| Komisyon Adı | : | (10 / 77, 372, 491, 534, 693, 817, 868, 992, 1004, 1018, 1150, 1170, 1221, 1305, 1434, 1518, 1806, 1815, 1943, 2009, 2139, 2206, 2391, 2909, 2929, 3031, 3032, 3382, 3558, 3575, 3581, 3583, 3647, 3677, 3682, 3690, 3708, 3740, 3769, 3798, 3817, 3831, 3840) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi öğretim üyesi Prof. Dr. Elif Çolakoğlu'nun, kent planlama eylem ve stratejilerinde iklim değişikliğine dirençli ve düşük karbonlu kentlerin yönetimi ve yönetimlerinin verdiği mücadele hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 15 .06.2021 |
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Şöyle: Bu konuda ben Bakanlığım döneminde... Hatta arkadaşlar bilir, şu anda Bakanlık kalktığı için yani Tarım ve Orman Bakanlığının, eski Çevre ve Orman Bakanlığı veya Orman ve Su İşleri Bakanlığı binasının yanında çok ileri bir "Afet Yönetim Merkezi" diye bir merkez kurduk ki bütün her şey, Türkiye avcunuzun içinde, her şeyi kontrol edebiliyorsunuz. Orada da hatta yirmi dört saat nöbetçi kalmaya başlamıştı. Bütün Türkiye'de yağışa bağlı olarak, nerelerde taşkın olacak, taşkın planları, nereler su altında kalacak; bu konuda çok detaylı bilgi var. DSİ ve daha önceki... Arkadaşlarımızdan zaten nöbetçi olanlar vardı.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Ama benim anladığım kadarıyla, sizin sözünü ettiğiniz, sel olmaması için planlanması gerekenlerle ilgili, sizinki, nerelerde taşkın olabileceğiyle ilgili yani şehirlerin planlarını nasıl yapması gerektiğiyle ilgili plan öyle değil mi? Taşkın planı gibi değil, farklı.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yani benim kastettiğim, taşkın planları mevcut. Nerede taşkın olacağı... Hatta biz, bunları gerek meteoroloji gerekse DSİ gerekse İstanbul'da AFAD gibi birimler, hemen... Sürekli olarak bir ihbar hattı var. Hatta bana da gelir nerede ne olacak, ona göre tedbirler alınıyor. Yani bu planlar var.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Sayın Başkanım, farklı işte, sözünü edilen şeyler farklı; sizinki taşkın planları, nerede olacağına ait, orada ise yapılan planlar sel olmaması için şehirlerde yapılması gerekenlerin...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - O tedbirlerle ilgili aslında şunu yapmamız lazım: Yani bizim burada her şehrin bütün afetlere, küresel iklim değişikliklerine karşı dirençli bir seferberlik başlatalım. Yani bu boşuna kurulmadı. Her şehri yarıştıralım, diyelim ki: "Hadi, bu seneden itibaren bütün şehirler bu dayanıklı, dirençli şehir için bir plan yapsın." 1'inci gelene de Meclisimiz veya Hükûmet veya Bakanlık ödül versin. Bunu yapalım yani bir, yarıştırmak... Bakın, rekabet çok önemli; yeşil alanda yarıştıralım, taşkına karşı tedbirlerde, imar planlarında uyum vesaire... Bu konularda bence bunu yaparsak Türkiye'ye en büyük hayrı yapmış oluruz diye düşünüyorum ben.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Bizim belli alışkanlıklardan vazgeçmemiz lazım. Mesela batçıkları yapmamamız lazım artık şehirlere yani batçıklar selde ilk dolan yerler. İşte, orada da tüneller var.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yok "battıçıktı" diyorsunuz, bakın ben şunu söyleyeyim: Bu "battıçıktı" konusu...
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Dünya terk etti bunları artık.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Şöyle: Mecbur kalıyorsunuz battıçıktıya. İstanbul'da ben İSKİ Genel Müdürüyüm, tam Sahrayıcedid'de bir battıçıktı yapılacak fakat çok gecikti. Bir koordinasyon toplantısında -Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman Belediye Başkanı- bir arkadaş dedi ki: "Efendim, bu çok gecikiyor, bunu Veysel Hocaya verelim." Ben "Ben su işiyle meşgulüm, bir de sizin yolunuzla mı uğraşacağım?" falan deyince Tayyip Bey dedi ki: "Veysel Hoca, sen o civarda oturmuyor musun?" "Oturuyorum, evet." deyince mecburen sabahleyin bütün şantiyeyi beş buçukta toplamaya başladım. Fakat diğer battıçıktılar yağmur yağdığı zaman doluyordu. Öyle tedbir aldım ki mühendis olunca çözüm mümkün. Bugüne kadar orası çok kesif bir alan hiç böyle bir su baskını olmadı. Yani siz tedbir alırsanız, gerekli tedbirleri, battıçıktılarda herhangi bir problem olmaz. Bunun bakımı gerekiyor, ona göre çapları halletmek gerekiyor.
Türkiye'deki bir problem de genelde kanalizasyon sistemi birleşik sistem yapılmış yani yağmur suları ile atık sular bir yerde toplanıyor. Biz bunu Bakanlık dönemimizde hep ayırdık ayrık sistemle, kanalizasyon ayrı, yağmur suyu ayrı olacak şekilde. Bütün şehirlerin, belediyelerin bunu tamamlaması gerekiyor ama belediyelere... Hatta ben bir tarihte belediye başkanlarına festival düzenledikleri için kızdım "Ya, festival düzenleyeceğinize şu altyapı yatırımlarını yapın." diye; belediye başkanları kızdı.
Yani burada şu anda hakikaten biz Komisyon olarak şunu yaparsak... Bütün şehirler için yapılması gereken, gerekirse yarıştıralım burada çıkan güzel fikirleri, gerek yeşil alanın artırılması, bu dere yataklarının açılması, birtakım tedbirler, binalarda o tecridin yani ısı yalıtımının yapılmasına varıncaya kadar her şeyi. Hatta sarnıç sistemleri... Bunları arkadaşlar zaten alıyor, bunları yazalım, hatta bunları artık mecburi hâle getirelim, kanuni düzenleme de yapalım. Bunu yapmasak bile yarıştıralım yani Meclis Başkanına diyelim ki: "Ya şu konuda, en çok yeşil alanı artıran belediyeye, şu tarihten şu tarihe..."
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Ben Eskişehir Milletvekili olarak varım, yüzde 12 bizde.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Tamam, varız biz de. Komisyon Başkanı olarak, bir Çevre Profesörü olarak ben de varım.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Tamam, süper!
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Tamam, hadi, varız.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Mesela batçıkları biz yapmadık, Karayolları yaptı, vallahi ilk onlar doluyor.
Başkanım, şöyle: Mesela ulaştırılması gerekenin araba değil, araç değil insan olduğunu kabul edeceğiz önce. Bütün yolları araçlara göre dizayn ediyoruz.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Arkadaşlar bunları yazıyor. Bakın, uygun görürseniz mesela bisiklet yolları; bu konuda en çok bisiklet yolu yapan şehre ona göre bir ödül verelim. En çok yeşil alan, en çok park yapan, en çok millet bahçesi yapan, neyse... Bunları belirleyelim oldu mu efendim? Yani dirençli şehirler için... Sayın Hocam, siz de jüride olun tarafsız bir kişi olarak.
PROF. DR. ELİF ÇOLAKOĞLU - Severek, çok da mutlu olurum.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Mesela sıcak hava dalgaları konusunda şehirlerde ne önlem alınması gerekiyor? Hani "Bir rapor hazırlayacağım." dediniz ya o da önemli.
PROF. DR. ELİF ÇOLAKOĞLU - Tabii tabii.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yani biz sizden bunu istiyoruz. Yani şehirlerde, dirençli şehirler için başta sona... Arkadaşlar da hazırlıyor aslında. Efendim, bizim ekip çok kuvvetli, her birisi genel müdür yardımcısı, genel müdür, daire başkanı; çok güçlü bir ekip var yani bunları not alıyorlar zaten. Artık Türkiye'de küresel iklim değişikliği, şehirler vesaire, bunlarla mücadele, dirençli şehirler için, hatta yeşil şehirler için ne yapılması gerekiyorsa bunu yapacağız yani. Caddelerin tamamını ağaçlandıracağız ona göre uygun ağaçlarla.
PROF. DR. ELİF ÇOLAKOĞLU - Aslında bunun ilk adımı atıldı. Onu da ifade edeyim, şöyle: 2018-2022 Stratejik planı -ilk resmî girişim- kabul edildi; Yaşanabilir Çevre, Afetlere Hazır Kimlikli ve Akıllı Şehirler. Bu çerçevede 2022 yılına kadar ülkedeki 30 büyükşehir belediyesinin iklim değişikliği eylem planlarının hazırlanması öngörüldü ve şöyle söyleyeyim: Ülkedeki diğer ilçe belediyeleri dâhil belediyelerin de yerel iklim eylem planlarını hazırlayarak sürece dâhil olmaları gerektiği söylendi ve bu anlamda çalışmalar başladı.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Planlarda kalmayalım, uygulamaya geçelim.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Ama şöyle: Kim, neyi, ne zaman, nasıl yapacak? Bunun planlanması; eksiklik bu. Kâğıt üzerinde kalıyor pek çok şey. Yani ne yapıyor?
Bir de gelişmenin temeli rekabettir, yarıştıracağız.
PROF. DR. ELİF ÇOLAKOĞLU - Evet, kesinlikle.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Peki, siz kısa cevap verebilirseniz diğerlerini yazılı olarak verirsiniz ama bizim istediğimiz, hakikaten bu konuda bir planlama yaparsanız, şehirlerde ne olması lazım, her konuda, her sahada. Aslında diğer üniversitedeki hocayla birlikte hazırlarsanız daha memnun olurum, o da benzer şeyler söyledi.
PROF. DR. ELİF ÇOLAKOĞLU - Tabii, tabii, Çiğdem Hocamla görüşüyorum.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Çiğdem Hocamız.
PROF. DR. ELİF ÇOLAKOĞLU - Tamam.
Şöyle, uluslararası ölçekte ilk önce bu alandaki çalışmalar şöyle deniyordu: "Küresel ısınma." diyorlardı, hani ısınıyoruz galiba, sonra soğuduğumuzu fark ettik havanın. Sonrasında başka kavramlarla, iklimin değiştiğini söylemeye başladılar, sonrasında da şimdi artık bir kriz ortamındayız. Dolayısıyla bu krize, şöyle söyleyeyim, uluslararası platformlarda artık bu iklim değişikliğiyle durdurulamayacağı bir anlamda kabul edildi. Ne yapacağız? O zaman ona uygun yaşayacağız, bu felsefe hâkim. Bu çerçevede özellikle son yıllarda Pentagon dâhil olmak üzere, askerî yapılar, askerî üsler de dâhil olmak üzere bu alanlarda çok ciddi çalışmalar yapıyorlar. Esasında benim çalışma alanım kritik altyapılar, onun üzerine çalışıyorum. Alanlarımızın tamamını dönüştürmemiz gerekiyor Başkanım.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet, çok doğru.
PROF. DR. ELİF ÇOLAKOĞLU - Yani toplumun her kesiminden...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Hatta çatıları da yeşil çatı yapsak...
PROF. DR. ELİF ÇOLAKOĞLU - Aynen öyle.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Onları ağaçlandırsak.
PROF. DR. ELİF ÇOLAKOĞLU - Yani bunlar basit çözümler hani enerjiyle... Şöyle söyleyeyim: Ben bir çalışma da yapmıştım, hatta herhâlde bunu ilk söyleyen ben olabilirim, bilmiyorum. Şöyle, kaynakları inceledim, dedim ki "ABD iklim politikalarının gerisinde esasında enerji politikaları yer alıyor." Sonra bunu burada, Türkiye'de bir İİBF dergisinde yayınlattım, sonrasında bunu söyleyenler de oldu, hatta çalışmama atıfta bulunanlar oldu Amerika'dan, öyle söyleyeyim, bazı şey, makale, çalışmalarda. Esasında biz enerji tasarruf ediyoruz ama aynı zamanda iklimimizi de koruyoruz yani bir şey yapmıyoruz hani kalkınmışlıktan da vazgeçmiyoruz. Bunlar çok güzel tedbirler, kendimizi koruyoruz bir anlamda.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Kendimizi koruyoruz, doğru.
PROF. DR. ELİF ÇOLAKOĞLU - Kendimizi koruyacağız. Yaşam alanlarımızı, doğayı, ekosistemleri koruyacağız. Su ekosistemini koruyacağız, iklim ekosistemini koruyacağız, ormanlarımızı, yaşam alanlarımızı koruyacağız. Bunları yapmak zorundayız.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Efendim, özellikle okul bahçelerini ağaçlandırmak için ben Bakanken, bir seferberlik, okullar hayat olsun diye başladık, arkadaşlar biliyor. Fakat bir baktık ki bahçenin tamamını betonlamışlar. Ya o kadar kızdım ki...
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Çok beton meraklısıyız.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Ya, bir beton merakı var. Ben geçen gün Afyonkarahisar'a gittiğimde valimize dedim ki "Valim, bir talimat yayınla, bu da aynı zamanda yüce Meclisin kararı, Komisyon kararı diye." Dedim "Bundan sonra okul bahçeleri, hastane yolları, şuralar, buralar, betonlamayacak." Çok zaruri olan kısım beton olsun ama diğer kısım bahçe olsun, ağaçlandıralım. Onlar büyük bir şey, hakikaten biz bu konuda Orman teşkilatı büyük bir seferberlik yaptık Millî Eğitim Bakanlığıyla. Çok sayıda milyonlarca fidanı okul bahçelerine, hastane yollarına ve pek çok yere, mezarlıklara, yol kenarlarına... Daha önce bir hususu da belirteyim: Orman teşkilatı -arkadaşlar bilir- ormanın dışında hiçbir çalışma yapmazdı, değil mi Başkanım? Bunu, bizim dönemimizde dedik ki "Ne demek, orman, Türkiye'nin her tarafı orman için hizmet alanı." Yollar, köy yolları, otobanlar, efendim diğer okul bahçeleri, hastane yolları, neresi varsa, mezarlıklar, mabetlerin oraları hakikaten çok ağaçlandırdık. Ama bu konuda bütün kurumlara şu tavsiyede bulunmamız lazım: Lütfen bahçelerinizi betonlaştırmayın, yeter artık, bundan sonra hep toprak, yeşillik, çocuklar toprağı görsün.
MURAT BAKAN (İzmir) - Küçük katkıda daha...
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Buyurun efendim. Evet, Murat Bey, önemli bir konu.
MURAT BAKAN (İzmir) - Bu, Sayın Bakanın söylediğine ilave olarak asıl en önemlisi kent parklarının beton olmaması.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet.
MURAT BAKAN (İzmir) - Yani kentin içine park yapıyorsun, beton park. Yani içinde toprak yok, asıl suyu alacak şey orası. Bunu yasaklamak lazım kanunla yani, beton dökmeyeceksin parka. Yani ne kadar, yani en önemli şey.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Kanun çıkasıya kadar bir genelgeyle halledelim bunu.
MURAT BAKAN (İzmir) - Evet, genelge mi çıkacak artık ne çıkacak? Bu en kıymetli şey. Çok büyük alanlar var, park alanı, tamamen beton dökülmüş.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yani ne alakası var ya, insanın ayağı toprağa değsin.
MURAT BAKAN (İzmir) - Ya orada bitki yeşerecek, böcekler hayat bulacak, ekosistem yaşayacak, kırsaldaki börtü böcek, kuş oraya gelecek. Yani öyle olması lazım.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Hatta atalarımız öyle yapmış ki efendim, Haliç'te erozyon oluyor diye ayrık otu ektirmiş oraya erozyon olmasın diye. Parkların hepsine özellikle kuşlar için sulaklar yaptırmışlar, su nerden yazın... Çok zarif, o kadar zarif sulaklar var ki...
PROF. DR. ELİF ÇOLAKOĞLU - Naif, değil mi?
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Çok muhteşem. Bazı evlere, kuş evleri şey yapmışlar evlerin yamacına. Onları da tekrar hayata geçirelim.
Murat Bey gidiyorsun herhâlde? Sorun yok mu?
MURAT BAKAN (İzmir) - Bitti herhâlde Başkanım.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Ama Jale Hanım'ın konuşması bitmedi.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Yok, yok, bitti, bitti.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Efendim, Profesör Doktor Elif Çolakoğlu'na gönülden teşekkür ediyoruz.
PROF. DR. ELİF ÇOLAKOĞLU - Ben teşekkür ederim.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Aslında çok faydalı oldu, önce biz dedik ki "Ya, sahil güvenliğin bu işle ne ilgisi var." ama hocamızın kariyerini görünce çok mutlu olduk.
PROF. DR. ELİF ÇOLAKOĞLU - Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Teşekkür ediyoruz. Ama sizden gerçekten, dirençli şehirler için ciddi bir planlama, kim neyi ne zaman nasıl yapacak? Kimler yapacak, neler yapılacak?
PROF. DR. ELİF ÇOLAKOĞLU - Elimden ne geliyorsa Başkanım.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Bunu istiyoruz.
PROF. DR. ELİF ÇOLAKOĞLU - Sağ olun.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yani özet... Teşekkür ediyoruz.
PROF. DR. ELİF ÇOLAKOĞLU - Ben teşekkür ederim, sağ olun.
BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Oturumu kapatıyoruz.
Bütün arkadaşlara iyi akşamlar diliyorum.
Sağ olun.