KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Sayın Başkanım, bu Meclis teamüllerine aykırı olarak "Meclis çalışmalarını engellemek, Genel Kurul çalışmalarını engellemek" diye bir ifade var siyasi partilere, muhalefet partilerine atfen söylenmiş. Bir kere Meclis Genel Kurulundaki çalışmalar İç Tüzük çerçevesinde yapılıyor. Muhalefet partileri Genel Kurulda yapmış oldukları söz, önerge, konuşma, yoklama vesaire gibi bütün taleplerini bu İç Tüzük'e göre yapıyor. Bu bir aylık çalışma sonunda ortaya çıkan hasılanın içinde "İç Tüzük'e kim aykırı davrandı?" diye dönüp bakarsanız, İç Tüzük'e aykırı davrananın Adalet ve Kalkınma Partisinin mensubu Meclis başkan vekilleri olduğu görülecektir, Adalet ve Kalkınma Partisinin başkan vekilleri olduğu görülecektir, Komisyon ve Hükûmet mensupları olduğu görülecektir. Dolayısıyla muhalefet partileri Genel Kurulda yapmış olduğu bütün çalışmaları, bütün talepleri İç Tüzük çerçevesindedir.

Diğer taraftan, biz bu tasarının yandaşı, taraftarı olmak zorunda değiliz. İktidar partisine oy veren 19 milyon insan varsa bize de oy veren 7-8 milyon insan var, Cumhuriyet Halk Partisine de belki işte 10-11 milyon insan var. Dolayısıyla biz de onların haklarını gözetmek durumundayız. Gelen tasarılarla ilgili "Efendim, Meclisteki çoğunluk bunu istiyor." diğer taraf olmak zorunda değiliz, böyle bir zorunluluğumuz yok. Biz bu yasanın içerisindeki arızaları 2014 24 Kasımında bu tasarı buraya geldikten sonra Komisyon üyeleri olarak bize dağıtıldığından beri çalışıyoruz. O günden beri de aynı şeyleri söylüyoruz. Bu tasarının sahipleri bu tasarı bu Komisyonda görüşülürken içindeki hükümleri bilmiyorlardı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Okul açmışlar. Okula kadro ihdas etmeyi unutmuşlar. Kadrosuzluk sebebiyle emekli ettiği emniyet müdürüne bir paragrafın birinci cümlesinde tazminat vermiş, ikinci cümlesinde tazminatı geri almış. Kim yazdıysa bu tasarıyı, böyle bir tasarı vardır. Biz burada söyledik de iktidar partisindeki arkadaşlar telefonlardan ya da tabletlerden kafalarını kaldırıp öyle fark ettiler bu tasarının içindeki arızaları. Biz söyledik bu arızaları ve hâlâ arıza dolu bu tasarı. Bu tasarı tıpkı "Deveye boynun niye eğri?" demiş, o da "Nerem doğru ki." demiş, ona benziyor bu tasarı. Düzelt, düzelt, düzelmiyor, bitmiyor ve bu tasarıya razı olmadığımız için Adalet ve Kalkınma Partisinin Grup Başkan Vekili "Bu tasarıya karşı çıkanlar suç eğilimi olanlardır." dedi. Daha da ileri gitti, "Bu önergede imzası olan grup başkan vekili "Bu tasarıya karşı çıkanlar vatan hainidir." dedi. Şimdi, böyle bir demokrasi anlayışı, böyle bir Parlamento anlayışı olan birisinin çıkıp da "Efendim, Meclis Genel Kurulunda teamüllere aykırı olarak..." Hangi teamül? Biz, yazılı kuralı, daha 82'nci maddeyi okuyup da anlayamayan bir anlayışla karşı karşıyayız.

Dolayısıyla bizi bu şekilde itham etmek son derece haksız, son derece yakışıksız. Ben de Sayın Bal'ın ve Sayın Serindağ'ın da ifade ettiği gibi bu gerekçeden bu ifadenin çıkarılmasını istiyorum.