| Komisyon Adı | : | (10 / 77, 372, 491, 534, 693, 817, 868, 992, 1004, 1018, 1150, 1170, 1221, 1305, 1434, 1518, 1806, 1815, 1943, 2009, 2139, 2206, 2391, 2909, 2929, 3031, 3032, 3382, 3558, 3575, 3581, 3583, 3647, 3677, 3682, 3690, 3708, 3740, 3769, 3798, 3817, 3831, 3840) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | AFAD Başkan Vekili Hamza Taşdelen'in, iklim değişikliğinin neden olabileceği afet risklerinin belirlenmesine yönelik projeler hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 15 .06.2021 |
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Esasen bu... Ama kuruluş öyle kuruldu. Ben hatırlıyorum.
AFAD BAŞKAN VEKİLİ HAMZA TAŞDELEN - 99'a doğru.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Özellikle çok dağınıktı ve neticede dendi ki: "Bu kurumları toplayalım, bu dağınıklığı giderelim." Çünkü ben 99 depremini yaşadım, o zaman ben İstanbul'da özellikle su, kanalizasyon, elektrik, diğer altyapı konularında grup başkanıydım afetlerden sorumlu. Tabii, hakikaten o zaman Marmara depremi diyeceğiz, yani neticede haberleşme bile sağlanamadı. Hatta çok enteresan, ben İSKİ Genel Müdürü olarak o zaman 5 noktaya telsiz röle istasyonu kurarak haberleşmeyi biz sağladık, yani böyle bir durum vardı. Hakikaten kanalizasyon, su, ulaşım, her şey berbattı ama şu anda hakikaten AFAD'la birlikte çok hızlı bir şekilde müdahale edilmeye başladı. Mesela, Van depreminde aynı gün müdahale edildi. Simav depremi oldu, 19 Mayısta ve ben gece yarısı saat üçte gittim. Orada vatandaşları toparladık ve AFAD'ın bütün birimleri, diğer sivil savunma, bütün kurum, kuruluşlar oradaydı, sağlık dâhil ve neticede saat beşte herkese çorba dağıttığımızı biliyorum. Kısa zamanda yıkılan bütün yapı, tesisleri, okulları, kaymakamlık binasına kadar hepsini altı ayda tamamladık. Yani bu gerçekten çok önemli ama arkadaşlarımızın söylediği husus şu: Yani AFAD'ı artık bir felaket olduktan sonra, afat olduktan sonra müdahale eden bir kurum olmaktan çıkması lazım benim şahsi kanaatim.
Mesela, taşkınlar. Şimdi, depremden daha çok şu anda taşkınlar oluyor. Esas büyük felaket o, deprem belki otuz kırk yılda bir gelecek, on yılda bir gelecek bölgeyi dikkate alırsak. Ama taşkın, şu küresel iklim değişikliğinde sürekli olmaya başladı. Bunun için de hatta öyle ki geçmişte biliyorsunuz, biz mühendisler akış katsayısı diye bir katsayı tarif ederiz. Yani yağan yağmurun akışa geçen kısmı ve toplanma süresi. Eğer siz yolları tamamen asfaltlarsanız, binaları, her tarafı çatıyla doldurursanız yağan yağmurun... Geçmişte İstanbul'da ben ölçtüm, yüzde 18'i akışa geçiyordu, şimdi yüzde 70'i akışa geçiyor. Geçmişte uzun sürede toplanıyordu, şimdi toplanma süresi de çok kısa. Bu, felaket demektir. Dolayısıyla, buna karşı... Şimdi, ben Karadeniz'deki sel baskınlarının çoğunda bulundum ve neticede bir çalışma yaptırmıştım. O çalışmada eğer, siz sel baskını için birtakım yatırımlar, yıkım, dere yataklarının yeniden boşaltılması, derelerin ıslahına varıncaya kadar bu yatırımları yaptığınız zaman felaket sonrası kayıpların altıda 1'i bir para harcıyorsunuz. Yani aslında felaketten sonra 6 misli...
AFAD BAŞKAN VEKİLİ HAMZA TAŞDELEN - 7 ila 11 diye söyleniyor.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Şu anda benim dediğim Karadeniz'de bazı yerlerdeki şey, bazen 7, bazen 15 kata çıkıyor, bölgesine göre değişiyor. Dolayısıyla, bu konuda bence artık AFAD'ın felaketlerden önce yapılacak çalışmalara yoğunlaşması şart.
MURAT BAKAN (İzmir) - Bir uyarı görevi de...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Aynı zamanda bir uyarı görevi ve yaptırım görevi de olması lazım, benim şahsi kanaatim.
Bu konuda sizlerden, değerli arkadaşlar... Dere yatakları işgal ediliyor, imar planlarını da kimse dikkate almıyor. Yani genelde bunu hazırlayan dere yataklarına inşaat izni veriyor. Bir tarihteki çok önemli bir hususu anlatayım: Benim şoförüm "Efendim, siz dere yataklarını boşaltmaya çalışıyorsunuz. İstanbul'da falanca derenin, Kurbağalıdere'nin hemen üzerinde yüksek katlı bina yapıyorlar." deyince ben belediyeyi aradım, dedim bu ne biçim felaket. Netice itibarıyla onu önledik. Yani bunların gerçekten, felaketlerin sebebi bir, dere yataklarının işgal edilmesi; iki, dere yataklarının üzerine yapılan, tekniğine uygun olmayan birtakım menfez, sanat yapıları, köprüler, çoğu bundan geliyor. Âdeta baraj görevini yapıyor.
Ben bizzat şahit oldum, bir yerde şeyin gabarisi yetmemiş, yani millet sanıyor ki su geçecek. Ya, orada yatak geliyor, ağaç geliyor. Rize'de 2 vatandaş tam dere kenarında seli seyrediyorlar. Köprüden dolayı bir takım yatak, yorgan, ağaç parçaları köprüyü tıkadı, neticede köprü dayanamayınca birden bire vakum etkisiyle o kenardaki vatandaşları aldı denize götürdü, büyük bir acı yaşadık. Yani bu konularda vatandaşın uyarılması, sanat yapıları konusunda birtakım gerekli uyarıların yapılması. Yani bu konuda ben nitekim Bakan iken 2 defa Başbakanlık Genelgesi yayınladık. Kara yollarının, köprüler için gabarinin ne olması gerektiğini, menfezleri, bunları belirledik yani bunlara bana göre bakılması lazım. En büyük problem de imar planları. İmar planlarını da dere yatakları tamamen beş yüz yılda tekerrür edecek debiye göre açık olması lazım ama bunu yaparken de bizim DSİ'deki bir prensibimiz vardı, Q25 dediğimiz, yirmi beş yıla tekabül eden debi için kesiti yapıyoruz, öbür tarafı yeşil alan bırakıyoruz. Çok büyük debi geldiği zaman orada yapı yapılmıyor ama yürüyüş alanları vesaire olabiliyor. Bunun gibi sizin de bu konuda çalışma yapmanızda fayda var.
VECDİ GÜNDOĞDU (Kırklareli) - Yarınki sunumda Başkanımdan alacağımız var yarımşar saat.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yarın benden.
VECDİ GÜNDOĞDU (Kırklareli) - Tabii Başkanım.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Peki ama ben arkadaşlar kimin ne kadar konuştuğunu çıkardım sayfa olarak. Bakarız. AFAD'ın kuruluşunda da hatta AFAD Yüksek Kurulunda üye olduğum için katkıda bulunmak için ama katkı istemiyorsanız, hemen kestim efendim.