YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Ben de şimdiye kadar konuşulmayan kısımlara değineyim, tekrara da düşmemek adına. 2018'in 13'üncü vurgusuyla -hatta 2019'un 16'ncı vurgusu da birbirine devam eden bulgular sayılır- burada bankanın alacakları sebebiyle edindiği gayrimenkullerle, işgal altında olanlarla ilgili, ecrimisil veya kira alımıyla ilgili 2018'de mevcut bu gayrimenkullerden üçte 1'inden neredeyse ecrimisil veya kira alınamamış, 2019'da da yaklaşık dörtte 1'inden ecrimisil veya kira alınamamış. Tabii ki bununla ilgili Sayıştayın önerisi, bu gayrimenkullerin acele bir şekilde tahliye edilmesi, tahliye edilemiyorsa da kiralarının alınabilmesi. Bu anlamda... Hatta 8.2.1 vurgusu da buna benzer ama 8.2.1 TİKA olduğu için devletin devlete olan karşılıklı mahsuplaşması şeklinde çözülebilmiş ama diğer kısmında 2018'de yaklaşık 3 bin gayrimenkulde 997, 2019'da da 2.779 gayrimenkulde 694 gayrimenkulun ecrimisillerinin alınamaması... Dikkatimi çeken de buralarda, genellikle, bunların dükkân, mesken şeklinde olduğu. Bununla beraber de -birbirine bağlayalım diye söylüyorum- 2018'in 17'nci bulgusunda da bir tane firmanın kredi kullanımından bir ay sonra konkordato başvurusunda bulunulması. Dolayısıyla, burada analiz raporu anlamında -kredi 2017'nin 9'uncu ayında verilmiş ama analiz raporu bir yıl önce, limit artırımından bir yıl önce hazırlanmış olup- firmanın hem esas faaliyet kârlılık hem de net kârlılık oranlarının negatif olduğu görülmesine rağmen, bu işlemin yapıldığı. Burada benim merak ettiğim şu: Sonuçta bunlar her hâlükârda görevi kötüye kullanma olmasa da görevi ihmal veya suistimal denilebilecek şeyler. Bu konudaki ilgili yöneticilerinizle ilgili herhangi bir işlem yaptınız mı? Soruşturdunuz mı? Bunları merak ediyorum.

Devamında, çiftçilerimize kullandırılan kredilerle ilgili bu kredilerin takibe uğramadan önce bireysel kredi niteliğine çevrilip banka kayıtlarında bu şekilde izlendiği, banka kayıtlarında bu şekilde yer aldığı söyleniyor. Bu anlamda gerçek durumun ne olduğunu merak ediyorum. Çünkü en azından tarımsal kredi boyutunda çiftçinin traktörü, çiftçinin tarım aleti, çiftçinin tarlası bu anlamda hacze uğramaz ama bireysel niteliğe çevrildiğinde bu haciz işlemleri daha kolay yapılabiliyordur diye düşünüyorum.

Bir de en son, merak ettiğim, daha doğrusu herkesin merak ettiği, şu 128 milyarın nerede olduğuyla ilgili, en azından bir kısmının bankanız tarafından bilindiğini düşünüyorum. Çünkü Merkez Bankası ve Hazine arasında yapılan gizli protokol çerçevesinde Ziraat Bankası ve diğer kamu bankaları aracılığıyla Merkez Bankası rezervlerinin ihalesiz satışı gerçekleşmişti. Bu satışlardan, Ziraat Bankası üzerinden yapılan satışlardan satışın kimlere gerçekleştirildiği, Ziraat olarak sizin ne kadar satış yaptığınızı merak etmekteyim.

Teşekkür ederim.