylediğinde.

BAŞKAN - Sizi yeni dönemde de istiyoruz Alim Hocam.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Nasip, nasip. Ona artık milletimiz karar verir. Hayırlısı bakalım, inşallah olur. Hepimiz de aynı şekilde, biz de iyi dileklerimizi iletelim. Gönlüne göre versin herkesin inşallah.

BAŞKAN-Âmin.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkanım, tabii, Türkiye'nin çözülmesi gereken bir sorunu Komisyonumuzla ilgili ise bu Komisyonun makul ölçülere getirip bir an önce çözmesi gerekir. Ancak, bir taraftan, Genel Kurulun çalışma döneminin sonuna yaklaşıldı, torba yasa gündeme getirildi. Öbür taraftan, yine "Bir başka torba yasa yukarıda, Komisyonda görüşülüyor" deniyor. Bu torba yasanın içerisinde kayıp kaçaklarla ve dağıtım şirketleriyle ilgili düzenlemenin yer aldığı maddelerin olduğu söyleniyor. Nitekim, ben birinde gördüm, EPDK'ya yetki veren bir madde var. Bir taraftan da bu komisyonda bu tür düzenlemeler önümüze geldi. Yani, önce bir doğru yol belirlemek lazım. Şimdi, biz gerçekten bu Komisyonu sabahlara kadar çalıştıralım. Genel Kurul gündeminde sıra alamayacaksa birbirimizi üzmenin bir anlamı yok. Bu Komisyona güvenmiyorsak neden torba yasa içine bu Komisyonun yapması gereken maddeyi, EPDK'ya yetki veren düzenlemeyi götürüp oraya koyuyoruz. Yani, bir güvensizlik mi var bu Komisyona? Bu Komisyon görevini yerine getiremiyor mu? Plan ve Bütçe Komisyonundaki arkadaşlar bizden çok daha mı teknik yani bu teknik konuları onlar daha mı iyi kararlaştırıyor? Ben bu konuda şahsen Komisyona haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Bu Komisyondan geçmeden eğer Plan ve Bütçe Komisyonuna öyle bir düzenleme gidiyorsa Komisyon üyesi arkadaşlarımızın bu konuyu ve kendi konumlarını iyi değerlendirmeleri lazım.

Diğer taraftan, bu 1 'inci maddeyle ilgili, söz konusu askerî özel güvenlik bölgesi ilan edilen Silahlı Kuvvetlere ait araziler ve ilgili 2565 sayılı Askerî Yasak Bölgeler Kanunu'nda 27'nci madde de eklendiğinde 27'nci maddenin (1)'inci fıkrasında "...sayılan tesislerden rafineri, petrokimya tesisleri ve eklentileri ile milletlerarası andlaşma hükümleri uyarınca..." diye devam ediyor. Şimdi, ben kanunun 27'nci maddesinin (1)'inci fıkrasına baktım. "Petrokimya tesisi" diye bir tesis burada geçmiyor. Yani, tasarı düzenlenirken hakikaten çalakalem yazılmış. (1)'inci fıkrayı size okuyayım. Burada eğer böyle bir tesis geçiyor da ben göremediysem sözümü geri alacağım. "Silahlı Kuvvetlerle halkın ihtiyaçlarını karşılayan ve faaliyetlerinin durdurulması hâlinde ülke savunmasına, ekonomisine ve toplum yaşamına önemli ölçüde etkisi olabilecek büyük ve stratejik önemi haiz demir yolları, kara yolları, köprü ve geçitler akaryakıt boru hatları, liman ve hava meydanları, telsiz, telefon, radyo-ling merkezleri, barajlar, elektrik tesisleri, rafineriler, stratejik maden arama ve işletme fabrikaları gibi tesisler..." Nerede petrokimya tesisi?

BAŞKAN - Rafineri şeye girmez mi Hocam?

ALİM IŞIK (Kütahya) - Hayır, bak, "rafineriler ve petrokimya tesisi" diye buraya konmuş. Burada, orijinalinde petrokimya tesisi yok. Yani, birilerine bir söz verildi de petrokimya tesisi kurmak üzere, bir sıkıntılı alan var, oraya bu arkadaşlara buyurun demek mi istiyoruz? Bizim açıkça bilgilendirilmeye ihtiyacımız var.

BAŞKAN - Bakanımız cevap versin.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Bakan desin ki bize, daha önce, kanunun ilk geldiği zamanki konuşmasında olduğu gibi: "Evet, Akkuyu Nükleer Güç Santrali için örneğin 100 metrelik kıyı sahasına 2 metre tecavüz var. Bu tecavüzden dolayı sıkıntı var. Bunu kurtarmak için..."derse, dürüstse biz hemen ona yönelik doğrudan Akkuyu tesisine olmak üzere önergeyi verelim, düzenleyelim, geçirelim ama muğlak, müphem; kime, nerede, Türkiye'nin hangi bölgesinde ne kadar arazinin tahsis edileceğini bilmediğimiz konularda, müsaade ederseniz bu vebale katlanmayalım diyorum. Dürüstçe, açıkça "Sorun şu, şöyle çözmek istiyoruz." deyin ama gelecekte petrokimya tesisi olur, rafineri olur; bir tane arkadaşımız çıkar, şöyle bir ihtiyacı olur, onun da sorununu çözelim. Öyle bir sorun olursa gelir, gene çözeriz ama tekrar ediyorum: Bu Komisyona güvenmeyen bir anlayış varsa, bu Komisyonun yapması gereken işi burada görüşmeden, çalakalem Plan ve Bütçe Komisyonundan eğer geçirme gibi bir düşünce varsa bizi üzmeyin. Bizim de zamanımız çok değerli, bu Komisyonun her üyesinin zamanı çok değerli. Bunu ilk geldiği zamanki konuşmasında olduğu gibi: "Evet, Akkuyu Nükleer Güç Santrali için örneğin 100 metrelik kıyı sahasına 2 metre tecavüz var. bu tecavüzden dolayı sıkıntı var. bunu kurtarmak istiyoruz derse, dürüstse biz hemen ona yönelik doğrudan Akkuyu tesisine olmak üzere önergeyi verelim, düzenleyelim, geçirelim ama muğlak, müphem, kime, nerede, Türkiye'nin hangi bölgesinde ne kadar arazinin tahsis edileceğini bilmediğimiz konularda, müsaade ederseniz bu vebale katlanmayalım diyorum. Dürüstse açıkça sorun şu, şöyle çözmek istiyoruz deyin ama gelecekte petrokimya tesisi olur, rafineri olur, bir tane arkadaşımız çıkar, şöyle bir ihtiyacı olur, onun da sorununu çözelim. Öyle bir sorun olursa gelir, gene çözeriz ama tekrar ediyorum: Bu Komisyona güvenmeyen bir anlayış varsa, bu Komisyonun yapması gereken işi burada görüşmeden, çalakalem Plan ve Bütçe Komisyonunda eğer geçirme gibi bir düşünce varsa bizi üzmeyin. Bizim de zamanımız çok değerli, bu Komisyonun her üyesinin zamanı çok değerli. Bunu özellikle Sayın Bakanda açık yüreklilikle, dürüstçe açıklamasını talep ediyorum.

Teşekkür ederim.