KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, bu tasarıyla ilgili en baştan beri söylediğimiz şeyler değişmedi. Maalesef, tasarıyla ilgili ister iktidar partisinin alt komisyonda, esas komisyonda, Genel Kurulda yapmış olduğu değişiklikler ya da burada yapılacak olan değişikler bu tasarının mahiyetini değiştirmedi. Tasarının mahiyeti şu: Yargısal alandaki görevler idarenin memurlarına aktarılmakta, mülki idare amirlerine aktarılmakta; onlar bu görevleri kolluğa devretmekte, kolluğun da yetkileri; silah kullanma, gözaltına alma, arama, durdurma ve benzeri yetkileri de muğlak ifadelerle genişletilmekte.

Şimdi, bunu niye yapıyor iktidar partisi? Bu, Anayasa'ya aykırı, diğer kanunlara aykırı, uluslararası sözleşmelere aykırı. Bakın, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komisyonu Başkanı 9 Şubat 2015 tarihli yazılı açıklamasında bu tasarıdan dolayı derin kaygılar duyduğunu ifade etti. Avrupa Birliğinin temsilcilerinden, sözcülerinden de benzer ifadeleri duyduk. Peki, niye yapıyor her şeye aykırı olan bu düzenlemeyi? Biz şunu söylüyoruz, diyoruz ki: Bu tasarıyla toplumsal bir tepki ortaya çıkacaksa iktidar partisi, Hükûmet belli yerlere sensörler koyuyor, tıpkı otomobillerde önde park sensörü...

FARUK BAL (Konya) - Cumhurbaşkanı MOBESE kayıtlarını inceleyecek.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Oraya geleceğim Sayın Bakanım, aynen oraya doğru geliyorum.

FARUK BAL (Konya) - Pardon.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Biraz geniş aldım virajı ama siz merak etmeyin, dönerim ben bu virajı.

Şimdi, böyle sensörler koyuyor ve sensörler aracılığıyla "Acaba birisi sosyal medyada örgütlenip Gençlik Parkı'nda, Sıhhiye'de, Abdi İpekçi Parkı'nda vesairede eylem mi yapacak?" ya da... Yani, bakın, İzmir'de, daha bu tasarının bazı maddeleri Genel Kuruldan geçmiş ama yasalaşmamış iken Emniyet Müdürü bir düzenleme yaptı, diyor ki: "Kamu binalarının yakınında basın açıklaması vesaire yapamazsınız."

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Emniyet Müdürü yapsa iyi, vali...

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Valiye imzalatmış Emniyet Müdürü. Sonra geri çektiler.

Bakın, Sayın Cumhurbaşkanının Balıkesir ve Çanakkale gezilerinde, işte, birileri tak tak tak tak toplandı, onun oradaki ziyaretleri bitince tekrar serbest bırakıldılar. Şimdi, ben size daha enteresan bir şey söyleyeyim: Ankara'da -buradan Sayın Müsteşarıma, Emniyet Genel Müdürlüğünden olan arkadaşlara özellikle altını çizerek vurgulamak istiyorum- gar civarında insanlar otomobillerini resmî, ücretli, belediyenin tanzim ettiği otoparka park etmişler ücreti mukabilinde ve trene binmişler, Eskişehir'e gitmişler. Akşam geliyorlar ki arabaları yok, bütün otomobiller yok. "Nerede benim otomobilim?" diye peşine düştüğünde Bentderesi'ndeki otoparkta buluyorlar. "Niye buraya çektiniz?" diye sorulduğunda diyorlar ki oradaki otopark görevlileri: "Oradan bir devlet büyüğü geçecekti, arabaları onun için topladık." Yahu, otopark, parasını vermişim, hani usulsüz bir park etme falan söz konusu değil. Oradan meğer Sayın Cumhurbaşkanı geçecekmiş. Ali Haydar Bey'in sözüne de ilave söylüyorum bunu yani neden korkuyoruz? Resmî otoparka koyulmuş arabalar bile oradan boşaltılıyor ve daha acısı, o otopark için ücretini ödemiş adamdan bir de otomobili çekildiği için 80 lira da para ödemesi isteniyor ve 80 lirayı da ödüyor.

Şimdi, Adalet ve Kalkınma Partili arkadaşlarımızın çok sevdiği bir mahalle, Çukurambar. Gidin bakın, orada Fırıncı Orhan diye adamın bir yeri var, bir bakın oraya. Belediye kaldırımı da satmış, yolu da satmış. Yani imar planını yapan şehir plancısından Allah razı olsun, belki 100 metre genişliğinde bir cadde öngörmüş ama caddenin 10 metresini kullanabiliyorsunuz çünkü diğerlerini park yeri olarak birileri işletiyor. Yani devletin yolunu, belediyenin yolunu, halkın, kamunun yolunu birisi park alanı olarak kullanıyor.

Şimdi, böyle bir düzen kurulmuş, hukuksuzluk had safhada, özel mülkiyete saygı yok, kişisel güvenlikle ilgili, seyahat hürriyetiyle ilgili, toplantı ve gösteri hürriyetiyle ilgili, hukuk güvenliğiyle ilgili her şey tarumar edilmiş. Bu tasarı bunların zemini hâline gelmiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Dolayısıyla, bizim buna muhalefet etmemizden daha doğal ne olabilir? İktidar partisindeki arkadaşlar parti disiplini içerisinde ya da yaklaşan seçimler gerekçesiyle itiraz etmeyebilirler. Yani onların başka gerekçeleri de olabilir, her gerekçeye de saygımız var ama bizim muhalefet gerekçemiz bunlar. Böyle bir düzen tesis ediyorsunuz. Bu tasarıyla bölücülüğe karşı çıkanların ses çıkarması, kafasını kaldırmasına engel olacaklar. Bu tasarıyla yolsuzluğa, rüşvete itiraz edenlerin kafasına vurulacak. Bu tasarıyla her türlü muhalefet sindirilecek. Bu tasarı ve benzeri tasarılar yürürlüğe girerse Türkiye'de bundan sonra seçim yapmaya falan da gerek yok, kalmayacak. Buna itiraz ediyoruz.