KOMİSYON KONUŞMASI

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Değerli Başkanım, Kıymetli Bakanım, Komisyonumuzun çok değerli üyeleri; ben de AK PARTİ adına, şahsım adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle Komisyon çalışmalarımızda bundan sonraki süreç açısından yol alabilmemiz ve geçmişte yaşadığımız örneklerin bugünkü uygulamalarımıza da ışık tutması açısından hukukun temel prensiplerinden biri olan usulün esasın kapısı olduğunu hatırlatarak sözlerime başlamak istiyorum. Çünkü biz burada, Komisyonda, İç Tüzük kurallarının aynen uygulanmasını talep ediyoruz Çünkü bu kanun tasarısının gerek Komisyon çalışmalarında gerekse Genel Kurul çalışmalarında muhalefetimiz, kendince haklı olarak İç Tüzük'ün kendisine vermiş olduğu yetkileri sonuna kadar kullanmak suretiyle bu kanun tasarısının görüşmelerinde, İç Tüzük'ten kaynaklanan hakların ne şekilde bu kanunun görüşmelerini engelleyebileceğini kamuoyuna net bir şekilde gösterdi. Bunu Genel Kurulda misliyle yaşadık. Elbette ki Genel Kurul görüşmeleri esnasında ortaya çıkan bir kısım görüntülerin ne iktidarımızı ne de muhalefetimizi memnun ettiği kanaatinde değilim ama maalesef arzu etmediğimiz bir kısım görüntülere de şahitlik ettik.

Öncelikle şunun bilinmesinde fayda var ki AK PARTİ Grubu olarak biz, bu kanun tasarısının 132 maddesinin tamamının ülkemizin ihtiyaçlarından, milletimizin arzu ettiği değişiklik taleplerinden doğduğuna yürekten inanıyoruz ve bu düzenlemelerin milletimizin nezdinde sabırsızlıkla beklenen değişiklikler olarak görüldüğünün de farkındayız. Ancak tabii ki Genel Kurul çalışmaları şunu göstermiştir ki hem sürecin zamansal olarak sıkıntılı bir dilimini yaşıyor olmuş olmamız, önümüzde yaklaşan bir seçimin olması ve muhalefet partilerimizin Genel Kuruldaki davranışlarıyla da bu kanunun ve şu an itibarıyla da hem Plan ve Bütçe Komisyonunda hem de Adalet Komisyonunda görüşülen bir kısım kanun tasarı ve tekliflerinin yasalaşmasında bu kanunun tümünün geçmesi hâlinde bunun zamansal olarak mümkün olmayacağını göstermiştir. Ama elbette ki bu yapılan çalışmaların hepsi birer titiz çalışmanın eseridir ve komisyonlarda da herkes üzerine düşeni yapmıştır.

O yüzden ben usulü olarak, ana muhalefet partimizin temsilcilerinin iddia etmiş olduğu hususları, yine muhalefet partilerimizin bahsetmiş olduğu hususları, yine İç Tüzük'ten bizatihi okumak suretiyle paylaşmak istiyorum. Hükûmetin temsili noktasında ana muhalefet partimiz de diğer muhalefet partilerimiz de eksiklik olduğunu ifade ettiler. Hükûmetin temsili İç Tüzük'ümüzün 62'nci maddesine açık şekilde ifade edilmekte ve burada "Her görüşmenin başından sonuna kadar, Hükümet adına görüş bildirmek üzere Başbakan veya ilgili bakan veya zorunlu hallerde yetkilendirilmiş birinci derecede sorumlu daire amirlerinden bir kamu görevlisi hazır bulunur." ibaresi söz konusu. Dolayısıyla burada Hükûmetin temsili noktasında illaki Hükûmet üyelerinin tamamının yetkilendirmiş olduğu bir bakandan bahsedilmiyor. Hükûmeti temsilen, uygulamalarda da gerek komisyonlarda gerekse Genel Kurul çalışmalarında Hükûmeti temsilen bir Bakanın varlığını yeterli olarak 62'nci maddemiz görmekte. Yine 63'üncü maddede de usul hakkındaki konuşmaların ne şekilde yapılacağı son derece açık şekilde ifade edilmiş ve burada 63'üncü maddede "İstemde bulunulursa, onar dakikadan fazla sürmemek şartıyla, lehte ve aleyhte en çok ikişer kişiye söz verilir." Usul tartışmasında bunlar. Bunun dışında önergelerle de beş dakikayla sınırlandırılmış ve önerge sahipleri adına bir kişinin konuşmasına İç Tüzük'ümüz cevaz vermektedir.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Onu uygulatabilir misiniz Sayın Şahin?

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Lütfen...

BAŞKAN - Bitirsin Sayın Serindağ, bitirsin.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - İç Tüzük'ün hangi maddesiyse onu okur musunuz Sayın Şahin?

BAŞKAN - Bitirsin.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Elbette siz bunları ifade ettiniz, ben netliğiyle hepsini tek tek paylaşacağım.

Yine İç Tüzük'ümüzün 82'nci maddesinde ise Komisyon metninin önce oylanmasına dair düzenlemede bir kanunun bir maddesi hakkında birçok önerge verilmiş ve madde değişiklik önergeleriyle birlikte komisyona geri alınmışsa, yani şu anda görüşmekte olduğumuz kanun tasarısında maddeleri önergeleriyle birlikte geri aldık. Hatta Genel Kurulda bir kısmının fezleke okunduktan sonra verildiğine dair itirazlarımız da vardı. Onları da önümüzdeki safahat içerisinde her maddede tek tek değerlendireceğiz. "Önerge sahipleri komisyon toplantılarına katıldıkları takdirde beş dakikayı geçmemek üzere konuşabilirler. Komisyon kabul ettiği...

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Burada kişi sınırlaması var mı?

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Bir müsaade ederseniz devam ediyorum.

"Komisyon kabul ettiği metnin önergelerden önce ve açık oyla oylanmasını üye tam sayısının salt çoğunluğuyla isterse Genel Kurulda önergelerden önce komisyon metni oylanır. Bu metin kabul edilirse önergeler reddedilmiş ve madde kabul edilmiş sayılır. Açık oylamadan önce önerge sahiplerinin beşer dakikayı geçmemek üzere konuşma hakları vardır." diyor. Şimdi burada uygulamaya baktığımız zaman gerek Komisyonumuzda gerekse Genel Kurulda önerge sahipleri adına bir kişinin konuştuğunu ve aykırılık önergesi yoksa, Anayasa'ya aykırılık önergeleri önce alınmak kaydıyla her önergede isterse 20 kişinin imzası olsun, bir tek kişinin konuştuğu hepimizin malumu. Biz yeniden bir usul icat etmek gibi bir durumda değiliz. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum.

Yine 88'inci maddede ise metnin veya maddenin geri istenmesine ilişkin itirazlar. "Esas komisyon veya Hükûmet, tasarı veya teklifin tümünün, belli bir veya birkaç maddesinin, komisyona geri verilmesini, bir defaya mahsus olmak üzere isteyebilir." diyor.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - "Bir veya birkaç" diyor, 63 demiyor.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Birkaç maddesini de isteyebilir. Yani "birkaç" dediği zaman 63 de olabileceğini, 133 de olabileceğini öngörmek lazım.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - "Birkaç" deyince 63'ü mü anlıyorsunuz? Maşallah ya!

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - "Bu istem görüşülmeksizin yerine getirilir. Tasarı veya teklifin tümü geri istenmişse tasarı veya teklif hakkında verilen bütün önergeler esas komisyona verilir." Şu an itibarıyla bizim yaptığımız bu. Eğer biz şunu diyorsak ki bu tasarının geneli üzerinde usulü hakkında yeterli görüşmeler ve müzakereler yapılmamıştır diyorsak öncelikle Komisyon üyeleri olarak birbirimize haksızlık etmiş oluruz.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Öyle bir haksızlık yok. Çok hakkaniyetli bir söz olur öyle bir söz olursa.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Çünkü gerek alt komisyonda gerek İçişleri Komisyonunda bu görüşmelerin tamamı uzun uzun değerlendirildi, her madde üzerinde müzakereler gerçekleştirildi.

Yine Genel Kurulda bu kanun tasarısının geneli ve birinci bölüm üzerindeki müzakerelerin ne şekilde yapıldığı da bütün milletimizin gözü önünde cereyan etti. Geneli üzerinde konuşmalar noktasında muhalefet partilerimizin davet edildiğinde gelmedikleri de... (CHP, MHP ve HDP sıralarından gürültüler)

FARUK BAL (Konya) - Pes! Pes!

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Yapma! Yapma! Allah'tan kork!

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Meclis tutanaklarında var. Yeminli kâtipler var.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Birinci bölüm üzerindeki konuşmalar üzerinde ne şekilde hareket ettikleri de milletimizin gözünün içine baka baka Meclis televizyonlarının açık olduğu bir süreç içerisinde bunlar gerçekleştirildi.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Tutanaklar yalan mı söylüyor?

SİNAN OĞAN (Iğdır) - Yalan konuşuyor, insanın yüzüne bakarak. Bakarsanız tutanaklara burada yazan arkadaşları töhmet altında bırakıyorsunuz. Tutanakları bir okuyun.

MEHMET ALTAY (Uşak) - Kimse yanlış yazılıyor demiyor.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Değerli milletvekilleri, biz AK PARTİ olarak geçmişten sadece ders çıkarıp geleceğe bakan bir misyonun temsilcileriyiz. Bu görüntüler milletimizin hafızasında hâlâ canlı. Ne şekilde gerçekleştiği de belli. Birinci bölüm üzerinde benim şahsımın da konuşması olmasına rağmen bunu ne şekilde gerçekleştirdiğimiz de ortada. (Gürültüler) Hâl böyle olmasına rağmen, bu kanunun bir kısım maddelerinin artık burada görüşülmesine karar verilmiş olmasına rağmen, Milliyetçi Hareket Partisi olarak özellikle usule dair Sayın Bal'ın son bir cümlesinin haricinde işin esasına dair de bir cümle olmayıp Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde olup biten olayları dramatize ederek...

FARUK BAL (Konya) - Dramatize değil, gerçek.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - ...sanki bu kanunun çıkış gayesi sadece bu şekildeymiş gibi anlatılmak, Kanas gibi, Kalaşnikof gibi silah isimlerini tanımlayarak...

FARUK BAL (Konya) - Olaylarla kalmıyor, AKP'nin aleyhine oluşabilecek toplumsal muhalefete çıkarılıyor bu kanun.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Şimdi şunu soruyorum, iyi bir hukukçu olduğunuzu biliyoruz. Geçmiş dönemde bakanlık yapmış bir isim olarak, 6136 sayılı Kanun'da bunların hepsinin silah olarak var olduğu ortada iken, 6136'da sayılmayan silah nevinden bir kısım unsurların burada kanuna dercedilmiş olması niçin sizi rahatsız etmekte?

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Ceza Kanunu'nda uyuşturucu da var, molotof da var. Niye varsa dercediyorsunuz?

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Ve yine her seferinde şunu ifade ediyorsunuz, diyorsunuz ki: "Biz bu kanunun büyük bir bölümüne katılıyoruz ve destek veriyoruz." Bunlar bizi memnun ediyor. Elbette ki sorumlu bir muhalefet anlayışının bu kanunun pek çok maddesine, elbette ki hepsine destek veriniz demiyoruz bizler. Sizlerle aynısını düşünüyor olmuş olsak zaten yan yana otururuz. Karşı karşıya oturmamızın sebebi de bu. Sizin olaylara bakmış olduğunuz pencereden ve zaviyeden biz bakmıyoruz hadiselere. Özgürlük ve güvenlik denkleminde, özgürlüğü sınırsızca yaşamayı sağlayacak olma, güvenlikli bir ortamı tesis edecek olma görevinin Hükûmet olarak bizlere düştüğünün biz farkındayız. Ama biz istiyoruz ki...