KOMİSYON KONUŞMASI

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Komisyon üyesi değerli arkadaşlarımızı, katkı sunan değerli katılımcılarımızı, konuklarımızı selamlıyorum.

Araştırma komisyonlarımızın çalışma saatlerinin çakışıyor olması münasebetiyle ben Komisyonunuzun bütün çalışma programını takip edemedim ne yazık ki çok arzu etmeme rağmen, bugün imkân bulup gelebildim; o yüzden daha önce gündeme getirilmiş, görüşülmüş ve bir bilinçlendirme düzeyine, noktasına ulaşılmış konulara tekrar temas ediyor isem bu konuda sizin hoşgörünüze sığınıyorum.

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Estağfurullah.

Buyurun.

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Öncelikle, biz bugün, görsel ve yazılı basında kadına şiddetin yer alış modeliyle ilgili olarak konuya nasıl etki ettiğine dair sunumlar izledik. Ben tamamına yetişemedim ama sorular ve yorumlar üzerinden konuyu anladım, hepinize çok teşekkür ediyorum.

Öncelikle, bizim, bu konuyu algılayış sistemimizde sanıyorum ki bir sorgulamaya gitmemiz gerekiyor. Trafik kazalarında, trafik kazasının oluşuyla ilgili münferit, kişisel hataları sorgulayabiliyoruz ama şiddete geldiğimiz zaman bunu münferit sebeplere dayandırmak yerine kökenden çözmemiz gereken bir toplumsal bakış açısı problemi olarak kabul etmemiz gerekiyor. Bu durumda da baktığınız zaman, tabii ki yetiştiriliş tarzı. Ben 2 erkek çocuk annesiyim ve Sayın Melik Bey, siz mademki böyle çiçek ve çikolatayla eve gitmek istiyorsanız biz kabul ederiz ama benim size teklifim şudur ki: Elli yıl sonra da erkeğe şiddet, erkeği aldık, damadı aldık, erkeğin aidiyetiyle ilgili konuları sorgulamamak için biz bir ortada bırakalım bunu, ne kız alalım ne erkek alalım, böyle ortada bırakalım ama hoş bir yaklaşım, teşekkür ediyoruz, dönüşüm için gerekli olan bir yaklaşım aslında.

O anlamda baktığımız zaman, özellikle kadınlarımızın tabii ki bütün toplumun erkek ve kadın bireyleri için geçerli...

HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Semra Hanım, Hande Hanım'ın da 1 kızı var.

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Benimkiler henüz çok küçük, o yüzden ben onlardan yetiştirilişle ilgili tavsiye alabilirim ama her birinizin anne ve baba olma meziyetleriyle ilgili ayrıca sohbette bulunmaktan da büyük bir keyif alırım.

Biz, toplumda erkek ve kadın her iki birey için de ama tabii ki şu anda erkeği de yetiştiren kadın olduğundan, kadının şiddete karşı dik duruşu, direnç gösterebilmesi adına kadının kültürel, sosyal ve ekonomik olarak güçlü olduğunu, bağımsız olduğunu, kendine dair bir kuvveti olduğunu kabul ederek, topluma bunu kabul ettirerek bu problemin üstesinden gelmekte büyük bir adım atabiliriz. Bu noktada da şiddeti önlemek için çıkarmış olduğumuz yasaları değil, kadının kendisinin birey olduğunu ortaya koyması için yapmış olduğumuz düzenlemeleri bir miktar daha fazla ifade etmek gerekiyor. Ben, kendim, Sanayi ve Ticaret Komisyonunda görev yapan, ticaret dünyasında uzun yıllar çalışmış olan bir sanayiciyim ve Ticaret, Sanayi Bakanlıklarımızın ortaya koydukları programlar, hizmetler, icraatlarla ilgili olarak bir miktar daha yakın araştırma ve uygulama modellerini görme şansına sahip bir vekilim. Bu anlamda biz kadını güçlendirmek adına, kadının birey olarak kendi değerini ortaya çıkarmak adına o kadar güzel çalışmalarda bulunuyoruz ki zaten bizim kadınlarımız da yani biz, Türkler zaten hani, bir miktar pratik, bir miktar bir çözüm odaklı, üretken, verimli, yapısal olarak çok doğurgan bir milletiz. Bu anlamda işte, bir üretim kanalına kanalize ettiğimiz zaman; bu tarım olabilir, bu sanayi olabilir, bu ticaret olabilir, bu ev içerisinde ev ekonomisindeki üretim olabilir yani kadınlarımız müthiş bir özgüven sahibi bireyler aslında. Biz acaba bunu biraz daha göz önünde bulundursak o bireysel başarıları; biz yerel medyada sadece işte, "Kadın çiftçinin başarısı", işte "Kadın sanayicinin işlem hacmi" şeklinde haberlere rastlayabiliyoruz ama ulusal medyada çok fazla bunlar ne yazık ki yer bulmuyor gibi geliyor bize. Yani en azından...

YENİ AKİT ANKARA HABER MÜDÜRÜ MUHAMMED KUTLU - Çünkü sizin gibi değerli vekilleri biz daha yeni yeni tanıyoruz, bu yüzden.

SEMRA KAPLAN KIVIRCIK (Manisa) - Emin olun ki ben tanımanıza gerek duyulmayacak kadar küçük kısmıyım, bizden çok daha büyük, çok daha parlak olanlar var ama hani, gelmek istediğim nokta herhâlde anlaşılmıştır. Başarı hikâyelerine yer verirseniz kadınlarımız buna öykünecekler. Eğer ki şiddete uğramış kadınlarımızın korunmasıyla ilgili tedbirler noktasındaki hikâyeler üzerinde dönüp durursak eğer kadınlarımız savunmayı, gardını almayı evet, öğrenecekler, başvurabilecekleri yolları öğrenecekler ama belki bu noktaya gelmeden önce bir çözüm üretmek için örnekleri daha göz önünde bulundurma, artırma imkânına basınımız aracılığıyla kavuşabiliriz belki.

Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.

Sayın Başkanım, çok teşekkür ederim söz verdiğiniz için.