KOMİSYON KONUŞMASI

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, kıymetli katılımcılar; tabii dört beş konuyu bir arada işliyoruz. Ben kısaca, bu maddeyle alakalı temel, ana konuşma metni olması hasebiyle diğerleriyle alakalı kısaca geçeceğim.

Tabii, Tüketiciler Derneği, bütün sivil toplum örgütlerinde olduğu gibi bizim öncelikle dikkate almamız gereken sivil toplum örgütlerinden bir tanesi. Buradaki salonda bulunan arkadaşlarımızın hepsi de aynı zamanda tüketiciler, bizler de tüketiciyiz. Tabii, resmin bütününe bakabilmek lazım, görevi gereği Sayın Başkan, tüketici dernekleriyle alakalı konuşacak, çok doğrudur ama ben bir çocuk Meclisiyle alakalı toplantı yaptığımda "Bakan çocuklarla oturuyor, bizi kabul etmiyor." diye söyleyince herhâlde randevu talebinden, yaşı gereği vazgeçtiğini düşündüm. Eğer siz benim kabul ettiğim çocuk Meclisini, böyle tahfif etmeyip, hafife almayıp randevu talebinde bulunacaksanız, onu da gazetelere, televizyonlara böyle büyük bir gururla verdiğiniz bir tarzda bulunacaksanız ben randevu veririm ama yok "Çocuklarla oturup kalkıyor, büyüklerle oturup kalkmıyor." derseniz o zaman tekrar randevu talebinizi gözden geçiririm.

Şu ana kadar günlük, gece iki buçuklara varıncaya kadar bizde randevu devam eder, bunu bilen arkadaşlar yakinen bilirler. Bizim özel hayatımız bu manada kalmamıştır, kamu görevi yapan insanların da kalmaması son derece normaldir. Bunu biz çok çalışıyoruz diye söylemiyorum, bizler çok çalışmak zorundayız, bu bir tercih değildir, bu ülkeye hükûmet edenler çok çalışmak durumundadırlar. Ama ben de bu manada, mesela ben şunu diyemem: "Tüketici dernekleri hovardalık yapıyor." Bu tabir bana yakışmaz ama siz biraz önce tabirinizde EPDK'yla alakalı "Hovardalık yapıyor." dediniz. Şimdi, bu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Komisyonu, herkesin belli bir çerçevede saygıyla beraber hitap edeceği bir alandır. Görüşlerini belirtir, eleştirilerini yapar, bunlar son derece normaldir. Eleştirilerinde hatta "Ben bu yapılan işlerin hiçbir tanesini tasvip etmiyorum." da diyebilir, bunlar da normaldir. Ama ifadelerimizi, özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisinin mehabetine uygun olarak kullanmamızı ben Sayın Başkanlık Divanında bir kez daha hatırlatmak isterim.

Şimdi, değerli arkadaşlar, ilgili maddesinde o konuyla alakalı tabii ki konuşacağız ama şu maddeye geçmek açısından da söylüyorum, bazı şeylerin doğru anlaşılması lazım. Mesela, "Bu askerî bölgelerde ne yapılıyor, buralar stratejik bölgeler?" Tabii ki stratejik, askerî bölge olanlar stratejik bölgelerdir ama burası askerî bölge değildir arkadaşlar. Bu konunun, askerî bölgelerle alakalı olan kısmı yalnızca Askerî Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu'yla alakalı olduğu içindir. Bakanlar Kurulu karar almıştır, burasını özel güvenlik bölgesi ilan etmiştir. Askerî yasak bölgelerle alakalı, kara askerî, hava ve deniz askerî yasak bölgelerle alakalı birçok başlık vardır. Bu düzenleyeceğimiz alan bu başlıklarla alakalı değildir. Güvenlik bölgeleri bu kanunda yer aldığı için... Bir askerî güvenlik bölgeleri vardır, bir de özel güvenlik bölgeleri vardır. Buradaki sözünü geçirdiğimiz madde askerî güvenlik bölgeleriyle de alakalı değildir. Kaldı ki, Millî Savunma Bakanlığıyla yaptığımız toplantıda -bunun evraklarını da arkadaşlarımız fotokopi olarak dağıtsınlar- tam bir mutabakat sağlanmıştır. 2013 yılında Bakanlar Kurulu kararı çıkarılmıştır ve olumlu görüşle beraber de bu yapı sağlanmıştır.

Şimdi, ne oluyor burada? Arkadaşlar, Türkiye'nin 8.484 kilometre kıyı şeridi var. Bu kıyı şeridine 46 tane yatırım müracaatı var. Sayın Işık da "Kimler hangi yatırıma girdiler de yapamıyorlar?" diye bahsetti. 46 tanesine de itiraz var. Şimdi, gidin yurt dışında, Singapur'un kıyı uzunluğu yaklaşık 40 küsur kilometredir, 28 kilometresinde liman ve dünya ticaretine dönük yatırım vardır. Hemen hemen her sahili bir sanayi tesisiyle doludur. Gidenler, görenler bilirler. Türkiye'nin gayrisafi yurt içi hasılası 812 milyar dolar, nüfusu bizim bir şehrimizle bile karşılaştırılmayacak olan Singapur'un ticaret hacmi 840 küsur milyar dolardır.

BAŞKAN - Yeni dönemde inşallah Komisyonumuzu götürürseniz Sayın Bakanım, Singapur'u görmüş oluruz.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Eski Komisyonu bile götürürüz yani o açıdan, ben inanıyorum, inşallah, faydalı çalışma yapan arkadaşlarımız mutlaka tabii burada yine görev alacaklardır. O da demokrasinin bir unsuru.

Değerli arkadaşlar, Türkiye'nin tabii ki tabiat varlıkları olacak, kültürel varlıkları olacak, üç tane medeniyet kurulup yıkılmış Türkiye'de ama aynı zamanda bu yatırım alanları da olacak. Bu yatırım alanlarının bir gizem içerisinde, bir gizlilik içerisinde "Bir dakika, kimden ne kaçırıyorsunuz?" diyerek burada söz konusu edilmesi şahsen bizleri üzer.

Değerli arkadaşlar, PETKİM 5,5 milyar dolarlık yatırım kararı alıyor, kıyı şeridiyle alakalı önünde bir pürüz oluyor. Sayın Susam İzmir Milletvekili, tabii ki onlara da bunlar sirayet ediyor ve "Bu yatırımcı acaba Azeri miydi, yoksa Rusya'dan mı geliyordu, sermaye nereden geliyordu?" diye bununla alakalı biz gizem oluşturamayız. Biz, şeffaflıktan gücünü alan bir iktidarız biz, her şeyimiz açık. Neyse, şunu da aradan çıkaralım; 5,5 milyar dolarlık yatırım da kimse görmeden yapılsın; böyle bir şey yok arkadaşlar. Tam tersi, biz bu yatırımlar açıkça tartışılsın, açıkça bilinsin istiyoruz.

Şimdi, burada ne oluyor? İşte kıyı kenar çizgisi, sahil şeridi, bunlarla alakalı ne oluyor da biz nükleerle alakalı bir düzenleme istiyoruz? Orada yapılan sondajlar ki... Sayın Susam'ın ve Sayın Işık'ın bahsettiği bu bilgileri almak istemeleri son derece normal, bu bilgiler de yalnızca kendi içinde gizlilik içeren, milletvekillerimizden saklayacağımız gizlilik değil bunlar, projenin kendi içerisinde olan yani bizim Rusya'yla doğal gaz fiyatımızda olduğu gibi, ibari gizlilik içeriyor, bunlar saklanacak bilgi olduğu için değil, doğal gaz fiyatını gazeteler çarşaf çarşaf yazıyorlar, bütün ülkelerinkini yazıyorlar ama bunu kalkıp bir Enerji Bakanı açıklayamaz, yaptığı anlaşma bunu gerektiriyor çünkü. O, gizli olduğu, bilinmeyecek anlamına gelmiyor. O yüzden, değerli arkadaşlar, şimdi, burada birinci reaktörün temeli, özellikle bu kıyı kenar çizgileriyle alakalı kısma denk geldi bir tanesi. Kaydırabilir miyiz diye baktık. Zemin etütleri açısından kaymıyor. Bütün, 8.484 kilometrede yaklaşık kıyı şeridi 3 kilometreye 5 kilometrelik bir alana 22 milyar dolarlık yatırım yapıyorsunuz. Keşke bize bu kadar daha yatırım gelse, 10 tane daha yatırım gelse de biz 15'er kilometrekarelik bir alan daha ayırsak, 5 tane daha böyle alan ayırsak yani 8.484 kilometrede bütün enerji yatırımları sahilde yüzde 5'ine karşılık gelmiyor arkadaşlar, yüzde 5'ine. Yüzde 95'inde turizm mi yaparız, tarım mı yaparız, tarihî güzelliklerimizi mi seyredeniz, denizi mi seyrederiz; hepsini yapalım ama müsaade ederseniz bu yatırımları da yapalım. Türkiye, buraya 22 sent koymayacak, kamu bütçesinden para ayırmayacak ve özel sektörle alakalı kurduğumuz finansman modeli burada geçerli olacak.

Şimdi, LNG tesisleri müracaatı var. LNG tesisleri deniz kıyısına yapılır arkadaşlar, başka yere yapılmaz. Gemilerle gelir sıvılaştırılmış doğal gaz. Yine, İzmir bölgesinde müracaatlar var, belki Saroz 'da olacak, belki diğer alanlarda olacak. Ruslarla geliştirdiğimiz Türk Akımı'yla alakalı, şu anda kesinleştirmedik, belki de orada bir LNG tesisi yapacağız ama oturup da kurduğumuz, kuracağımız proje şirketiyle beraber bunları netleştirmedik.

Şimdi, kalkıp bize o alandaki 100 metrelik alanda, 150 metrelik alanda -ki, bunlarla alakalı rakamları da müsaade ederseniz vereyim- bizim askerî alanlarla alakalı, diyelim ki karada da 1 kilometreye kadar, denizde 3,8 kilometreye kadar, havada yatayına 25 kilometre dikeyine de limitsiz bir alanda böyle bir ihlal falan yok çünkü burası askerî bölge değil. Kaldı ki askerî bölgelerle alakalı yapılacak bir çalışmada tabii ki konu stratejik ve Millî Savunma Bakanlığını direkt ilgilendirdiği için tabii ki onlarla oturup mutabakat sağlamadan bunları yapmamız söz konusu olmaz ama buradaki konu çok daha farklı.

Buradaki bilgi eksikliğinin sizden kaynaklanmadığını, aslında bu bilgileri bizim daha detaylı vermeyişimizden kaynaklandığını da bu vesileyle tabii ki söylemek isterim yani bu Komisyonlarda da tabii ki bunları hep beraber bizim vurgulamamız lazım.

Biz yeni rafineriler kurabiliriz, özellikle TÜPRAŞ'ın özelleştikten sonra, bir kısım hisseleri halka açıldıktan sonra ve blok satış yapıldıktan sonra olan kısımlarında... Değerli arkadaşlar, Türkiye 8,6 milyon adet araçtan 18,6 milyon adet araca geldi. Bizim ithal ettiğimiz ürünler var. Bunların bir kısmını yeni kurulacak rafinerilerle beraber karşılamayı düşünüyoruz yani ham petrolü ithal etmek ürün ithal etmekten daha iyi. Bugün, dizel ve benzinle alakalı olan işlemlerde TÜPRAŞ 3 milyar dolarlık yatırım yaptı şimdi, açılışını Sayın Cumhurbaşkanımızla beraber yaptık. 3 milyar dolar ürün malzemelerin tedarikiyle alakalı bir husustu. Şimdi, yarın, nasipse 17 Marta TANAP'la alakalı temel atacağız. Bu maddelerden bir tanesinde -biraz sonra- KDV istisnasıyla alakalı, bundan önceki boru hatlarının elde ettiği istisnanın buna da uygulanmasıyla alakalı bir husus var. Bunların her birisi gelen yatırımcının önünün açılmasıyla alakalı hususlar.

Değerli arkadaşlar, biz yatırımcının önünü açacağız. Türkiye, uluslararası sermayeyle büyüyen bir ülke ve büyümeyle alakalı kararlılığını devam ettiriyor. Biz, yine buna devam edeceğiz. Bir yatırımcının önünün açılmasıyla alakalı bir kısım ülke uygulamalarını eğer burada bir detaylandırırsak, Genel Kurulda belki bunu aktarma imkânımız olur "Sen buraya gel, nasıl olursan ol sen gel." diyor. 10 milyon dolarlık yatırımdan daha fazla yatırım yapacak yerlere özel uçak gönderen ülkeler var. 100 milyon dolarlık baremler koymuşlar "Biz, size burada, göl kenarında villanızı hazırladık, yatırım alanınızı hazırladık ve bununla alakalı şu, şu ekibi size tahsis ettik, siz yeter ki gelin, buraya yatırım yapın." deniyor.

Arkadaşlar, biz yatırımcıya düşman gözüyle mi bakacağız? Buraya para getirip de bir şeyler çalan gözüyle mi bakacağız, yoksa Türkiye'nin büyümesine, kalkınmasına zemin oluşturan fırsatlardan biri diye mi bakacağız? Biz, açıkça PETKİM'in işinin özellikle bu kıyı şeridiyle alakalı kolaylaştırılmasından yana olduğumuzu açıkça söylüyoruz. BTS (Bakü-Tiflis-Ceyhan) Ham Petrol Boru Hattına, Kerkük-Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattına sağlanan istisnaların buraya da sağlanmasından yana olduğumuzu söylüyoruz. O yüzden, ben biliyorum ki burada, iktidarıyla muhalefetiyle bütün arkadaşlarımız o yatırımcılara karşı değiller, yatırımcıdan yanalar ama müsaade ederseniz Hükûmet olarak biz Türkiye'nin büyümesinden, büyüme rakamlarından sorumlu olan biziz ve yeri geldiğinde eleştiriyoruz, "Türkiye niye yüzde 3 büyüyor, yüzde 5 büyümüyor?" diye. Doğru, yüzde 5 büyümesi için uğraşıyoruz. Önceki yıl, yine bu Komisyonun yaptığı kanuni katkılarla beraber, değerli arkadaşlar, kurulu güçte yüzde 11,4 büyüdük biz. Türkiye'nin üç yıllık, dört yıllık büyümesini enerji sektörü bir yılda gerçekleştirdi. Bunu ben tek başıma yapmadım ki, ekibimizle ve sizlerle beraber yaptık. Eğer siz, kanunlarla mevzuatlarla bunu kolaylaştırmazsanız, biz onları yapabilir miyiz? Şimdi, aynen burada olduğu gibi, bu kolaylaştırılacak, önü açılacak ki biz de onu sağlamış olalım.

Buradaki konu, değerli arkadaşlar, PETKİM gibi petrokimya tesisleri, nükleer tesisleri, Ruslarla beraber Akkuyu'da yapacağımız nükleer tesislerde yaşadığımız somut problemleri gidermek adına, yine bir kamu disipliniyle beraber davrandığımız bir düzenlemedir ve biz, bu düzenlemeyi inşallah hep beraber yapmış olacağız.

Teşekkür ediyorum.