| Komisyon Adı | : | DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU |
| Konu | : | Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün, Türkiye'de adalet hizmetlerinde dijital dönüşüm hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 17 .06.2021 |
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Sayın Bakanım, şahsınızda size ve ekibinize teşekkür ediyoruz, güzel bir sunumdu. Burada, bu sunumdan benim en başta çıkardığım şey aslında bütün vatandaşlarımızın yargıya erişim konusundaki kolaylığı oldu. Çünkü geçmiş dönemde bir hukukçu milletvekili olarak, hem mesleği icra etmiş hem hukukun içerisinde uzun yıllar zaman geçirmiş birisi olarak yaşadığımız birçok sıkıntıları bugün yaşamadan hukukun daha işler hâle gelmesi, yargının daha hızlı hareket ediyor olabilmesi gerçekten önemli. Burada bizim geçmiş dönemde mesleği yaparken -ben 2002 yılında başladım mesleğe- tam da "mesleğin ilk" dediğimiz yıllarında bu dijital dönüşüme geçmenin son aşamalarıydı aslında. Biz son şeylerini yaşadık. Özellikle daktiloların kullanıldığı, bilgisayarların çoğunun olmadığı, adliyeye duruşma salonlarında, icra dairelerinde veya kalemlerde bire bir işleri "elden takip" dediğimiz sistemde yürüttüğümüz, bazen zamanı çok fazla verimli kullanamadığımız dönemleri ve akabinde de o geçiş döneminde dijitalleşmeye geçen süreci de yaşayıp daha sonra milletvekili olmuş bir kardeşiniz olarak bu süreçleri bire bir yaşadım, bu süreçlerin içerisinden geçtim. Geldiğimiz nokta inanın -belki siz de bahsettiniz almış olduğunuz ödüllerden de açık açık görülmekte- dünyada örnek gösterilecek bir uygulama. İnşallah bu uygulama içerisinde yapmayı düşündüğünüz ve pilot uygulama olarak hayata geçirdiğiniz e-duruşma olsun, diğer hususlar olsun, yapay zekâlar olsun, birçok mesele önümüzdeki dönemde yargıdaki erişimi daha da ileriye taşıyacak, vatandaşımızı ve hukukçuları daha rahat ettirebilecek bir yapıya dönüşeceğine inanıyorum, ki siz de bahsettiniz, bizim meslektaşların en büyük problemlerinden birisi şehir dışında bir duruşma aldığında, sıkıntısı gittiğinde hâkimi bulamaması, izinde olması, hasta olması gibi sebeplerle o günün veya bir iki günün boşa geçmiş olması, zamanını kaybetmesi, bunlar önemli şeyler.
Bu dijital dönüşümle ilgili özellikle pandemi sürecindeki bazı hususlar avukat meslektaşlarımız tarafından dile getirildi, ben onu sizlere iletmek istiyorum. Özellikle icra daireleriyle ilgili yaptığınız bir uygulama var, belki hâlâ devam ediyor, arkadaşlarımız bize iletti. Talep, dosyaya talep iletme süresi beşer dakikayla sınırlandırılmış durumda yani bir talep açıyorsunuz, beş dakika bekleyeceksiniz ikinci talebi açabilmek için, bu da biraz sıkıntıya sokuyor. Pandemi sürecinde kapalı olan dönemlerde dosya talep birikmesi olmaması adına getirilmiş bir düzenlemeydi ama hâlâ devam ediyor. Yani bir talepte bulunuyorsunuz, ikinci bir talepte bulunmak için beş dakika beklemeniz gerekiyor, yani bu da hani hedef koyduğumuz dijital dönüşüm için doğru olmayan bir uygulama. Artı burada bir şey daha var: O beş dakikalık süre bittikten sonra sistem kapatıyor kendini, yeniden girmek, sistemden düşme söz konusu oluyor. Böyle bir zaman kaybı söz konusu. Bu meslektaşlarımızın ilettiği bir husustu, sizlere iletmiş olayım.
Tabii, yargıda dijital dönüşüm yanında yargıdaki özellikle organize yapıların da ortadan kaldırılmış olması hukuk anlamında, adalet anlamında özellikle dile getirdiğimiz adaletin tesisi ve makul sürede tesisi açısından çok önemli bir husus. Hem muhalefet partisi hem iktidar partisi milletvekili arkadaşlarımızdan spesifik olarak bazı hususlarda yaşadıklarıyla ilgili, yargıyla ilgili şeyleri dinledik. İki tarafın da hoşlanmadığı hususlar, kararların çıktığını gördük. Tabii, özellikle FETÖ yargısının yargı içerisinden temizlenmesi gerçekten bizim adalet camiasına teşekkür etmemiz gereken en önemli husus. Geçmiş dönemde sadece bir cemaat yapılanması eliyle yargıda verilen kararların bugün olmamış olması, bugün onların artık görülmemiş olması yargı açısından çok önemli husus. Burada bununla birlikte özellikle siyasetçilerin ve sizin de çok fazla karşılaştığınız bir mesele var: Bizim sürekli olarak devam eden yargılarla ilgili konunun içerisine çekilme durumu. Yani bildiğimiz gibi Anayasa'nın bir amir hükmü var, yargı Türk milleti adına karar verir ve bu kararı verirken de karar metnini gören arkadaşlarımız muhakkak görmüştür, hemen sağ üst köşede "Türk Milleti adına" diye de ibare konulur oraya. Bu kararı verirken yargıçlarımızın, doğru veren, yanlış veren, beğendiğimiz, beğenmediğimiz muhakkak kararlar olacaktır, bu kararlara karşı yerel mahkemenin verdiği kararlara üst mahkemelerde ve en son aşamada da bireysel başvuruyla Anayasa Mahkemesinde yapacağımız başvurular vardır. Hem Anayasa Mahkemesi hem yerel mahkemelerin verdiği, bizlerin de hoşumuza gitmeyen birçok karar vardır. Bizim hoşumuza gitmedi diye o kararların sağlıksız olduğunu düşünmenin de doğru olmadığı kanaatindeyim. Özellikle devam eden yargılamalarla ilgili bir ihsasırey belirtmek şeklinde değil de bunlarla ilgili bir açıklama yapmak, aslında o yargılamaları farklı bir boyuta taşıyabileceği kanaatindeyim. Sizlere muhakkak surette en fazla gelen sorularda, devam eden yargılamalarla ilgilidir. Bu husustaki görüşünüzü de merak ediyorum.
Teşekkür ediyorum.