KOMİSYON KONUŞMASI

ZÜLEYHA GÜLÜM (İstanbul) - Daha önce de söylemiştim, bu ev hapsi meselesi özellikle kadınlara yönelik suçlar için getiriliyor üzerinden söylenmişti. Ama uygulamada maalesef toplumsal muhalefete yönelik uygulanmaya başlandı. Öncelikle gerçekten bu kadına yönelik suçlara ilişkin bir önceki maddeyle de bağlantılı olarak aslında burada yaygın uygulanması gerektiğini ve bunun koşullarının sağlanması gerektiğini söylemek lazım ama şimdi, bunun dışında ev hapsi gerçekten şöyle bir noktaya vardı, "Tutuklama veremiyorsak, cezaevinde de yer yoksa ee ne yapalım, ev hapsine karar verelim." tarzında bir yaklaşım görebiliyoruz ve bunu uygulamada da toplantı, gösteri yürüyüşlerine muhalefet suçunda dahi ev hapsinin uygulandığı örnekler var, Boğaziçi öğrencilerine ilişkin örnekler var. Biri toplantı ve gösteri yürüyüş hakkını kullanmak istediğinde gözaltına alınanlara ilişkin örnekler çok fazla.

Yani şimdi "ev hapsi" dediğiniz şey öyle basit bir şey değil. Yani bütün hayatından soyutladığınız bir şeyden bahsediyorsunuz, aslında tutuklamaya yaklaşan yani bir cezaevinde tutuklama koşullarına yakın olan bir koşuldan bahsediyorsunuz, dolayısıyla da özgürlüğün kısıtlanması anlamına gelen bir durum. Evde aslında hapsetme, tek başına bırakma, hayatla bağını kesme, çalışma koşullarını ortadan kaldırma, öğrenim görme koşullarını ortadan kaldırma... Ya, bazen hatta sağlık hakkını bile engelleyen noktalara varıyor çünkü uygulamada şöyle şeyler oluyor; doktora gitmek ihtiyacı hissettiğinde, başvurduğunda bir zaman beklemek zorunda kalıyor, bazen izin verilmiyor gibi çok yönlü aslında hakları ihlal eden bir düzenleme olarak önümüzde duruyor. Bu anlamıyla, öncelikle herhâlde şunu değerlendirmek lazım: Evet, hani buradaki düzenleme, sonrasında infazdan sayılmak üzere olması anlamında düzenleme iyi ama uygulamanın kendisine bir bakmak gerekiyor. Bu kadar kolay ev hapsi verilebilmesinin kaynağı nedir? Yani mahkemeler neden bu kadar rahatça "Olmadı, hadi tutuklayamadım, ev hapsi vereyim." diyor? Bu meselenin öncelikle aslında ev hapsi verilebilmesinin koşullarının aynı tutuklama koşullarıyla değerlendirilmesi gerektiği -ama tabii ki uygulamada tutuklama koşullarından bahsetmiyorum, gerçekten hukukun, adaletin olduğu bir uygulamadaki tutuklama koşullarından bahsediyorum- o koşullara göre değerlendirilmesi gerektiğini söylemek lazım. Yani en azından şu, 2911'den de ev hapsi vermeyin demek istiyorum.