| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 17 .03.2015 |
İSA GÖK (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakan, göreviniz hayırlı uğurlu olsun, yargıya, ülkeye hayırlar getirmesini temenni ediyoruz ve başarılar diliyoruz.
Teklife geldiğimizde, bize 4 madde olarak geldi, daha sonra bir teselsül maddesi olarak gönderildi.
BAŞKAN - Ben gönderiyorum, onu tartışacağız.
İSA GÖK (Mersin) - Evet.
Önce ben şunu söyleyeyim zaten: Yapılmak istenen ve Yargıtay kaynaklı olduğunu bildiğimiz değişiklikler mantıklı değişiklikler çünkü özellikle benim kendi büromun da yaşadığı görev uyuşmazlıkları yargıda çok büyük zaman alıyor. Basit iş davalarında dahi 2 daireye bölünmeden kaynaklı...
BAŞKAN - 3 tane şimdi.
İSA GÖK (Mersin) - ...bir yılı aşkın süre beklemeler oldu. Bu hakikaten büyük bir vicdansızlık olur. O yüzden 2'den dolayı 1'inci maddedeki yürürlükten kalkma mantıklı, teknik olarak onu konuşabiliriz yine ama herhangi bir itiraz olmadığı görülüyor. 3'üncü maddedeki yargılama, zaten eskiye bir anlamda dönüş içeriyor bu, olması gereken bir şey. Önceki o değişiklik uygulanamayacak bir değişikti zaten, ona bir itiraz yok. Yalnız burada teklifin 4'üncü maddesi var. Yani yargılama giderleri yönünden kararın bir anlamda parçalanması bunu Sayın Başkan, Sayın Bakan, biz, parti ayrımı olmaksızın...
BAŞKAN - Oy birliğiyle reddettik.
İSA GÖK (Mersin) - ...hukukçu olmak sebebiyle arkadaşlarımızla bir arada teati ettik, bunun mesleğe karşı, meslektaşlara karşı anlatılmasının güç olduğunu hemfikirle o noktaya vardık. Bu maddenin tekliften çıkarılmasını, yargılama giderlerinin...
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Doğru söylüyorsun.
İSA GÖK (Mersin) - Çok teşekkür ediyorum. Zira o konuda Yargıtay Birinci Başkan Vekilimiz de sağ olsun çok olumlu görüş belirtti toplantı öncesi, önemli olan ilk 3 madde demişti. Ne Yargıtayın talep ettiği ilk 3 madde riske girsin, geciksin ne de bir sorun olsun, 4'üncü madde sorunlu. Barolar açısından büyük sorunlu zaten. O konuda herkes karşılıklı birbirine teşekkür ediyor, sağ olun var olun, o sorun aşıldı. Kısmi dava konusuna gelince yani o önergeyle ilgili...
BAŞKAN - Onu maddesinde şey edelim.
İSA GÖK (Mersin) - Bir cümle hemen söyleyeyim ona. Şimdi zaten kısmi dava açma yasağı zaten sorun oluyordu idi, bu konudaki önerge çok anlamlı ve doğru da bir önerge. O bir defaya mahsus o imkânı tanımakta fayda var. Sonuçta yargılamanın adilliği ve gerçeğe ulaşmak için gerekli bir şey o. O konu hep sorun olarak görünürdü, ona katılıyoruz.
Ben, Sayın Bakan, eğer Komisyon Başkanım izin verirse ayrı bir hususa değinmek istiyorum. Ben gündem dışına çıkmam, Komisyon gündemine bağlı kalan bir insanım, hiç kimse benim farklı konuştuğumu görmemiştir Komisyonda ama çok hassas olduğum bir konu var, onu özellikle Sayın Bakan ve Bakanlık bürokratları buradayken anlatmak istiyorum.
Şimdi, bakın, Mersin'de bir adliye açıldı. Bunun mücadelesi 2003 yılında başladı. Bu mücadeleye, sırasıyla, bakanlardan Sayın Cemil Çiçek, Sayın Mehmet Ali Şahin, Sayın Sadullah Ergin, Sayın Bekir Bozdağ bilfiil emek verdiler ve Veysi Kaynak çok emek verdiler, çok sağ olsunlar. Yine şu anda Gebze Savcımız var, Sayın Cemil Kuyu. Sayın Cemil Kuyu o kadar büyük emek verdi ki, bir Mersinli olarak çok teşekkür ediyorum. O zaman ki valimiz hep "Ağabey" dediğim Vali Atilla Osmançelebioğlu. Vali Bey çok büyük emek verdi ve bu bakanlar sayesinde, Başsavcımız Cemil Kuyu -ki dünya iyisi bir insandır Cemil Kuyu hakikaten dosttur Cemil Bey- Valimiz, Mersin'e bir adliye kazandırıldı 2003'ten sonraki çalışmalarla on yıl emek verildi, on yıl. O zaman yapılırken Sayın Bakan ve o zamanki müsteşar dendi ki: Yanında bir arsa var, o arsaya şu anda mutlaka bir şerh konmalı çünkü Mersin'de ne yazık ki arsa sorunu var, kent merkezi dolmuş vaziyette, 14 bin metrekare arsa Vali Bey'in, Bakanın, herkesin desteğiyle ayarlanabildi. 60 bin metrekare kapalı alan bir adliye yapıldı ve o dönemde Bakanımızın ve tüm Bakanlık bürokratlarının talebi üzerine o dönemki Büyükşehir Belediye Başkanı ve Akdeniz ilçe Belediye Başkanı büyük emek verdiler, oraya "belediye hizmet alanı" şerhi konuldu, adliyenin bitişiğine. Burası çok kıymetli bir yer. Daha sonra burası milletin gözüne battı çünkü rantı yüksek bir arsa, çok kıymetli bir yer. Sayın Bakan, Bakanlık daha sonra buranın istimlaki için muamele başlattı. Şimdi bakın, Bakanlık adliyeyi savunmak zorunda, adliyenin geleceğini savunmak zorunda, Bakanlık bürokratları birinci görevi bu olmak zorunda. Ben avukatım, ben baro başkanlığı yaptım ama o adliyeyi savunmak zorundayız. Bir olay oldu, Bekir Bey'e anlattım, Bekir Bey buradan bürokratını aradı. Bakın, olay şu Sayın Bakan: Büroma birileri geldi, tatlı sert dediler ki açık açık söylüyorum: "Başsavcılığa gittik, biz buradaki arsa için başsavcılık artık asla ortalığı karıştırmayacak. Biz, Büyükşehir Belediyesine gittik, buradaki 'hizmet alanı' şerhini kaldırıp ticari alana çevireceğiz, buraya çok büyük bir ticari alan yapacağız. Başsavcılık üzerinden Bakanlığa gittik -ilgili şahısın adına vermeyeceğim- onlarla görüştük, buranın 'hizmet alanı' şerhinin kaldırtarak, ticarete çevirerek, Adalete Bakanlığının istimlakini de engelleyerek buraya biz iş yapacağız. Dediler ki Bakanlıktan: 'Bu işi Baro Başkanı İsa Bey sürekli karıştırıyor, bakanları sürekli devreye sokuyor, oranın ticarete dönmesini engelliyor.'" Büroma geldiler, şahidim de büromda. Adamlar tatlı sert konuştular. Ben bunu Bakana anlattım. Anlamadığım bir şey var, Bekir Bey istifa etti, Veysi Kaynak istifa etti, ertesi günü o arsaya satılık ilanı asıldı. Adliyenin bitişiği ve o zaman ki Bakan demişti ki: Buraya mutlaka şerh koydurun ve belediye -Büyükşehir ile alt belde- adliyenin bu isteği üzerine oraya "serbest nizam" dedi. Şu anda oranın emsali Murat Bey, Sayın Bakanım, 7 emsal neredeyse. Korkunç büyük bir rant var. Ben niye tehdit yiyeyim ya? Birileri beni niye tehdit etsin? Benim derdim adalet, benim derdim Adalet Bakanlığı, benim derdim adliye. Ben tehdit yiyorum. Gözünüzü seveyim, bu kadar insanın emeği var burada, o adliyede. Adliye on yıl sürdü işleminin bitmesi ve doldu. Bir sene sonra başsavcılık ihtiyaç diyecek çünkü 2 birimimiz dışarıda.
Geçtiğimiz hafta Vali Bey'in önünde Sayın Büyükşehir Belediye Başkanıyla kavga ettik. Dedim ki: "Bakın, buranın hizmet alanı şerhini kaldırmayın." "Kaldıracağız, 4 blok yapılacak." dedi. "Sayın Başkan, yapma, bunu Mersin'e yapma." "Zaten adliyenin buraya gelmesi hatalıydı kardeşim, götürsünler adliyeyi." "Yahu yapmayın, bu bir rant, bu ranta boyun eğmeyelim." dedim. Bakın, istirham ediyorum. Bunu bilerek burada konuştum ve ilk kez sekiz yılda gündem dışı bir şey konuştum Komisyonda. Bu arsa kıymetli, 11 bin dönüm bir arsa. Mersin'in en kıymetli arsası. Genel Sigorta sahibiydi, Yönetim Kurulu Başkanına istimlak yapalım dedi, Bakanlığa 6 trilyon liraya hemen satış yaptı, kendi Başkanlığına. Bak, Sigorta, kendi Yönetim Kurulu Başkanına devretti burayı. Şimdi de buranın değeri ki "hizmet alanı" şehri olduğu müddetçe değeri artmaz ama ticarete çevirirsek burası 30-40 trilyonluk bir yer. Bakanlığa sesleniyorum ve ilgilenmeyen müsteşar yardımcılarına sesleniyorum: Ya, bu arsayı yedirmeyin, günahtır. Şu dosyayı tekrar size 10'uncu kere veriyorum. Burada istediğim benim, ya adliyenin geleceği, avukatların geleceği, Mersin'in geleceği. Günahtır ya, ranta burayı kurban vermeyin.
Sayın Bakan, zapta geçti, ilgilenir misiniz bilmiyorum. Ama bakın özellikle diyorum, Bekir Bozdağ bu işi çok iyi biliyor, olayı biliyor, engellemeye çalıştı; Veysi Kaynak çok iyi biliyor, istifa ettikleri günün ertesi günü satılık ilanı asıldı. Bu ayıptır!
MURAT BAŞESGİOĞLU (İstanbul) - Bakanlığa hiç geçmedi mi arsa?
İSA GÖK (Mersin) - Geçmedi. Muamelesi başlatıldı ama Murat Bey, bakın, işin içinde adamlar diyor ki: "Biz belediye işini hallettik, başsavcılıkla işi hallettik, Bakanlıkta işi hallettik." diyor. Ağırıma gidiyor, harbiden ağırıma gidiyor ve ben tehdit yiyorum.