| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye İhracat Kredi Bankası AŞ'nin 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 15 .06.2021 |
TAMER DAĞLI (Adana) - Ben de Eximbank Genel Müdürü ve Yönetim Kuruluna yine daire başkanı arkadaşlara, bürokrat arkadaşlara hoş geldiniz diyorum.
Şimdi, tabii, burada, Sayıştayın raporunda ve Sayın Genel Müdürümüzün bu konudaki ifadelerinde şu net: Bir kere, bankalarda kredilendirme süreci bellidir, belli yetkilerde şubeler yetki devralmıştır, belli bölgelerde yetki devri vardır yani yönetim kurulu yetkisini aşağıya doğru devreder bu yönetim kurulu yetkisinde bir kredi ve bu kredi verilirken firmanın moralitesi ve kredibilitesi esas teşkil eder ve firmanın bankayla olan geçmişi de esas teşkil eder. Dolayısıyla, firmanın geçmişinde yaklaşık 30 gemi işi yaptığı yani 30 gemi kredisini, Eximbank'tan kullandığı ve hiç aksatmadan ödediği gözüküyor ve bu kredilerin hepsinde de yine gemi rehini var yani ekstra bir teminat yok. Dolayısıyla, firma kendini ispatlamış o ana kadar ve o yılları çok iyi biliyoruz ki özellikle çelik fiyatlarında daha sonraki düşüşler ve birdenbire 14-15 milyon dolarlık gemilerin 2-3 milyon dolara düşmesi ve gemicilik sektörünün navlun gelirlerinin düşmesiyle beraber tamamen krize girmesiyle alakalı bir sıkıntı yaşandı. Bundan dolayı bu firma da bu sıkıntıyı yaşıyor ve ister istemez banka böyle bir riskle karşılaşıyor. Banka yönetim kuruluyla ilgili bankanın İç Teftiş Kurulu bir çalışma yapıyor "Bu kredinin tahsisi aşamasında bütün bu değerlendirmeler yapılmış mı?" diyor ve iç denetimde bir aksaklık olmadığı tespit ediliyor. Başbakanlık Teftiş Kurulundan bir inceleme isteniyor ayrı bir şey, bağımsız bir yer; o da araştırmasını yapıyor orada da bir usul hatası veyahut da bir suiistimal olmadığı gözüküyor. Dolayısıyla, biz, şimdi, şu anda, şunu konuşuyoruz: Tahsil kabiliyeti hiç olmamış veya bundan sonra da olmayacak. Belki Orhan Abi bilir, o dönemde Adana'da da 1-2 yatırımcı gemi aldı, ben o zaman bankacıydım, benim üzerimden alsın diye çok uğraştım ama -isimde vereyim- Garanti Bankası üzerinden aldılar, 17 milyonluk gemiyi daha sonra 2 milyon dolara sattı, 15 milyon dolar zarar etti alan arkadaş. Şimdi, böyle bir durumda tahsil kabiliyeti yokken, bankanın tek çaresi haciz vesikasına bağlamakken biz bunu yıllarca takip etsek ne olacak, sonuç değişecek mi? Bana göre değişen bir şey yok çünkü sorumluluk anlamında bir hata yok hem Başbakanlık Teftiş Raporu'nda yok, hem bankanın İç Teftiş Raporu'nda yok. Dolayısıyla, bu çerçevede değerlendirilmesini rica ediyorum.
Teşekkür ediyorum.