KOMİSYON KONUŞMASI

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Eximbankın değerli yöneticileri, değerli arkadaşlar; tabii Eximbank gördüğü fonksiyon itibarıyla çok ciddi sorumluluklar taşıyor. Şimdi, burada yaptığınız faaliyetleri anlattınız ama bizim de aslında üzerinde durmak istediğimiz temel mesele şu: Bu verdiğiniz kredilerle ilgili istediğiniz teminatların çoğu firma tarafından yerine getirilmekte çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Mesela, siz yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinden bahsettiniz; yurt dışında müteahhitlerin alacakları var yani onları sizin üzerinizde temlik verir gibi verip kredi kullanmaları lazım, mümkün değil, varsa da sizde çok az örnekler var. Ben sana söyleyeyim: Türkmenistan'da sıfır çektiniz, kimse yok yani hani örnek istiyorsunuz ya. Şimdi, bu böyle olmalı yani şöyle söyleyeyim: Eğer bir ülkenin iş adamı şu veya bu, bunun adı müteahhit olur, yatırımcı olur, üretimci olur gittiği zaman uluslararası arenada herkes bankasıyla beraber gidiyor ama bizimkilerin hepsi yalın kılıç gidiyor yani, bugün, biz, Çinli firmalarla niye rekabet edemiyoruz? O ülkelerin de "exim"leri var, bankaları var, ihracatçı kredileri var; onların açtığı kredilerle gidiyor. Siz, şu an, işte belli ülkelere kredi açıyorsunuz, o kredileri de bizim firmalarla beraber kullandırmaya çalışıyorsunuz. Maalesef bunların kullandırılmasında bile çok ciddi sorunlar yaşıyoruz, bu yurt dışı müteahhitlerden bahsediyorum.

İki, şu an yurt dışı müteahhitlerin alacakları var, Türkiye'de de çok ciddi borçları var. Ne oluyor? Siz bu alacaklarını bir şekilde temlik alabilseniz, devletler üzerinden bu borçlanmayı temlik alabilip onların ödemelerini yapabilseniz sistem inanılmaz derecede rahatlayacak. Çünkü bu müteahhitlik hizmetlerinden elde edilen gelirler çift yönlü gelirler, daha çok yaptığı hizmetlerle ilgili götürdükleri malzemelerin yüzde 70'ini, 80'ini Türkiye'den götürüyorlar. Hem biz malzeme satmış oluyoruz hem de bu hizmetlerin karşılığında ülkemize çok ciddi gelirler elde ediyoruz. İkincisi, gittikleri yerlerde özellikle hem ticaret ateşelerinin hem de Eximbankın yöneticilerinin -yani yurt dışı faaliyetlerinizi bilmiyorum bulunduğunuz yerden yönetiyorsunuz ama- bence ticaret ateşelikleriyle birebir iç içe olması lazım, onların yanında hareket etmek lazım. Siz mesela, teminat mektubu... Övünüyorsunuz, diyorsunuz ki: Bizim riskli kredilerimiz binde 2,4, bankacılık arenasında da işte yüzde 3, yüzde 2, 4'e kadar işte, onlarda 4'le kendilerini özdeşleştiriyorlar. Dolayısıyla, küçük işletmelerin teminat mektubu alabilmesi için bankaya yedi sülalesini ipotek vermesi lazım ama onun yerine sizin geliştirmeye çalıştığınız diğer argümanla çözülebilir, mesela sigortayla. Şimdi, sigorta üzerinden dediğiniz zaman, mesela bu kredilerin ne kadarını sigorta üzerinden kullandırıyorsunuz? Büyük işletmelerin bu tür alt yapıları var, önemli olan küçük ve orta boy işletmeleri bu hizmetlerden istifade ettirebilirsek Türkiye'nin ihracatına ciddi katkılarda bulunmuş oluruz yani teminat mektubu alamadığı için çoğu orta boy işletme maalesef sizden kredi kullanmakta sorun yaşıyor. Tabii, bunları aynı zamanda da yönlendirmek gerekir, sizin uzmanlık alanınız bu, mesela, bunu dünyada tarayıp belli sektörlerde onları eşleştirmek de gerekir yani nerede neye ihtiyaç varsa; zaman zaman ticaret odaları, sanayi odaları ticaret ataşelikleri marifetiyle bunlar geliyor ama zaman zaman ihracatta bu işin seyriyle ilgili bile çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Dolayısıyla, bu manada sizin de desteklerinize çok ciddi oranda ihtiyaç var.

Yine, müteahhitlik hizmetleriyle ilgili mektup verdiğinizi söylüyorsunuz. Mesela ne kadar mektup verdiniz? Sizden mektup almak var ya inanın deveye hendek atlatmaktan daha zor.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Haksızlık.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Şu an, uluslararası arena bir de mektubu tanımıyor yani bugün Türkiye'deki bankaların verdiği mektubu tanımıyor. Biz yapancı bankalara "A class" bankalara yerli bankalardan mektup vereceğiz, o "A class" bankaların mektubunu alıp götürüp 3'üncü dünya ülkelerine vereceğiz; komisyon üstüne komisyon. Dolayısıyla, bu alanda da muhakkak belli bir çalışmalar yapmak lazım. Bu mektupları verirken de bir miktar bunların işte... Asıl mesele şu: Bütün bu iş görüşmeleri biraz da devletin nezaretinde olsa, devletin bilgisi dahilinde olsa ki oluyor ama mesela iş alındığı zaman tümüyle Hazineye müracaat ediliyor, iş alındı belgeleri var, bunların üzerinden gidilip belki bir yol çözülebilir. Şimdi bu boşluğu ne dolduruyor biliyor musunuz? Şimdi, son dönemde ihale kaybetmeye başladık, neden kaybediyoruz? Bu Cayman Adaları'nda şirketler var, mektup veriyorlar, o mektuplarla bizimkiler Balkanlarda -özelikle şu an çok ciddi işler var, Balkan ülkelerinde iş yapan arkadaşlarımızın bu yönde talebi- 3 tane iş almışlar ama oradan götürdükleri mektupta banka adı var ama şimdi bankanın genel müdürünü bile bulamıyorlar ki bu mektup, tamam, doğrudur, bankadır, karşılığı vardır deyip de işi yürütsünler. Bakın, ne hâle düştük. Dolayısıyla, eğer Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak -Balkanlarda şimdi çok ciddi fonlar var, Türkiye inşaat sektörünün çok ciddi birikimleri var- eğer bu manada teminat verilebilir, teminatın önü açılabilirse, muhakkak garantiye alınsın yani Avrupa'daki işlerde çok fazla problem olmuyor, ödemelerinde çok fazla problem olmuyor, iş almada problem var yani kaliteyle, birikimle çok ciddi mesafeler katedebiliriz.

Bugün, zaten ilk 250'nin içerisinde de çok ciddi inşaat firmaları var, bunların hepsiyle de hakikaten gurur duyuyoruz. Onun için, size çok iş düşüyor yani hem ihracat kredileri açısından hem müteahhitlik hizmetleri açısından hem de diğer hizmetler açısından. Burada, tabii, verilen krediler var o da Bank Asya'nın mektubunun geçerli sayılmaması, siz yine mektubu almışsınız ama mektup geçerliliğini yitirdiği için tahsil edemediniz. Ondan daha ziyade, bizim önümüzün açılmasına yönelik, ihracatın artışına yönelik, önümüzdeki döneme yönelik faaliyetleriniz yani hedefleriniz olmalı yani 2022, 2023, 2025. Gerçi hükûmetin verdiği hedefler de çok fazla tutmuyor; 2023'de 500 milyar hedefliyorduk ama yaya kaldık, bildiğim kadarıyla, şu an 178'lerdeyiz geçen yıl itibarıyla, bu sene, inşallah 200 milyar doları geçeriz yani demek ki 2023 hedefini tutturma şansımız mümkün değil, görünen o zaten ama muhakkak bu yönde bankanın da hedeflerinin olması lazım, bunlarla ilgili bize bilgi verirseniz, mesela bu bahsettiğiniz İslami hassasiyeti olan firmalarla ilgili. Tabii, ihracat rakamları olarak rakamlar düşük inşallah alan biraz daha açılır o konuda da zaman zaman problemler yaşanıyor.

Ben önümüzdeki dönem hedeflerinizi sizden yazılı olarak cevaplamanızı isterim, sorularıma yazılı cevap verebilirsiniz.

Sayın Başkanım, benim Genel Kurulda konuşmam olduğu için ayrılacağım.

Ben yaptığınız işlerde başarılar diliyorum. İnşallah sizlerin sayesinde biz 500 milyarı yakalarız, dünya gözüyle o rakamları da görmüş oluruz.

Teşekkür ediyorum.