KOMİSYON KONUŞMASI

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Teşekkür ederim Başkanım.

TOKİ'nin Değerli Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri; hoş geldiniz.

Ankara Büyükşehir Belediye eski Başkanı Melih Gökçek dönemde Oran şehri bölgesinde bulunan imar alanlarında yaptığı işlerle kamuoyuna adını duyuran şirketin 537 milyon TL ödemesi gereken yere, 144,9 milyon TL ödeyerek sahip olduğu ortaya çıkarılmıştır. Haberleri kamuoyunda ve şu andaki sizin TOKİ'nin de bulgularında mevcuttur.

Sayın Başkan, bu ihalenin yapıldığı tarihten, 2013 yılından 2018 yılına kadar gelen ve bizim de yakinen takip ettiğimiz ve günlük gelip geçtiğimiz o Oran Sitesi'nin olduğu bölge, eski milletvekili lojmanlarının bulunduğu bölgede Kuzu İnşaatın yapmış olduğu inşaat... Gerçekten, biz de yıllardır bekliyoruz, orada bir çevreleme yapıldı Kuzu İnşaat tarafından, inşaat yapılmadı ne hikmetse. 2016-2017 yılından sonra, dört, beş sene sonra bir hız verildi, bir, bir buçuk yıldır da hizmete açıldığı gözüküyor. Şimdi, siz TL olarak o günün koşullarında 2013'ün bedelleriyle arsa bedeli olarak verdiğiniz yerde aradan geçen yedi yıl sonrası veya altı yıl sonrası oluşan bir imalatın arsa bedeli karşılığını aynı rakam olarak mı aldınız? Şu anki durum onu gösteriyor yani bizim anladığımız kadarıyla.

Burada, Ankara Çankaya'da yer alan Atakent Mahallesi'ndeki alanda arsa karşılığı yapılacak projeyi Kuzu Toplu Konut Şirketi üstlendi. İşin yer teslimi 18 Nisan 2013 tarihinde yapılarak projenin adı "Kuzu Effect" olarak belirlendi. Proje kapsamında 189 konut, 59 ofis 1 AVM ve 7 sosyal tesis inşa edildi. Çok önemli bir proje çünkü arazi ve oradaki arsanın çok kıymetli olduğu biliniyor herkes tarafından. Kuzu Toplu Konut Şirketi, yeni ödeme planına göre -siz yeni bir ödeme planı düzenlettiniz orada- düzenlenen miktarın ilk iki taksitini eksiksiz ve süresinde ödedi. Ödeme planına göre, 43,5 milyon TL tutarında olan üçüncü taksitin ise 14,3 milyon TL'si ödenerek kalan 28,4 milyon TL için ek süre talep etti. Şirket, satışlardan beklediği kazancı sağlayamayınca -bilmiyorum ne derece doğrudur tabii- dördüncü taksit de ödenmedi. Taksitlerin gecikmesi üzerine idare ve şirket arasında mutabakat metinleri imzalandı. Metinler gereği, şirkete 26,2 milyon TL'lik ceza faturası kesildi ancak şirketten, yurtiçi üretici fiyat endeksi hesaplanarak faturalandırılan 26,2 milyon TL'lik cezanın yalnızca 10,3 milyon TL'si tahsil edildi. Sayıştay denetçileri, şirketin 537,80 milyon TL ödeyerek sahip olabileceği 202 bağımsız bölüme yalnızca 144,9 milyon TL ödeyerek sahip olduğunu tespit ederek, eksik kalan tutarın şirketten tahsil edilmesi gerektiğini ifade etti. Şimdi, bu olayın sonucu nedir? Detaylarıyla bu projenin yapımından TOKİ ne kadar gelir elde etti? O altı-yedi yıllık süre içerisinde eskala durumunda yeniden firmadan bir yapılandırma yaparken yapılandırmayla beraber yeni bir fiyat belirlemesi oluşturuldu mu? Bunların cevaplarını istiyoruz.

Diğer taraftan Samsun Canik ilçesinde yapılan TOKİ konutlarını 2012 yılında sel basması sonucunda 11 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Bu olayın sorumluluğu kime aittir? TOKİ bir işi yapıyorsa gereken bütün hesapları yapmak ve gerekli bütün tedbirleri almak zorundadır. 2015 yılında benzer olay Kars ilimizde yaşanmış. Yağan yağmurlardan dolayı TOKİ konutlarını sel basmıştır. Şimdi sormak ve bunun da cevabını almak istiyorum: TOKİ'nin Türk Konut ve bazı kooperatiflerden alacaklarının tahsil edilmesi için gereken çabalar gösteriliyor mu? Burada biriken alacak miktarları ne kadardır? Diğer bir sorum: TOKİ'nin yasal takibe düşmüş alacak toplamı ne kadardır, bu zamana kadar?

Diğer taraftan Sayın TOKİ Başkanımız sunuşunda belirttiği gibi "Biz TOKİ'nin yapmış olduğu konutlardaki yer tespitinde fizibilite ve jeofizik yapısını tamamen, en iyi şekilde irdeleyerek, çalışmasını yaparak bu şekilde inşaat yapılmasına izin veriyoruz." dedi ama benim de milletvekili olduğum Samsun şehri Vezirköprü ilçesinde 150 yataklı devlet hastanesi ve 20 üniteli ağız ve diş sağlığı merkezi inşaatı altyapı ve çevre düzenlemesi işinin ilk ihalesinin yüzde 100 yapıldığı tespit edilmiş ama biz, yıllardır orada defalarca bu inşaatın yapıldığı yerde, inşaatın bir şekilde yapılıp yarıda bırakıldığı, müteahhitlerinin değiştirildiği, defalarca... Biz de biliyoruz ki yer tespitinin yanlış olduğu, heyelan bölgesi olması ve bir dağın eteğinde bu yerin yapılmasının doğru olmadığı zaten mevcuttu. Acaba oradaki hafriyatın kaldırılmasıyla, oradaki altyapı çalışmaları daha önce bilinmiyor muydu da böyle bir yere yapıldı? Sanki o bölgedeki arazi fiyatlarının çok düşük olmasına rağmen hiçbir yer bulunmadı da böyle bir yere mi hastane yapılması gerekiyordu. Kimin menfaatleriydi bunlar? Ne için yapılmıştı? Bunun cevabını da almak istiyoruz ama daha sonrası bu yerin birkaç sefer müteahhidi değiştirildi, kesin teslimlerinin yapılmadığı ve şu anda da hastanenin açılıp hizmete devam ettiği gözükmekte. Ben sizden şu sorunun cevabını almak istiyorum Sayın TOKİ Başkanım ve yöneticileri: Bu hastane kaça mal oldu ve inşaatı kaç yıl sürdü? TOKİ'nin defalarca müteahhit değiştirmesiyle burada ne kadar zarar oluştu? Bunun da cevabını almak istiyorum.

Diğer taraftan, değerli arkadaşlar, şimdi, İstanbul Finans Merkezi altyapı projelerinin Kamu İhale Kanunu'nun esas olarak öngördüğü açık ihale usulüyle ilansız, habersiz, gizli kapaklı ihalelerle belirli şirketlere dağıtıldığını biliyoruz, bu artık gün yüzüne çıktı. Ya, şimdi, bu ülkeyi demokratik bir ülke olarak görüyoruz; yapılan her türlü işin şeffaf olması gerekiyor ama ne yazıktır ki kapılar arkasında bu ihaleler yapılıyor. Neden kapılar arkasında yapıldığını söylemek istiyorum: "Yaklaşık maliyeti 613 milyon 632 bin TL olarak belirlenen iş yaklaşık yüzde 5'lik indirimle 582 milyon 500 bin TL'ye Yıldızlar İnşaata verildi." diyor. Yani bunlar kamuoyunda oluşan haberler.

TOKİ BAŞKANI ÖMER BULUT - Sayın Başkan, Emlak Konut ile bizim direkt...

OTURUM BAŞKAN NEVZAT ŞATIROĞLU - Müsaade ederseniz, en sonunda cevap verirsiniz Sayın Genel Müdürümüz, Sayın Vekilimiz sorularını sorsunlar.

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Ama yanlış şeyleri konuşuyor.

OTURUM BAŞKAN NEVZAT ŞATIROĞLU - Ama ben şimdi Sayın Vekile müdahale edemem. Sorularını sorsun, en sonunda siz toparlarsanız cevaben.

Buyurun Sayın Vekilim.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Şimdi, burada, bunların daha şeffaf yapılması... Yani sanki böyle ihalenin bir ele, bir kişiye teslim şeklinde verilmesi ve bu ihalenin tek kişi üzerinden yapılması ve ihalede yüzde 5 indirim... Şeffaf yapılsaydı. Bu büyük bir ihale, yüksek rakamlarla oluşan bir ihale. Bunu açık artırmayla, indirimle alan kişi de devlet de kâr etseydi, ülke kâr etseydi, devletin menfaati gözetilseydi yoksa burada, bir kişinin menfaat ve çıkarlarının doğru olmayacağını söylüyorum.

Şimdi, diğer bir konu, 2007 yılına kadar 70 TL olan yurt dışı çıkış harcı 2007'den itibaren 15 TL, 2019'daysa 50 TL olmuştur.

OTURUM BAŞKAN NEVZAT ŞATIROĞLU - Sayın Zeybek, toparlayalım lütfen, son dakikanız.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Tabii Başkanım.

5597 sayılı Kanun'un 1'inci maddesinin (7)'nci bendinde gerektiği gibi "(Değişik:17/7/2019-7186/20 md.) Bu madde uyarınca alınan harcın çıkış başına 15 Türk lirası (Cumhurbaşkanınca 15 Türk lirasından düşük bir miktar belirlenmesi hâlinde belirlenen miktar) 2/3/1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun 2 nci maddesinin (f) bendine göre Toplu Konut İdaresine aktarılır, kalan miktar genel bütçeye gelir kaydedilir."den devamla soruyorum: TOKİ'nin gelir kalemlerinden biri olan bu kalemden 2017'den bugüne kadar ortalama ne kadar para aktarılmıştır? Siz bu aktarılan kısmı nerelere harcadınız? Bunu da bilmek istiyoruz.

OTURUM BAŞKAN NEVZAT ŞATIROĞLU - Sayın Zeybek, süreniz doldu, son cümlenizi alalım lütfen.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - 2 sorum var Sayın Başkanım.

2'nci sorum: Kurumun faaliyetleri incelediğimizde, yurttaşların konutlarını yapan taşeron firmalara gereksiz süre avantajı, uzatımı sağlanıyor mu? Bunun da cevabını almak istiyorum.

Diğer taraftan, mağdur olan yurttaşlarımızın mağduriyetlerini gidermek için hangi önlemler alınmıştır, çabalarınız nedir? Bu sorulara cevaplarınızı bekliyoruz.

Teşekkür ediyorum.